Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

RMZSM Meliha Karaoğlu

http://blog.milliyet.com.tr/meliha63

18 Ocak '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sayın Erdoğan lütfen!

Sayın Erdoğan lütfen!
 

İnsanlar ben kendimi bildim bileli (çocukken de başka boyutlarda) bazen öyle hissettiği, bazende karşı tarafa büyük ( somut ve soyut anlamda) olduğunu göstermek için birilerinin sorununu üstlenir. Hatta sahiplenir.

İlginçtir ki sorunun sahibinin gösteremediği cesur ataklar yapar. Konuyu başka boyutlara taşır, gurur meselesi yapar. Çocuk ken başıma geldimi? Hatırlamıyorum ama çocuklarımdan biliyorum, bazende kendine kendinden güçlü gördüğü arkadaşlar edinir. Eğer kendini zayıf hissettiği konu dersleri ise başarılı bir öğrenciye yaklaşır.

Psikolojik olarak kendini yalnız hissetmez, bunaldıkça yada o konuda zora düştükçe dayanağı olsun ister.

Hayal gücümüzü çalıştırırsak bu konuyu o kadar çok olaya oturtabiliriz ki!
Diğer bütün dinlerde olduğu gibi İslamiyette de dinini değişik basamaklarda yaşayanlar var. Filimlerden gördüğüm kadarıyla her pazar kiliseye giden hiç hayatında gitmeyen var. Bir dinin gereği başına şapka takan, takmayan var. Rahibe günah çıkaran, çıkarmayan var. Hatta yanlış bilmiyorsam katolikler nikahlanırken ölene kadar nikahlanırlar. Bunu en ünlü şarkıcısı ya da en zengini veya diplomatı hatta kraliyet ailesi yaşıyor. Kilisede nikah yapıyor. Ve kimse onları irticacı, bağnaz, yobaz olarak nitelendirmiyor.

Ben yaşamakta olduğum lojmanlara taşınınca da bazı antipatik duygularla muhatap oldum dolaylı yollardan.

Ama beni cahil yada yobaz gören insanları tanıdıkça hayretler içinde kaldım. Belki bu konuları ileri ki yazılarımda sizlerle paylaşırım.

Bizi bu keşmekeşe düşüren bizlerin içindeki cahilane düşünce ve duygular olduğuna inandım sonunda.

Evet ben kendimizi, düşüncelerimizi, duygularımızı, inançlarımızı anlatamamakla yada anlamamakla cahil ve evrimini tamamlamamış görüyorum. KİMSE ALINMASIN.

Bizler biliriz ki sorun veya sıkıntı (çocuk yetiştirirkende böyledir) görmezden gelinerek çözülemez fobiler bile üzerine gidilerek kurtulunan duygulardır. Kalıplaşmış tabir ile " halının altına süpürmek" sorunu çözmez.

Son günlerdeki başörtüsü konusuda aynen böyle, şimdiye kadar malesef sol partilerde dahil mualafet de iken sorun gösterip, seçimlerde biz çözeriz deyip iktidarda halının altına ittiler. Evet bu konu büyütülecek bir konu değildi, beslene beslene bu hale siyaset denilen düşünceler iktidarı kapma yarışı yapan insanlar getirdi.

Yazımı okuyanlara sesleniyorum hiç bir partiye bu konuda ve başka bazı konularda yakın değilim.

Ben çok seslilikden yanayım. Bir insanında körü körüne bir siyasi düşünceyi savunmasını desteklemiyorum.

İnsan hür irade ile doğruyu savunduğu ve başkalarının sınırlarını işgal etmediği kadarıyla İNSANDIR.

İnsanı insan yapan değerlere ve özgür düşünce çeşitliliğine saygı duymak insanın DÜŞÜNCEDE YAŞAMDA EVRİM DERECESİNİ GÖSTERİR. Katılmayanada saygı duyarım biliyorum ki insanoğlu menfaatlerine ve kuru inadına yenik düşebilen varlıklardır.

Sayın Erdoğan a sesleniyorum! Sizlerde bilirsiniz ki bizler çoğunluğu müslüman insanlarız " Bir insanın suçu ispatlanana kadar masumdur." Düşüncesine inanıyorum suçlayanların suçu ispatlaması GEREKMEZ Mİ?. Diye düşünüyorum.
Yoksa "Çamur at izi kalsın olur." En son yurt dışında verilen demeç "Başörtüsü ile yaşamak, kişi bir siyasi partiye mensuptur" düşüncesi ile söylenmiş ise çoooook büyük bir gaflet içinde olduğunuzu üzülerek belirtmek isterim. Ama ben istiyorum ki siz "Başörtüsü kişinin müslüman olduğunun göstergelerinden biridir." demek istemiş olun. Ve bu konuyu olay omayacak bir demecinizde açıklayın. Müslümanım diyenin oruç tutanı var, tutmayanı var. Beş vakit kılanı var, kılmayanı var. Bunlar hiç gündeme gelmiyor. Müslümanlık bir yaşam biçimidir evet bazı insanlar başörtüsünün (örtünmenin) farz olmadığını söylerler. İslam konferansları neden yapılıyor bilmem dünya insanının konusu siyasete bulaşmış konuya açıklık getirmek yerine onlarda halının altına itiyorlar.

Diyanetimizi zaten aştı konu! Onlar abdest alırken elimizi kaç kere yıkıyalım onunla meşgul, hep halı altına.

Evet benim başörtüm kimsenin konusu, tekeli değil. Kendini Avrupalılar kadar düşünce ve yaşamda evrimleşmiş görenler onların yaşamlarını incelesinler. (önyargısız, objektif)

Son zamanlarda "onlarda yasaklamaya başladı" düşüncesi ise bana yüzeysel ve yersiz bir söylem olarak geliyor.

Çünki biz kendi içimizde sorun yaparken onlarda bu keşmekeşden menfaat beklentisi içine düştü.

İşe almamak, okullara almamak zaten işlerine geliyor. Siyasete girmeleri ve bilim adamı olmaları onların işine gelirmi? "ŞAPKANIZI ÖNÜNÜZE KOYUN BİR DÜŞÜNÜN" Evet dünyada barış ve uygarlık istiyoruz. Ama "TARİHİNİ BİLMEYEN BUGÜNÜNÜ BİLEMEZ, GELECEĞİ GÖREMEZ." Siyasiler başta olmak üzere herkesi SAĞDUYUYA VE OBJEKTİF DÜŞÜNMEYE GEÇMİŞİMİZDEN DERS ALARAK GELECEĞE YÖN VERMEYE DAVET EDİYORUM.SAYGILARIMLA...

 
Toplam blog
: 41
: 1151
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1963 Doğumlu  ununu elemiş eleğini asmak üzere...3 (kimine göre pırlanta) çocuk yetiştirmiş denil..