Sayın Mustafa Ermiş ''bir uzun yolda"

Abdülkadir GÜLER

Mustafa Ermiş, adı gibi erenlerden bir ozan. Trakya’dan / Kırklareli’nden geliyor. Geçen yaz başlarında( Haziran’da) doğru çalıştığım iş yerime gelmişlerdi. Orada ikamet eden şair dostum Yaşar Faruk İnal’dan selam ve kitap getirmişlerdi. Kısa bir hoş-beşten sonra çantasından bana bir kitap çıkarıp özenle“sayın Abdülkadir Güler ustada “yarınlarınız yeni gün gibi olsun dilerim, saygılarımla.” diyerek imzalamışlardı. Tarih 12 Haziran 2007.Ben de kendisine yeni yayınladığım” Hayatı ve Eserleriyle Umurlu’dan M. Kemal Yılmaz” kitabımı imzalayıp armağan ettim.

Mustafa Ermiş’in ”UZUN YOL” adını taşıyan kitabı 142 sayfadan oluşuyor.Şair Ermiş’in ilk yayını, ilk şiir kitabıdır, belki de ilk göz ağrısıdır. Kucağında nazlı bir bebek gibi duruyordu. Özenle paketlemiş, Söke’deki sanatçı dostlarına armağan etmek üzere sarmalamış getirmişti. Sevgi dolu, heyecan dolu, iyimser bir hali vardı. Çalıştığım Özel UTKU Sürücü Kursu’nda yaklaşık bir saatten fazla sanat ve kültür bağlamında sohbet ettik. Tatlı bir dili vardı, her haliyle bir Anadolu ereniydi. ”Ete, kemiğe bürünmüş, Yunus diye” ortaya çıkmıştı. Israr etmeme rağmen bir öğle yemeğini birlikte yiyemedik.” Midesine daha fazla düşkün olanlar, daha çabuk küserler” diyordu. Öylesine sade, öylesine kibar bir insandı. Söz yerinde ise cana yakın, samimi bir İstanbul efendisi idi. Kısacası irfan ve erkân sahibi idi.

Eser İstanbul’da Bellek Yayınları arasında çıkmış; yapıtın giriş bölümünde Nazif Karaçam’ın Mustafa Ermiş hakkında kısa ve özlü bir yazısı yer alıyor: Nazif Karaçam şunları yazıyor: Mustafa Ermiş, içtenlikli, bilinçli, özverili bir Atatürkçüdür. Fakat asıl özelliği Anadolu ve Trakya’da bir aydınlatmacıdır. Kültürün sembolü olmasıdır. Mustafa Ermiş, insanlığına nezaketine, tasavvuf bilgisinin derinliğine baktığımızda sanırsınız ki Anadolu’nun kültürü sizin yanınızda, sizinle beraberdir..

Şiirleri bu kültüre oturmuş, tasavvufla özdeşleşmiş gibidir. Tabii Ermiş’in şiir örgüsü, şiir yapısı zaman zaman farklı imajlar, farklı deyişler ve farklı mesajlar da vermektedir. Fakat genelde ilahi aşk, platonik aşk, insan ve Ehli Beyt sevgisi, ahlâk, ve fazilet övgüsü insanı etkileyip düşündürmektedir.”diyor. Bizde Mustafa Ermiş’in “UZUN YOL” da ki şiirlerini okuyunca sayın Nazif Karaçam’ın sözlerine aynen katılıyoruz. Ermiş’in şiirlerinde ilahi aşk, insan ve doğa sevgisi, dostluk, kardeşlik, sıla ve gurbet özlemi vardır. Ama tüm bunlardan başka kimi zaman Yunus Emre, kimi zamanda, Hz. Mevlâna’yı anımsatan duygu ve düşüncelere parmak bastığını görüyoruz. Sosyal ve toplumsal konulara da değiniyor, kimi şiirlerinde ise cesaretle ve ozanca bayrak açıyor. Görüş ve düşüncelerinde dolayı yürekten alkışlıyorum.. Mustafa Ermiş’in şiirlerini okuduğumda ilgimi çeken kısa ve özlü dörtlüklerine de tanık oldum. Örnek olarak :

BAK

Bir yanda talebelik, ağır yük,
Bir yanda insafsızlık sevda,
Buna hayat mı denir,
Vallahi püsküllü bela…

( 15 Kasım 1968).

Kimi zaman aşkına ihanet edenlere de taşlamalı şiirlerde yazıyor. ŞIMARIK başlıklı kısa ve özlü şiirinde bakınız ki ne denli güzel yazıyor ozanca :

Sana gönlümü verdimse
Oyuncak et demedim
Yoluna ölürüm dedimse
Azrail ol demedim
Aşkı tanımıyorsun da
Neden ağlatırsın beni?
Yaşantım acı ve kırık
Şeytanımsın, git be şımarık.

Şairimizin dili de arı ve durudur. Yalın, çarpıcı sözleri vardır; sözcüklerini yerli yerine istif etmesini biliyor. Tek sözcükle şiirimizi tanıyor. Şiirleri kimi zaman halk şairleri tarzında ölçülü ve uyaklı ( düzenli kafiyeli), kimi zaman da serbest yazıyor. Daha doğrusu ölçü, uyak (kafiye) kaygısı yoktur. İçinden geldiği gibi şiir kozasını örüyor. Ayrıca değişlerinde yapıcı, birleştirici ve bütünleyicidir. İsyankâr değildir; milli birlik ve beraberlikten yanadır. Kimi dizelerinde Atatürk’ü, cumhuriyetimizi öven, bayraklaştıran dizeleri de görüyoruz.. Bu yönüyle de takdire değerdir.

Şairimiz Mustafa Ermiş, bir Anadolu alp erenidir, onu bu sevgilerle kucaklıyoruz, aramıza hoş geldiniz diyoruz. Şiir evreni elbette ki uzun ve çileli bir yoldur. Bu yolda başarılı olacağına kuşkumuz yoktur. Yolu açık ve aydınlık olsun diyoruz. Sözlerimi şairimizin kitabının arka kapağında yer alan, şairimizi onurlandıran Kerem TİRFİL’in şu anlamlı ve manidar şiirsel sözleriyle noktalamak istiyorum :

Gülen gözlerli yaklaşan dost,
Değirmeni çeviren ihtiyar.
Özün bir ışık
Gönlümü önüne sereyim,
Yürüyelim hayat yolunu.
Çağlayanların çığlıkları
Ağlayan ırmakların
Çatık kaşlı, buğulu,
Bulutların şarkılarında
Sevdalı bir gül…