Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '08

 
Kategori
Sinema
 

Savaş oyunu oynamak istemiyorum: Utanç

Savaş oyunu oynamak istemiyorum: Utanç
 

27. Uluslararası İstanbul Film Festivalinde Genç Yetenekler kuşağından bir film : UTANÇ. Özgün adı Buda as Sharm Foru Rikth. 1988 doğumlu Hana Makhmalbaf yönetmeni. İlk filmini 14 yaşında çekmiş ve ilk uzun metrajlı filmi ise festival gösteriminde yer alan Utanç. 2007 yılı yapımı film, katıldığı festivallerden ödülle dönmüş;
2007 San Sebastian Jüri Özel Ödülü
2007 Roma Unicef Özel Mansiyon
2007 Montréal Yenilik Ödülü
2008 Berlin Kristal Ayı Ödülü
Yunanistan İçişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği'nin Cinsiyet Eşitliği ödülü
11. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri festivali'nde de FIRESCA ödülüne aday filmlerden.

Hana Makhmalbaf'ın babası İranlı ünlü yönetmen Mohsen Makhmalmaf. Babasının bir sözünden kaynaklanmış film "Bir heykel bile bu şiddetten, bu insafsızlıktan ve bunların getirdiği çöküşten utanırdı". Afganistan dağlarında Bamyan'da altı yaşındaki küçük kız çocuğu Baktay'ın öyküsünü doğuruyor. Komşularının oğlu Abbas gibi, okumayı ve komik öyküler öğrenmeyi isteyen küçük Afgan kızı Baktay. Oyuncuların hepsi amatör ve yüzde yetmişbeşi çocuk. İnsanı etkileyen, üzen -aslında sarsan demek daha doğru- ve kimileyin buruk bir gülümseyiş, kimileyin güldüren sıcacık bir film.

Baktay, yoksulluğun, çaresizliğin ve bir o kadar da umudun izlerini taşıyor; küçücük ellerinde taşıdığı yumurtaları -kitap-defter edinmek için- satmaya çalışırken. Sonunda ancak bir defter edinip, okul yolunu tutuyor Abbas'la birlikte. Öğretmenin kızlar bölümüne gitmesini isteyen sözlerine karşılık, her seferinde "komik öyküler öğrenmek istiyorum" cümlesiyle geri dönüşü, mahzunluğu ve inatçılığı, buruk bir gülümseyiş yaratıyor izleyende. Kızlar mektebine uzanan yolda ilerlerken bir grup çocuk tarafından yolu kesildiğinde, bütün şirinliği ile okula gideceğini söyleyen Baktay, bir savaş oyununun içinde bulur kendini.

Ellerindeki dal parçalarından silahlarıyla esir alınan Baktay, defterinin sayfa sayfa koparılıp kağıttan uçak yapılmasını engelleyemez. Kağıt uçaklar havada uçarken, cebinde kalem yerine kullanacağı annesinin ruju suç unsurudur artık. Günahtır ruj ve çocuklar tarafından açılmaya başlayan çukurda taşlanacaktır. Bir daire çizilir etrafına kireçten ve bu daireden çıkarsa günah işleyecektir. O daireden çıktığında, başka bir daire çizilir etrafına, çıkar ve yeni bir dairenin içinde bulur kendini. Elleri taşlı çocuklar gelene kadar seksek oynar çizilen dairelerin içinde.. Taliban olmuştur çocuklar ve içinde bulundukları toplumun kuralları geçerlidir. Başına geçirilen gözleri ve ağız boşluğu oyulmuş kesekağıdıyla, açılan çukurun içine yerleştirildiğinde "ben savaş oyunu oynamak istemiyorum" diyen yaşlı gözleri çaresizliğini dile getirir. "Savaş oyunu sevmiyorum"

Bir çocuk oyunu olarak yer alan savaş sahnesinin dramatik yapısı, yaşanılan toplumun kurallarını ve erkek çocukların gördüklerini uygulamasını ve işgal edildiklerinde savaşın belleklerindeki izlerini yansıtır. Çocuk oyunları tüm toplumun aynası gibidir. Afganistan'ın Bamyan ilinde sarp kayaların içine yerleştirilmiş yaşı 1500'ü geçen Buda heykellerinin 2001'de yıkıldığı yerde çekilen bu film, yalnız okula gitmek isteyen küçük bir kız çocuğunun hikayesi değildir. Her sahnesi başka açılımlara uzanır. Küçücük bir kız çocuğunun başta "komik öyküler öğrenmek istiyorum"la başlayan sesi, "ben savaş oyunu oynamak istemiyorum" diyen cılız sesiyle örtüşür.

Filmin festival sonrasında vizyona girme olasılığı var. Bu yüzden yalnız bir kaç sahnesini aktardığım bu filmin devamını umarım izleyebilirsiniz. Final sahnesindeki Abbas'ın Bakta'ya "Bu bir oyun ölmezsen özgür olamazsın" diyen sesinin kulaklarınızdan uzun süre gitmeyeceğini söyleyebilirim. Gökyüzünü kızıla boyayan patlama ve bir uçağın görüntüsü gözlerinizde, aklınızda soru işaretleri oturduğunuz yerden kalkabilir misiniz? SON.


 
Toplam blog
: 38
: 1200
Kayıt tarihi
: 05.01.07
 
 

Belki de yazacak çok şeyim olmadığından üye olup sonra bıraktığım bu blog sevdasına yeniden başla..