Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '21

 
Kategori
Edebiyat
 

Şair, Dervişlere Sesleniyor

 
ŞAİR, DERVİŞLERE SESLENİYOR
 
II. BÖLÜM
 
Kitabın bu ikinci bölümünü değerlendirirken, Romanya-Türkiye arasında bir kültür elçisi işlevi gören, Romanya hükümetinden aldığı maddi destekle Adi Secara’nın “ŞAİR; DERVİŞLERE SESLENİYOR” kitabını Galati’de bastırıp Türkçeye kazandıran, böylece iki ülke arasında kültürel değişimi sağlayan ve her ikisini de temsil etmeye yetkin evrensel bir şahsiyetten söz etmek istiyorum. O, aldığı eğitim gereği doğup büyüdüğü toprakların kültürünü özümsemiş, benliğine katmış, ebeveyninin etnik köklerine duyduğu meraktan ve yaşadıklarından kaynaklanan nedenlerle, geleneksel Türk kültürünü araştırmayı kendine ilke edinmiş rol model bir bilim ve kültür insanıdır. Şair Adi Secara eserinde, geleneksel Türk Edebiyatı nazım şekillerinden “Gazel” formunu ve geleneksel “Tezhip” süsleme sanatını şiirlerinde işlemesi, bana yukarıda niteliklerini tanımlamaya çalıştığımız Gulten Abdula Nazare’yi çağrıştırıyor. Birbirleriyle yakın etkileşimden kaynaklanan bu ortak payda, iki düşün insanını geleneksel Türk kültürü üzerinde birleştirmiştir. “TEZHİP”* başlıklı şiirlerinden bir örnek verecek olursak, söylediklerimizin gerçek olduğu açıkça görülür.
 
I. Tezhip
 
Tezhip yapanlar
altın varakları*
gökyüzünün suyuyla
parmaklarıyla karıştırdıkları gibi,
Allah da
duvarları ve cennetin kitaplarını 
süslemek için 
altın ruhlarımızı
öyle karıştırıyor.
 
Onları bağlayan –sevgi, her şeyden üstün sevgi  
(Manisa’dan Kula yolunda yazılmış manzumedir)
 
Türk azınlığı temsil eden Romanya Ulusal Türk Birliği Galati Şubesi Başkanlığı görevi de Gulten Abdula Nazare’ye uluslar arası diplomatik bir görevi yüklemenin yanısıra, sivil toplum önderliği unvanı da kazandırmıştır. Tanıma ile tanıtma arasında zorunlu bir ilişki vardır. Tanıtma faaliyetini yapacak olanlar, önce tanıma işini kendileri gerçekleştirmek zorundadırlar. Bu kural “Public Relations”(halkla ilişkiler) disiplininin önemli ilkelerinden biridir. Sayın Gulten Abdula her iki ülkenin kültürel varlıklarını çok iyi bilip tanıdığı için Romanya’dan Türkiye’ye düzenlenen kültür turlarında tur operatörleri tarafından aranan deneyimli bir rehberdir. Romanya’daki Türk kültür varlıklarının tanıtımlarıyla ilgili yapılan bilimsel toplantılarda Türkiye’den davet alan başarılı bir yazar, çevirmen ve konusunda uzman bir panelisttir. Akrabam olduğunu yüz kırk yıl sonra doğruladım. Varlığı ile övündüğüm Sayın Gulten Abdula Nazare’nin Türk Kültürüne katkısını teslim etmeden geçemeyiz.Kasım 2015 tarihinde, AA da bu akraba kavuşmasına ilgi gösterip, bir editör ve muhabir göndererek yaptığı mülakatı ulusal basına servis etmiştir. Bu övgü kardeşlik hatırına verilmiş bir rüşvet değil, bizzat hak edilmiş kişisel başarısıdır. 
 
Aldığı onlarca sertifikanın dışında, Romanya'da gerçekleştirdiği olağanüstü Kamu Diplomasisi faaliyetleri ile iki ülke halkları arasındaki yakınlaşma ve halkla ilişkilerin gelişmesinde yaptığı pozitif katkı karşılıksız kalmamıştır. Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu tarafından 22 Aralık 2018 tarihide Ankara’ya davet edilerek, “Türkiye-Romanya ilişkilerine yıllardır yapmakta olduğu katkılar ve Türk halk kültürü ile ilgili çok değerli çalışmalarınızdan dolayı, seçici kurulun önerisi ve Yönetim Kurulumuzun onayı ile “Türk Halk Kültürüne Hizmet Ödülü, 2018” ödülü ile taltif edilmeniz kararlaştırılmıştır.” Bu ödül kurumun Genel Başkanı Prof.Dr. Ünver Nasrattınoğlu tarafından kendisine takdim edilmiştir. 
 
Kendi tabiri ile sütana dediği ana vatanı Romanya Devleti de Gulten Abdula Nazare’nin çalışmalarına kayıtsız kalmamış, iki altın madalya ile ödüllendirildiğini, TRT’de yayınlanan mülakat programında kendisi ifadesinden öğreniyoruz. Ayrıca, Galati “Dunârea de Jos” Üniversitesi Tarih Felsefe ve İlahiyat Fakültesi Doğu Avrupa Tarihi ve Sosyal-Kültürel Çalışmalar Merkezi “Sf.Trei lerarhi Ortadoks” Disiplinlerarası Teolojik Araştırma Merkezi, 29-30 Ekim 2020 tarihinde yapılan “Tarih, Maneviyat, Kültür, Diyalog ve etkileşim Uluslar arası Konferansının 6. oturumunda” Tarihçi ve Sosyolog Kemal Karpat’ın gözünden Babadağ kasabası ödülü, Prof. Dr. Arthur Tuluş tarafından kendisine takdim edilmiştir. Sağlığını ihmal edercesine gösterdiği inanılmaz tanıtım çabalarından dolayı ben de aziz kardeşimi ülkem adına kutluyor, şükranlarımı sunuyorum. 13 Şubat 2017’de TRT Avaz’da kendisiyle yapılan “Kayıp Türkler” programından sonra, 9 Haziran 2018’de TRT Haberde yayımlanan “Ömür Dediğin” programıyla da uzun bir mülakat programı yayınlanmıştır. Kendisine yöneltilen bir soruya, “öğretmenliği bırakıp bütün ömrümü Türk Kültürünü anlatmaya, tanıtmaya adadım” diyerek, bu kitabın çeviri yoluyla Türkçeye kazandırılmasında da geleneksel Türk Kültürüne adanmışlığın sorumluluğu vardı. Geçmişte kendisiyle yapılan programları elimizde olmayan nedenlerle görüşünüze sunamadık. Görsel materyalleri izlemeyi arzu eden olursa,  ilgilenenlere göndermekten onur duyarız.
 
17.10. 2019 tarihinde kitabın sunumu İstanbul-Taksimdeki Romanya Kültür Merkezinde yapıldı. Bizzat Adi Secara tarafından yapılan takdiminde davetliler arasında eşimle birlikte yer aldık. Sayın ADİ SECARA HALİL’İN Türk Kültür ve Uygarlığına karşı duyduğu sıcak ilginin temelinde, Gulten Abdula’nın yönlendirici etkisinin çok önemli rol oynadığını düşünüyorum. Gulten Abdula yalnız entelektüel birikimi ile değil, araştırmacı yazarlığının yanısıra, aynı zamanda Romanya Türk Demokrat Birliği’nin Galati şubesi başkanlığı ile de bir sivil toplum önderi, uluslar arası etkin bir kişiliktir. Birinci bölümde, alınan ilke kararı gereği sunumla ilgili görüntüleri Milliyet Blog’da yayınlayamadık. Ancak, o günün anısına çektirilen resimler ve adıma imzaladığı şiir kitabı, Adı Secara’nın hatırasını sonsuza dek yaşatacaktır. İstanbul’dan ayrılışında kendisini selametlemiş olmam, aramızdaki samimiyetin kalıcı bir dostluğa dönüşmesinin göstergesi olmuştur. Böylece, Adı Secara Halil adı, eseri ile kalıcı Türk dostları arasındaki müstesna yerini alacaktır. 
 
Romen gazeteci, yazar Violeta Ionescu, yazdığı önsözde Adi Secarâ’yı şöyle tanımlıyor: “Tanrının kalbine” ulaşmayı ümit ederek, ruhun ve bedenin cennete tırmanmaya başladığını, ilahinin eksik olmadığını “Alâeddin’in Lambası’nın”  mucizesinin maneviyatına girdiğini söyleyebiliriz. Burada ne Müslüman ne Hıristiyan değil, gerçeği, özünü anlamak isteyen bir evrensel insan olarak aramaya başlar. Aradı ve buldu: “ünlü ve anonim gözyaşları” ve böylece “ruhlarımızda cennetin gizlenen” inancıyla bu kitabı bizlere yazdı. Evet, bu kitap, içimizdeki cennetin kitabıdır. 
 
Adi Secara’nın şiirlerine biçem* olarak bakıldığında, geleneksel Osmanlı ve İslam kültürünün izlerine birçok yerde rastlıyoruz. Hatta bazı şiirlerinde Kuran’dan ayetler ve hadislerden alıntı yaptığı görülmektedir. Şairin ifade üslubunda yer alan derviş, menkıbe, aruz vezni, şecere, gazel, tezhip, varak, müezzin, ezan, sultan, yeniçeri ve benzeri birçok sözcüğe senkronik* (eşzamanlı) olarak yaklaşıldığında, Osmanlı-İslam kültürünün belli bir döneminin kelime hazinesini yansıttığı açıkça görülmektedir.
Violeta Ionescu’nun yukarıdaki savından yola çıkacak olursak, şair bütün dinlere hoşgörülü yaklaşımı ile derviş kişiliğini göstermiştir. Aksi halde, Hıristiyan bir şair dervişlere nasıl seslenir? İstanbul’da gözlemlediği muhteşem geleneksel tarihi mekânları ve eserleri dizelere dökerken, gördüğü manzara karşısında lâl olmayıp,  bülbül gibi dille gelmiştir. Sultanahmet Camiinin görkemi karşısında coşa gelen Adi Secara, her minaresine bir şiir yazmış, ancak altıncı minare yerine gölgesini yerleştirerek minareye ifadeden uzak çok büyük bir manevi anlam değeri yüklemiştir. Hıristiyan âleminin ruhani mekânlarından olan Ayasofya’yı da es geçmemiş, bir şiir de ona atfetmiştir. Kitap hakkında yazdıklarım, yazamadıklarımdan çok daha azdır. Şair Adi Secara Halil beyin Sultanahmet Camiinin üçüncü minaresine yazdığı şiirle sizlere veda etmek istiyorum. 
 
Üçüncü minare
 
Uzaktan, imkânsız bir kurban gibi,
kollarımı duaya kaldırarak
minarenin duvarına 
dokunmayı hayal ediyorum
 
yukarıda unutulan,
meleklerin yazdığı
ve sadece onların okuduğu,
bakire sözleri andıran
bir dinsizin grafitisi
gibi görüyorum kendimi
sevdiği kadının düşüncelerinde
dolaşan yeniçeriyi*
affeden sultan* gibi
 
Eski Yabancı Sözcükler
 
 biçem* - 1. Her kişinin duygularını, düşüncelerini dile getirme tarzı, yazma ya da ifade biçimi, üslup, stil. 2. Bir sanatçıya, bir çağa ya da bir ülkeye özgü, teknik, renk, söyleyiş ve biçimlendirme özelliği, üslup, tarz, stil.
 
senkronik* -  (eşzamanlı) Modern dil biliminin kurucusu Ferdinand de Saussure’un geliştirdiği bir dilbilim terimidir. Ayrıca bir dilin belli bir tarih dilimi içerisinde incelemesi anlamındadır. Karşıtı sözcük (diyakronik)
 
tezhip*-  1-  esk. yaldız sürme, yaldızlama   2- Süsleme, bezeme. 
 
diyakronik*- Art zamanlı olarak geçer literatürde. Öncelik-sonralık ilişkisine işaret eder 
 
yeniçeri*-Osmanlı İmparatorluğunun piyade asker sınıfı. Bu asker sınıfından olan er. sultan*- 1- tar. 
Müslüman, özellikle Sünni hükümdarların kullandıkları san, 2-  tar.  Padişahların erkek ve kız çocukları ile anne ve eşlerine verilen san. 3-Kimi Bektaşi azizlerine verilen ad.
 
varak*- 1. Ark, eski   Yaprak. 2. Yazılı kâğıt 3. Altın, gümüş ya da başka madenleri döverek oluşturulan incecik yaprak.
 
 Kaynakça:
 
 

1.-İbrahim Kalın, “Türk Dış Politikası ve Kamu Diplomasisi”, Kamu Diplomasisi Enstitüsü,      http://www.kamudiplomasisi.org. 

 
2.-[1]Gaye Aslı Sancar, Kamu Diplomasisi ve Uluslararsı Halkla İlişkiler, BETA Basım Yayım Dağıtım A.Ş. Yayın No:2711, İletişim Dizisi: 89, ISBN 978-605-377-735-9,1. Baskı-Temmuz 2012-İstanbul, ss.146-200
 
3.-Secarâ, Adi George Halil, ŞAİR, DERVİŞLERE SESLENİYOR/ POET CHEMÂNDDERVIŞ, Adi Secarâ-Halil; trad. : Emel Emin. – Galati: Editure İnfo RapArt, 2019, ISBN: 978-606-012-104-6, 821.135.1
 
4.-A. Suat Bilge, Milletlerarası Politika, 207 Sayı, 189 Bölüm/Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Sevinç Matbaası, Ankara 1966 s. 5-15
 
5.-Nevin Selen, Alman Dilinin Fonolojisi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları: No.252, Ankara Üniversitesi Basımevi-Ankara-1975 s.12
 
 
 
 
 
 
Toplam blog
: 72
: 1140
Kayıt tarihi
: 09.12.07
 
 

Rize merkez ilçeye bağlı Yiğitler Köyünde doğdum. Lise bitinceye kadar ilk gençlik yıllarımı geçird..