- Kategori
- Şiir
Sana baktım!
ınt
Sana;
Rüzgarda bir yaprağın savruluşuna bakar gibi baktım.
Fırtınanın dinmeyişine, ateşin sönmeyişine,
Acının geçmeyişine bakar gibi…
Sana denizde bir kayığın direnişine bakar gibi baktım.
Umutları paraladım. Düşleri oyaladım. Bekleyişleri astım.
Sana baktım,
Annemin yılgın ağzından dökülen ninnisine bakar gibi…
Hiç benim olmayacak oluşuna baktım.
İçimde körkütük hüküm sürerken elimde olmayışına…
Bir sessizliğin aynı anda ne çok şey söyleyebildiğine şaşırarak baktım.
Sana...
Bir tomurcuğun yemyeşil patlamak arzusuna bakar gibi…
Bir yabancıya, birçok uzaktakine bakar gibi baktım.
Gitmesinden bıkılmış bir yolcuya bakar gibi …
Durdum, baktım. Baktım, bir daha baktım.
Sana kıpırdamayacak oluşuna bir taşın bakar gibi ;
Her halini ezberlemiş olarak beklemenin baktım.
Yerden göğe yanılmanın mahcup kederiyle …
Bir köşeye yığılıp çatlayana dek ağlar gibi baktım,
Karşına dikilip bir nefeste söyler gibi ;
Aşık gibi baktım, yorgun gibi baktım, küskün gibi baktım...
Sana;
Yoksul bir çocuğun,
Oyuncakçı dükkanının vitrinine bakması gibi …
Sana artık tutulmak isteyen bir söz gibi baktım
Usulca çağırarak…
Öldüresiye dövülmüş bir evsizin isyanı gibi …
Kim olduğunu unutmuş bir kadının geçmişi gibi baktım.
Hırpalanmış bir fidanın boy verişi gibi …
Yüz tane şiiri bir kalemde anlatan dökük bir duvar yazısı gibi baktım.
Sana baktım evet.
Sonra gökyüzüne baktım.
Sonra yine sana baktım.
Sonra yine sana baktım…
Gözlerimi kapattım.