Sanal alemde oyun ne kadar doğru?

Herşeyiniz var ama gerçek anlamda hiç birşeyiniz yok.

Günlük yaşantınızdaki imkanlarınızın ve hayat şartlarının yetersiz kaldığı durumlarda, iş kariyerinizde yapmak isteyip de yapamadıklarınızda, kısacası yaşadığımız şu hayat hengamesinde ki normal koşulların bizi mutsuz kıldığı zamanlarda, elde etmek isteyip de edemediklerinizin bir karşılığıdır aslında bu oyun.

Son bir kaç aydır çalıştığım iş yerindeki arkadaşlarımın sürekli olarak oynadıkları bir oyundan bahsetmek istiyorum. Aslına bakarsanız ben bilgisayar oyunlarını çok fazla sevmediğim için oyun başında geçirdiğim en uzun süre onbeş dakkikayı geçmez. Bahsedeceğim bu oyun için ilk etapta çok fazla uzun vadeli olarak bilgisayar başına bağlanmayı gerektirecek bir durumun olmadığını öğrenmiştim. Bilgisayar oyunlarını sevmediğim için arkadaşlarımın sende üye ol, seni de birliğe alalım, bak çok zevkli oyun gibi söylemlerine hep olumsuz yanıt verdim. Nitekim onlar da artık bu söylemlerden vazgeçtiler. Fakat oyunun arkadaşlarımla aramdaki paylaşımları azalttığını görünce de bu konuya değinmeden edemedim.

Oyunun nasıl oynandığı ve yapılması gerekenleri çok uzun olarak anlatacak değilim. Oyun’a kısaca değinmek gerekirse, başlangıçta size boş bir köy ve merkez bir bina veriliyor ve sizden bu köyü adım adım yöneterek geliştirmeniz, diğer köyler ile savaşarak gerekli hammade ve asker gücünüzü artırmanız ve köyünüzü en vazgeçilmez, en yıkılmaz ve en yenilmez hale getirmeniz isteniyor. Bunları yaparkende mutlaka yakınınızdaki komşularınızdan bir birlik kurarak, gerektiğinde alışverişe girerek veya saldırı halinde destek alarak yapmanız gerekiyor. Birliğe bir başkan seçiyorsunuz ve birlik başkanları olası ciddi saldırılarda veya birlik durumlarında kendi yanında bulunan oyunculara yapması gerekenleri söylüyor ve genel olarak oyun böyle sürüp gidiyor. Oyunun sonu yok gibi görünsede oyun bir Server da bitmiş olsa bile diğerinde tekrar başlıyor.

Aslında benim anlatmak istediğim oyunun insanlar üzerindeki etkisi. Belki gerçek hayatta bir tane bile dikili ağacı olmayan insanların, sanal alemde ki tatmininin bu oyunla mümkün olduğuna, köy yaptıkça kendini zengin hissettiğine, düşman köyleri yıktıkça ve asker gücünü artırdıkça büyük ve iyi bir kariye sahip olduklarını düşünerek genel anlamda mutlu olduklarını gördüm.

Bir internet sitesinde okuduğum bir yazıda bilgisayar oyunlarının başında aşırı derecede vatit geçiren insanların sorun çözme yeteneklerinin geliştiğini, dışarıda geçirdikleri vakitlerde almak istedikleri şeyleri diğer insanlara göre daha kısa sürede aldıklarını yazıyordu.

Bu oyunun kişiler üzerindeki olumlu gelişmeleri su götürmez bir gerçek fakat, olumsuz yönleri de yok değil. Bir kere bu oyuna başlayanların bu oyundan kolay kolay kurtulmaları mümkün değil gibi görünüyor. Bazen oyun dışındaki herşey onlara boş gibi görünüyor. İşleri, güçleri sadece bu oyunu oynamak ve bu oyun hakkında karşılıklı sürekli konuşmak.

Ne oyunmuş be kardeşim diye yaptığım isyanlar, oyna da sende görürsün diye geri dönüyor. Mümkün olduğunca bu oyundan kendimi uzak tutacağım. İnsanların ikili ilişkilerde veya genel anlamdaki tüm paylaşımlarını azalttığını, aileleriyle geçirilen süreye engel olduğunu düşündüğüm bu oyun da insanlardaki bitmez tükenmez hırsın ne kadar büyük olduğunu kazandıkça daha çok kazanmak isteğinin ve yenilmez olma isteklerinin de geliştiğini de görmekteyim.

Oyunun olumlu gelişmeleri ise hayata bakış açınızı ve insanlara nasıl davranmanız gerektiğini veya sanal ortamda bile olsa gerçek hayatta karşınızdakinin nasıl bir insan olduğunu daha çabuk değerlendirmenizi sağlıyor.

Yorumu artık size kalmış. Eminim ki bu oyunu oynayan bir çok blog arkadaşım vardır. Bu oyunla ilgili ayrıca ODTÜ mühendislik bölümünden bir öğrencinin bu oyunu tez konusu olarak yazdığını ve oyuna verilen önemin ne kadar büyük olduğunun anlaşılmasına sanırım yardımcı olacaktır.

Neden bu oyunu yazdığımı bende bilmiyorum.? İsyan mı dersiniz? Yoksa kendimi yanlız hissettiğimden dolayı mı?

Yorumsuz...

Sevgilerimle...