Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şans kapıyı çalınca!

Şans kapıyı çalınca!
 

Şans kapıyı ne zaman, nasıl, saat kaçta çalar? Her an hazırlıklı olmalıyız.


- Tak, tak, tak! Veya ding dong, ding dong!

- Kim o?

- Şans! Açın kapıyı, fazla bekletmeyin giderim sonra!

Tabii bu durumda bize düşen, hemen kapıyı açmak olacak. Ayağımıza kadar gelmiş, kapıyı çalıyor.
"Hemen koşup açayım kapıyı" düşüncesiyle saldırıyoruz kapıya, sevinçle.
Açıyoruz ama karşımızda kimse yok.

Şans böyle gelmez ki, hayal görmüşüzdür. Ya da mahallenin yaramaz çocukları kapıyı çalıp kaçmışlardır.

Nereden aklıma geldi bu konu? Esra Ceyhan'la programını seyrediyorum. Bugünkü konu biraz enteresan. Şans kapıyı çalınca açmayanların hikâyesi.

Bu programın bir yardımcı müzisyeni var, DEHA!
"Akademi Türkiye" yarışma programında iyi bir performans sergiledi. Hatta bir ara aynı yarışmadaki çok güzel, asil bir kızla aşk söylentileri dolaştı ortalıkta. DEHA da inkâr etmedi, kız da. Ama kız daha samimi idi. DEHA, bir sebepten, kıza fazla yüz vermedi. Aslında kızın ona yüz vermesine şükretmeliydi bence. O imkânı kolayca ele geçiremeyeceğini düşünemedi.

Kızı öylece bırakıverince, yarışmada da pek başarılı olamadı. Benim gördüğüm kadarıyla 1 yıldır "Esra Ceyhan" programında aksesuar olarak çıkıyor sahneye. "Salla başını, al maaşını!" durumları.
Arkadaşın saçları da dökülmüş. Her program açılışında 1-2 şarkı söylüyor, tabii olmayan hareket ve mimiklerle. Söylediği hiçbir şarkı bende iz bırakmadı. Bir şarkısını bile hatırlamam.

Bu arkadaşın kabiliyeti buraya kadar sınırlı demek. Ne uzayıp ne de kısalan takımında oynuyor. Hiç gol atamıyor. Çünkü kaleci...

Bir de Semiha YANKI hanım var. Son aylarda çok programda boy gösterdi. Gayet de dekolte kıyafetlerle. Muhterem, sen yıllar önce Türkiye'yi Eurovision'da temsil ettiğinde, önüne çıkan bu şansı değerlendirebilseydin, sonuncu olup yüzümüzü kızartmazdın. Şimdi kalınlaşmış sesinle ne yapsan netice alamazsın. Niye devamlı şansını zorlarsın? Bırakalım senden daha gençler, daha becerikliler çıksın o programlara ki onları tanıyalım. Seni tanıdık. Tanıştığımıza memnun olamadık.

Tavernacı Atilla KAYA da çıkmış ekrana, Esra CEYHAN'da. Alkole, kumara vermiş kendini, 44 yaşında çökmüş. Hasta da, ameliyat olmuş vs. Allah acil şifalar versin ama kardeşim, şans kapını çalınca niye açmadın? Şimdi tekrar aynı şansı yakalamaya çalışıyor Zor. Allah kolaylık versin.

Serpi ÖRÜMCER var bir de. Sık sık ekranlarda boy gösterir. Çöp topluyormuş. İyi de şans kapını çalmış, açmışsın, sarmaş dolaş olmuşsun onunla. Dairelerin, mücevherlerin, servetin olmuş. Sonuç? Sevgilisi kaçırmış Serpil Hanım'ı, Urfa'da bir eve kapamış vs. Bu hikâyeyi de önceleri REHA MUHTAR'da dinledik. Çok inandırıcı değil.

Sevgilisi veya kocası, tam hatırlamıyorum. Yıllarca ona kumar masalarında eşlik etmiş. Şans ile olan dostluğunu hoyratça kullanmış. Şimdi çöp topluyor, açlık sınırında. Kader değil bu! Kendi çizdiğimiz geleceğimiz bir bakıma. Şansa kötü davranmamalıyız.

Yazımı belki de çoğunuzun bildiği bir fıkra ile sonlandıracağım.

Kendisine Milli Piyango'dan büyük ikramiye çıkması için her gün Allah'a yalvaran, bildiği tüm duaları okuyan bir vatandaş, bir gün yine duaya başlamış:

- Allah'ım n'olur bana Milli Piyango'dan en büyük ikramiyeyi çıkar! N'olur! N'olur! Hep hayır işlerinde kullanacağım!

Gaipten bir ses gelmiş,

- Çıkaracağım, çıkaracağım! Bilet al! Bilet al!

İşte böyle sevgili arkadaşlar. Bilet almadan kendimize en büyük ikramiye çıkmasını bekleyemeyiz.

Saygı ve sevgilerimle.

Mustafa Mumcu, 07 Ocak 2008 Saat: 15:60

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..