Sarışınım

                                                                                     Sarışınım

SEVGİLİ OKURLAR: Benim için ne büyük onur. Kendime ve bir köpeğe başından sonuna kadar dürüst davrandığım için çok mutlu oldum. Kır yürüyüşüne çıktığım bir günde güzel şansım bu ya, bulunduğum kentten bir başıma yürüyerek kır patika yoluna döndüğüm sırada arkamda yarım metre kadar bir mesafede kulağıma hafifçe gelen kalabalık ayak seslerini merak ederek, geriye dönüp baktığımda sıklıkla nefes alıp, veren orta boy sevimli mi, sevimli, tatlı mı, tatlı bir sarı çoban köpeğinin neşe içinde ve hızlı hareketlerle sağımda solumda gezindiğini gördüm. Köpeğe şöyle alıcı gözlerimle bakınca ha işte buldum yol arkadaşımı diyerek, geçirdim aklımdan. Hani hava soğuk değildi. Yalnız gri kat kat bulutlarla dolu gökyüzünde güneş yoktu. Anladım ki bu sarışın erkek köpek benimle birlikte kır yürüyüşüme eşlik edecekti, yaşasındı. İçim ve vücudum bir defada güneş gibi aydınlandı. Bundan sonrası için her şey çok güzel ve umduğum gibi oldu. Bu iyi köpek kır yürüyüşümün başından sonuna kadar bana eşlik etti. Yol boyunca fırsat buldukça başını okşadım, sevdim onu. Köpekte aynı şekilde yüzümü ve boynumu yalayarak beni sevdi. Ona birlikte yaptığımız yürüyüşümüzden dönüşte seveceği tatlı ve tuzlu yiyeceklerden alacağımı söyledim. Bunu da anladı, keyiflendi. Hakikaten de kente beraber geri döndüğümüzde ilk iş olarak rastladığım ilk markete girdim, biraz salam, ekmek, kek ve meyve suyu aldım ismini sarışın koyduğum yol arkadaşım köpeğime. Sarışın ben markette onun için alışveriş yaparken bakışlarından anlıyordum beni karnı çok acıkmış halde sabırsızlıkla yiyeceklerle birlikte yanına bekliyordu. Sarışın için aldıklarımı poşetine koyduktan sonra marketten çıktım. Ben çıkar çıkmaz da iki küçük beyaz renkte yaramaz köpek havlayarak sarışının yanında bittiler. Sarışın biraz ürkmüştü bu durumda. Zaten bulunduğu yerden yarı korkak vaziyette kendini peşindeki yavru köpeklerden korumaya çalışarak, yavaşça uzaklaşıyordu. Ben olan biteni sakinliğimi muhafaza etmeye gayret ederek izliyor, bir yandan da onlardan tarafa hareket edip, sesleniyor, sarışını diğer saldırgan iki yavru köpekten korumaya çalışıyordum. Ama bütün uğraşım tam olmasa da boşa çıktı. Sarışın biraz sonra bulunduğu yerden epey uzaklaşmış, kendisini peşindeki iki köpekten kurtarmıştı. Sarışının poşeti elimdeydi. Sarışının nasibi değilmiş bu yiyecekler ne yapalım bende bu yiyecekleri eve götürür bir güzel yerim, meyve suyunu da sarışın adına ben içerim. Başka zaman yapacağımız ilk yürüyüşümüzde sarışına yiyecek, içecek almak sözümü de tutar, gönlünü alırım sarışının nasılsa diyerek, kentin içine doğru otuz kadar adım attım. Dikkatli bakınca farkettim ki, sarışın karşımdaydı ve açık mavi gözleriyle ve gülen yüzüyle sevimli sevimli bana bakıyor, mutlulukla kuyruğunu sallıyor, beni yanına bekliyordu. Bende çok mutlu olarak ona doğru yürüdüm. Oda bana doğru. Sonra yiyeceklerini bir güzel yedi ve ona aldığım kayısı nektarı meyve suyunu afiyetle içti. Daha sonra bir müddet başını sevdim, sırtını okşadım arkadaşım sarışının. Yanından ayrılırken benim kadar arkadaşım sarışında mutluydu. En çokta sarışına sözünü verdiğim ödülü olan yiyecekleri ve meyve suyunu içirebildiğim için tarifsiz bir mutluluğu yaşadım bende. Bundan böylede sarışınla kırlarda yürümeyi sürdüreceğiz. O benim iyi bir arkadaşım oldu. Ben onu hep çok seveceğim, sarışında beni hep çok sevecek. Biz iyi iki arkadaş ve iki kişilik iyi bir doğa yürüyüş ekibiyiz.