Sanayi devrimini geliştiren Batı, insan ruhunu geliştiremedi

Çelişkiler hayatımızda her zaman olabilr.

Sadece bizim hayatımızda, yazdığımız bloglarda olmuyor. Bunu bazı felsefecilerde yaşıyor.

Felsefeci F. W.Nietzsche (1844-1900), yazdığı eserlerde yer yer çelişkilere rastlanabilir. Zaten kendisi çelişkilerle dolu bir insandır. Bu da onun yapısı idi.

"Böyle Buyurdu Zerdust" onun baş eseri idi.

O zamanlar, Batının bir çöküşe doğru gitmekte olduğunu ileri sürüyordu.

Ölümün yakın, Avrupa’da savaş bulutları dolaşırken, "Bir barbarlık cağı başlıyor, bilimler de ona hizmet edecekler" demişti.

Aynen öyle olmadı mı?

Nietzsche farketmişti: Batı ileri derecede gelişmiş, üretim artmış, icatlar olmuştu ve de Batıdaki insanların refah seviyesi yükselmişti. Fakat insanlar ruhen gelişmemişlerdi

Sonra neler oldu?

Önce Birinci Dünya Savaşı.

Pek çok insan savaşın nedenini bile öğrenemedi.

Binlerce insan öldü.

Osmanlı İmparatorlu istila edildi. İmparatorluk parçalandı. 24 devlete bölündü.

Bu yetmedi İkinci dünya savaşı yaşandı. Batı İslam coğrafyasından istediğini aldığı için bu savaş bu coğrafyaya yansımadı. Bu savaş yahudiler için kötü oldu. Ama onlarda o savaşta yaşadıkları acıyı bugün Filistin’de Müslüman halka yaşatıyorlar.

Bilim, ruhu gelişmeyen Batı dünyasının elinde kötü bir oyuncak oldu. Japonya'ya bilimin ürettiği iki atom bombası atıldı. 300 binin üzerinde insan öldü. Bir o kadarı sakat kaldı. Hala Japonya bunun sıkıntısını çekiyor.

Peki savaşlar bitti mi?

Hayır bitmedi bir şekilde günümüzde de devam ediyor. Basın, TV, radyo, internet ile yapılıyor. Bu, yeni bir savaş tekniğidir. Diyelim ki toplumlara bir "terorist-islam" imaji sunulacak, saçı sakalı uzamış, şalvarlı ve elinde keleş olan El Kaide liderinin videosu defalarca gösteriliyor. Hiçbir suçu kanıtlanmadığı halde, mahkeme yapılmadan bir gece yarısı hanım, çocuk ve torunlarının yanında, silahı bile olmayan bu adam acımasız bir şekilde katlediliyor. Ölüm anını da, ABD yönetimi film izler, gibi kameralardan izliyor. Onlara göre, “suçlar ispat edilinceye kadar, herkes masumdur” ilkesi yoktur. Mahkeme hak hukuk yoktur.

Sonrası daha kötüdür. Öldürülen liderin cesedi, denize atılır. ABD yönetimi “Ülkesi olan Saudi Arabistan’a vermek istedik ama almadılar” demektedir. Arabistan’dan ise bu konuda hiç ses çıkmadı.

Körfez savaşında da aynı oyun oynandı. Körfez de olmayan deniz kirliliğinden ölen bir kaç kuş, Saddam'ın denize döktüğü petrolle bu hale geldi, Saddam çevreyi kirletiyor diye, ekranlardaki yerini almıştı.

Sonuçta, teknolojik gücü eline geçirenler onu dilediği gibi kullanıyorlar.

Bugün “Kaddafi, Beşar Esad gitsin, çünkü gerekli reformları yapmadılar, halklarına karşı silah kullandı” diyen batılılara, kimse ne reformu, ayaklanan halka karşı adamlar ne yapacaktı hem size ne oradaki reformlardan diyemiyor.

Herhangi bir petrolü olmayan bazı dünya ülkelerindeki benzer durumlar, bu batılıları pek ilgilendirmiyor.

Burada Kıbrıs Çıkartmasında, biz desteğini esirgemeyen Kaddafi'ye, karşı Türkiye’nin yaptıklarını da insan anlayamıyor.

Daha önce o konuyu daha önce yazmıştım.

İsteyenler şu blogdan bakabilirler.

http://blog.milliyet.com.tr/1974_Kibris_Cikartmasinda__Turkiye_ye_tek_destek_veren_Kaddafi_ye_Turkiye_haksizlik_yapiyor/Blog/?BlogNo=314475