Şanslı başladın. Üzülme hayat böyle "bişey."

Adam vurdu, top direkten döndü. Öyleee bakıyordun. Kalede ne işin vardı? Bugün 30 kg. sıkmalık portakal gelecek, domates, limon; c.tesi-pazar çok iş olacakmış. Kalede sağlam dur, işte, işinin başında.

Kadın vurdu, iyi de şut çıkardı, top bir kez daha direğe çarpıp dışarıya çıktı. Çok şanslı bir adamdın. Gol yemeden bitirdin günü. Bunun gecesi var demenin bir anlamı yok. Uzandın. Fındık, fıstık, ayran, bira, rakı, derken şarapla...

Çocuk vurduuuu!... Top bir daha, kere kere direkte patladı. Durma, topu şişirmeye devam et.

İstikamet Güney!..

Tek celsede geldin yanıma. Çözüm cebimde dedin. Haritanı serdin önüme. Uzun uzun inceledik bizi. İyi işaretlemiştin dünü yarını. Yaş bizde yas dedin çekildin kalene.

Ağlatan mektubu aldığında...

Yoğurt yiyorum bak her akşam dedin ona, yoğurt, ekmekle. Ektiğim bir şey yok, ne biçeyim. Ne giysem biçimsiz bende, nasıl bu kadar biçimli kalabiliyorsun kalende?

Ne kadar vurursan vur, top hep direkte patlıyor.

İyilik yap. Sade, alabildiğine saf bir iyilik. Sonra direklere kafanı vura vura kötüleşebilirsin; kendinden başka kimseye zarar vermedikten sonra, sen...

Üzülme, hayat böyle "bişey."

1. Not: Kaledeyim ama kaleci değilim. Hem vur vur bütün toplar direkte?!

2. Not:

Kendi hayatımın

direk oyuncusu olmak istedim

ama hayat işte

kendi hayatımda beni

yedek soyundurdu.

Ş.Y.