Salome

Pazar günü izlemek için, ünlü İspanyol yönetmen Carlos Saura' nın Salome filminin DVD sini almıştım. Hem Carlos Saura, hem de Pedro Almodovar İspanyol sinemasının en güzel filmlerine imza atmış iki yönetmendirler. Bu nedenle, film alırken bu iki yönetmenin adını görmem yeterlidir benim için.Bu kez de yanılmadığımı anladım Salome'yi izlerken...

Salome, konusunu İncil'deki klasik bir öyküden alan bir film aslında.Daha önce de Oscar Wilde yazmış ve Strauss bu metne sadık kalarak Salome operasını bestelemiştir.

Filmin konusundan sözetmeyeceğim, izlemek isteyenler için büyüsü kaçmasın diye.Zaten buna film demek de haksızlık olurdu.Bu yüzden blog kategorisinde Opera / Bale bölümünü yeğledim başlık olarak.

Film, 2002 yılında Montreal Film Festivali'nde en iyi sanatsal katkı ödülünü almış.Bence bu ödül az bile bu şölene.Şölen diyorum, çünkü ; görsel ve işitsel bir şölene tanık oluyor insan filmi izlerken.

Aida Gomez'in inanılmaz güzellikteki 7 Tül Dansı bile başlı başına bir ödül vesilesi film için.

Eğer İspanyol müziğini ve danslarını seviyorsanız, yani flamenkonun büyüsü sizi ilgilendiriyorsa, Salome'yi mutlaka izleyin derim.

Müzik, dans ve mimiklerle duyguları anlatabilmek sanırım en çok İspanyollara yakışıyor.Hüznü, öfkeyi, kıskançlığı, acıyı, tutkuyu, çaresizliği ve dişiliği sadece bu üç ögeyle izleyiciye aktarabilmek ve bunu hakkıyla başarabilmek kolay değil çünkü.

Zaman zaman müzikteki tanıdık oryantal havayı işiteceksiniz, ki bu beni daha da sürükledi dansı izlerken.

Bu şöleni kaçırmayın diyorum.Hatta bulabilirseniz önce Saura'nın Carmen'ini izleyin, ardından da Salome'yi...