Santiago Bernabeu Kupası : Real Madrid 2-1 Galatasaray

Yazıma öncelikle maç içinde yapılan değişikliklerle başlamak istiyorum. Yanlış anlamayın, mağlubiyete bahane aramak için değil, Fatih Hoca'nın geçtiği dalga için.

2.yarının başında Real Madrid'de oyuna Cristiano Ronaldo, Mesut Özil, Carvalho, Raul Albiol, Benzema. Galatasaray'ın değişikliği yarının başında Milan Baros-Elmander değişikliği. Maçın ilerleyen kısmında da Felipe Melo çıkar Ayhan girer, Eboue çıkar Engin Baytar girer, Selçuk çıkar Ceyhun girer. Belirtmek istediğim şudur ki, Mourinho'nun hamlelerine Fatih Terim böyle cevap verdi. Komik değil mi? Aslında değil çünkü bu sadece bir hazırlık maçı.

Maçı birinci yarı ve ikinci yarı olarak değerlendirmek istiyorum. Real Madrid sahaya Adan, Sergio Ramos, Pepe, Varane, Marcelo, Xabi Alonso, Coentrao, Callejon, Kaka, Di Maria, Higuain 11'iyle çıktı. Küçümsenecek bir 11 değil kesinlikle. Sergio Ramos, Pepe, Marcelo, Xabi Alonso, Coentrao, Kaka, Di Maria, Higuain gayet adını duyurmuş, büyük futbolcular. Bu sebepten ben ilk yarıda Galatasaray Real Madrid'in tamamen yedeklerine karşı mücadele ettiğini düşünmüyorum. Fernando Muslera, Tomas Ujfalusi, Gökhan Zan, Servet Çetin, Hakan Balta, Sabri Sarıoğlu, Selçuk İnan, Felipe Melo, Kazım Kazım, Emmanuel Eboue, Milan Baros 11'iyle sahadaydı Galatasaray da.

İlk yarı Galatasaray bence iyi bir performans koydu ortaya. En azından takım olma yolunda gösterdiği mücadele önemliydi. Tabii bununla beraber Felipe Melo, Eboue, Selçuk ve Muslera'nın performansları... Hepsi harikaydı bana göre. "Canını dişine taktı" deriz ya, aynen o şekil oynadılar. Eboue'yi ilk defa izledik, golün asistini yapan isimdi. Bence çıkışları, koşuları, pasları gerçekten çok iyiydi ki bu adam bir savunma oyuncusu. Real Madrid'le kıyasıya mücadele eden bir takım vardı sahada.

Yenilen gole gelirsek, defansı topa tutmamak elde değil. Biz bıktık bu duran toplardan gol yemekten, takımlarımız bıkmadı! Yahu kardeşim, adam paylaşımını yapacaksın, olay bundan ibaret... Sen ceza sahasında Sergio Ramos gibi bir adamı bomboş bırakırsan tabii ki gelip golü atar! Galatasaray'ın savunması hiç sağlam olmamakla beraber, bana hala güven de vermiyor... Evet belki bugün cam adam Gökhan Zan iyiydi fakat savunmadaki uyumsuzluk, anlaşmazlık tek kelimeyle berbattı. Kısacası bu iş böyle gitmez, bu defans iş yapmaz. Servet sakatlandığında Hakan Balta stopere geçeceğine Semih Kaya oyuna girseydi emin olun daha iyiydi.

İkinci yarı Real Madrid yıldızlarıyla Galatasaray'ın üstüne geldi ki bu durum bence gayet doğaldı. Buna rağmen Galatasaray iyi direndi. Xabi Alonso defansın arkasına bir top attı, bizimkiler uyudu, Muslera da bir şey yapamadı. Benzema tabii ki affetmedi. Daha sonra da Real Madrid'in çok ciddi bir pozisyonu olduğunu hatırlamıyorum. Ama topla oynadılar. Galatasaray ikinci yarıda orta sahayı bile geçmekte zorlandı, tek ciddi pozisyonu son dakikalarda Elmander'in şutundan ibaretti.

Maçı anlatmayı bir kenara bırakırsak, Galatasaray'da hala çözülmeyi beklenen sıkıntılar var. Savunmayı sağlama almak gerek ki ben bunun Eboue'nin defansa geçmesiyle, Çağlar'ın sol bekte şans bulmasıyla çözülebileceğine inanıyorum. Orta sahaya gelirsek, Sabri'yle bu iş gitmez. Onun yerine Yekta'nın oynaması daha isabetli olur fakat zannediyorum ki o boşlukları dolduracak adamlar transfer edilecek. Gördüğümüz üzere Kazım sol tarafta oynayamıyor, benim gözlemime göre Engin Baytar da yetersiz, o tarafa bir takviye gerekli. Hücumun en ucuna bakarsak da Baros'un güçsüz olduğunu görüyorum. Elmander ondan daha iyi bir görüntü sergiliyor fakat ne olur ciddi maçlarda bilemiyorum, Fatih Terim'in işi bu.

Açıkçası yine de Olympiakos maçında gördüğümüz kötü futbol yoktu sahada. En azından ilk yarıda eğlendik. Bu sebepten Galatasaray'ın eksikleri ve sıkıntıları olmasına rağmen iyi yolda olduğunu düşünüyorum. Umarım sorunlar çözülür ve sarı kırmızılıları sahada daha iyi bir şekilde izleriz. Başarılar Galatasaray...