Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '08

 
Kategori
Blog
 

Sanal alemin, sanal bireyleri, sanal kimliklerimiz.

Sanal alemin, sanal bireyleri, sanal kimliklerimiz.
 

Biz kimiz, neyiz acaba...

Varlığımızı kanıtlayabilir miyiz. Bir gölgemiyiz, ışınlanmış birer robot muyuz? Ya da üç boyutlu birer resim miyiz ?

Akıl diyorsanız, o aklın da bize ait olmadığı bir gerçek

Ortalıkta alımlı, çalımlı, fiyakalı fiyakalı dolaşan bizler gerçekte bu alemde var mıyız. Yoksa bir güç tarafından yönlendirilen birer gölge miyiz.

Ellerinde uzaktan kumandalı güçlerin birer oyuncağı mıyız.

Bizimle oynayıp, kahkahalarla gülüp, bizimle dalga geçip eğleniyorlar mı?

Sanal alemin, sanal oyun araçlarıyız. Eh , şimdi de duygu modundayız galiba... Zaman zaman da bomba moduna giriyoruz ve uzaktan kumanda ile patlıyoruz.

Akıl diyoruz ya, nerde bu akıl. Kim koydu bir yerlere. Ödünç olarak mı kullanıyoruz. Davranışlarımız hiç belli olmuyor. Esiyoruz, gürlüyoruz, sonra kuzu gibi oluyoruz, başlıyoruz ağlamaya.... Kabuk çekirdeğini doldurmayan, eften füften şeylere takıyoruz kafamızı. Sonrası dövüşler kavgalar ve güç gösterisi..

Sanal bir güç bizi bir düğmeyle kontrol ediyor olmalı.

Belkide formüle edilmiş, birer elektronik bir aygıtız. Eskiyince atılıyoruz, yeniden başka bir alemde arz-ı endam ediyoruz.

Bir kuşun kanadında saklı duruyor her şey.

Mod bu ya.... aşık oluyorsun rol gereği... Cinselliğe karışmış bir tadın ardından, bakıyorsun modda bir değişiklik. Kar, buz, dolu ve üşüyor duygularınız.

Aklımız ermediğinden bu gibi işlere gizem diyoruz, kader diyoruz, şans diyoruz. Oysa uzaktan kumandanın rastlantısal modunda olduğumuzu unutuyoruz.

Sanal alemin sanal bireyleri, o kadar böbürlenmeyin, gururlanmayın, gerçekte bir hiçsiniz. Kurulmuş bir saatten bir farkınız yok. Vaktiniz geldiği zaman ötersiniz, piliniz tükenince de göçer gidersiniz bu alemden...

Sanal alemin, sanal bireyi olarak sanal bir alemde, sanal yazılar yazmaya çalışırken, zaman zaman moddan çıkıp, gerçek aleme girdiğimiz de oluyor. İşte o zaman hatlar bozuluyor. İşe o zaman bir kimlik bunalımı başlıyor. Sanal kimliğimizle, gerçek kimliğimiz kapışıyor. Sonunda sanal kimliğimiz daha güçlü çıkıyor . Gerçekler daha ağır, daha dayanılmaz, sanal yanımız ise bir kuş kadar hafif. Her an bir yerlere göç etme sevdasında...

Bir yanda gerçek kimliğimiz, bir yanda sanal kimliğimiz...

Biz neyiz, kimiz...

Bu yazılarımız gerçekliğimizin mi, yoksa sanallığımızın ürünü mü !

Sanal alemin sanal bireyleri olarak, sanal bir kimlikle sanal yazılar yazmaya devam ederken sözcüklerin de ne kadar sanal olduğunu içlerinin boş olduğunu anlamış oluyoruz.

Ben bu yazıdan bir şey anlamadım. Sanal yanımla gerçek yanım çatışıyor. Ben de nerede duracağımı bilemiyorum.

Bu kadar saçmalık yeter sanırım...

Ya da bu saçmalıklara siz de ortak olun...

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..