Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '07

 
Kategori
Haber
 

Sayın Baykal, lütfen kopya çekmeyiniz!

Sayın Baykal, lütfen kopya çekmeyiniz!
 

“Ben bunları daha önceden söylemiştim” kalıbını şu ana kadar kullanma fırsatını hiç bulamamıştım. Bulunca kaçırmayayım dedim. Bana bu fırsatı da sağ olsun Sayın Baykal verdi.

Baykal’ın ne siyaset görüşü ne de siyasi duruşu ile ortak bir paydam yok. Genellikle sol siyasetle ilişkisi olmayan, siyasetin mevcut dengeleri içinde kendine fırsat yaratacak politikaları kollayan bir siyaset adamıdır benim için.

Ancak bugün gazetelerin internet yayınlarına göz atınca, Baykal’ın beni şaşırtan ifadelerine rastladım. Gerek bu ülkede, gerekse bu coğrafyada var olan Kürt sorununa farklı bir açıdan bakıyor ve farklı açılımlar öneriyordu. Okudukça gözlerim fal taşı gibi açıldı. Korkudan değil elbet, şaşkınlıktan. "Herhalde" dedim kendi kendime, Baykal evdeki yatağının yönünü değiştirdi. İkinci şaşkınlık noktam ve beni bu yazıyı yazmaya daha fazla yönelten şey ise(genelde bir günde iki blog yazmam), benim, 23.10.2007 tarihinde yayımladığım “Teröre karşı mücadele politikasız olmaz” yazımın içeriği ile fazlaca paralellik taşıması idi.

İlgilenenler için yazım; http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=71369

Baykal’ın açıklamaları ile söz konusu yazımı şöyle bir karşılaştırmak istedim, hem de cımbızlayarak;

Baykal; Artık sorun sadece sınır ötesi operasyon bağlamında görülemez. Kuzey Irak ile Suriye’yi bir görmemek gerekir………….Kuzey Irak’la ilişkiyi terör bağlamı dışında da görmeli. Bunları günü birlik de değil, 10, 20, 30 yıl sonrasına yönelik planlama içinde yapmalı.

Bibliyofil; Ülke dışında ise, değişen koşulların daha iyi irdelenmesi gerekecek. Ne 25 yıl öncesinin, ne 15 yıl öncesinin, ne de 5 yıl öncesinin koşullarının geçerli olmadığı üzerinden hareket edilecek. Sınır dışı operasyon iç güvenlik gerekçeleri ile gündemde olacak ve gerekirse yapılacak ama iç güvenlik dışı hedefleri kapsayan ve uzun zaman yayılan hareketlerin, Osmanlının son dönemlerinin Turan hayalleri benzeri bir macera olduğu hatırlanacak. Irak’la ilgili gelişmeler diplomatik düzeyden ilerleyecek. Gelişmeler beş-on adım geriden değil, bir adım ilerden takip edilecek.

Baykal; 500 veya bin genci Kuzey Irak’tan getirip okutalım. Kürt de olsun, Arap da. Bizi yaşayıp, tanısınlar, iyi eğitim alsınlar. 15 yıl sonra o ülkenin yöneticisi olacaklar. Şimdi bunu biz yapmıyoruz, Barzani yapıyor. Orayla kavga dövüş değil, böylesi ilişkiler kuralım.

Bibliyofil; Ekonomik gelişmelerin beraberinde demokratik ortamın yeşermesi için gerekirse bölgede üniversite kurmak, kültürel merkezler oluşturmak, vakıflar var etmek yoluna gidilecek. En önemlisi bölgedeki Kürt toplumuna Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürt toplumu ile bir sorununun olmadığı, aksine dünya üzerinde en özgür, en huzurlu ve ekonomik gelişmişliğe sahip Kürtlerinin Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında yaşayanlar olduğu (elbette doğruluğu tam olarak sağlanarak) anlatılacak.

Baykal; Bölgeye daha fazla yatırım, daha fazla iş, daha fazla eğitimle gidelim. Ama bunlara rağmen bölücü terör olacaktır. Bununla beraber yaşayacağız. Yalnız komplekse kapılmayalım, şiddeti olağanlaştırmayalım. Herkes yeterince dikkatli ve kararlı olmalı. Çünkü, caydırıcı olmazsak barış da yok. Sabır ve gerçek sevecenlikle olaya yaklaşalım.

Bibliyofil; Irak’ın kuzeyinde var olan Kürt toplumunun ekonomik anlamda gelişmesi ile aşiret düzenini sonlandırması ve Barzani ile Talabani gibi ilkel toplum önderlerinden kurtulmaları hedeflenecek. Gerekirse, kredi, teşvik, karşılıksız yardım, koşullu yardım gibi gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkeleri yönlendirmekte kullandığı araçlar devreye sokulacak. ……… Neticesinde, dünyanın ilk yirmi ekonomisi arasında yer alan Türkiye’nin ekonomik, diplomatik, askeri gücünü devreye sokması ile uluslar arası toplumun Irak'lı Kürt grupların üzerinde kuracağı baskı sonucunda, PKK’nın Irak topraklarından mali, lojistik ve insan kaynağı olarak destek görmesi engellenecek. Bu gelişme de PKK’nın beynine kurşun sıkacak ve nihayetine ulaştıracak adım olacaktır.

Baykal; CHP’nin bölgeye dönük yeni konseptini yakında kamuoyu ile paylaşırız.

Bibliyofil; (diğer yazımdan alıntı değil bu yazıya ait) Sayın Baykal, sizden bunları duyunca kendimden şüpheye düştüm, acaba yanlış bir şeyler mi söyledim diye. Daha iki hafta önce Barzani’nin kafasına bomba atmayı önerirken, iktidarın bölge ile ilişkileri geliştirelim önerilerini vatan hainliği ile suçlarken bugün o bölge ile ilişki kuralım demiş olmanıza şaşırmamak elde değil. Ama durup düşününce, her kurultay öncesi yaptığınız gibi demokrat, özgürlükçü, adil ve solcu görünme taktiğinizin bir parçası olmasından da fazlası ile şüphelendim. Ama ben yine de şu konseptinizi de dört gözle bekliyorum.

 
Toplam blog
: 453
: 1826
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

36 güneş yılı. 27 yıl G.antep, 9 yıl İstanbul. İstanbul, 90’lı yıllarda yaşandı, bitti.  Hep şe..