Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '13

 
Kategori
Doğal Sit Alanları
 

Sayın Valim ve...

Sayın Valim ve...
 

Yakalayabildiğim en son görüntüsü...


Sayın Valim ve…

Unvanı o kadar uzun ki, yazımın başlığına sığdırmam mümkün değil. Aslında yazının başlığı şöyle olacaktı.

Sayın Valim ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Kayseri Rölöve ve Anıtlar Müdürü…

Bu kadar yazı başlığı olmaz diye kısadan girdim ama sözüm Sayın Valime ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Kayseri Rölöve ve Anıtlar Müdürüme…

Önce bir hikâye anlatayım, bilinen bir hikâyedir.

Bektaşi, kış vakti caminin önünden geçerken bakmış ki cemaat namaza duruyor. Oğluna “Sen şurada köşede dur ısın, ben de cemaati ile namazı kılayım, ısınır gideriz” demiş ve cemaatle namaza durmuş.

Hoca başlamış namaza… Dört rekat, arkasından bir dört rekat daha, arkasında bir dört rekat daha ve devam ediyor. Hemen ceketi çıkarıp oğluna vermiş ve “Tut oğlum şu ceketi, iş inada bindi” demiş… Meğerse cemaat teravih namazına durmuş, Bektaşi'nin haberi yok...

Bizim gazeteci tayfasının bir yönü vardır, müdür bilmeye bilir ama Sayın Valim, bunca senelik deneyimi ile bilecektir, gazeteci tayfası kafaya bi taktımı takar, sonuna kadar gider.

Benimki de ona döndü, iş inada bindi, ceketi de çıkardım…

Kayseri, tarihi itibariyle çok eski ve “Anıt” yapıları bünyesinde barındıran bir şehirdir. Aranmadan bak müzelerine, her şeyi görebilirsin eğer hayal gücün güçlü ise…

İşte bunun içindir ki Kayseri’de “Anıt” sayılacak yapıların titizlikle korunması gerekir.

Örneğin çeşmeleri…    

Doğru söylüyor muyum bilmiyorum ama tahmin edebildiğim kadarıyla “Mahalle çeşmesi” bakımından belki de en çok çeşmeye sahip olan ilimizdir diye düşünüyorum.

Ama bakın bakalım, dünden bu güne kaç çeşmemiz ayakta duruyor. Dahası, orijinali gibi ayakta kalabilmiş?

Belki müdürlüğünüzün kütüphanesinde vardır, arayın bakın bakalım Ömer Yörükoğlu’nın Beğendik Kültür Yayınlarından yayımlanan “Kayseri Çeşmeleri” kitabı var mı? Varsa şayet, o kitapta bütün çeşmeler var. Valiliğimizin arşivinde de olması gerekir, vermiştim çünkü…

Örneğin Matra Çeşmesi…

Çocukluğum o çeşmenin başında geçti neredeyse… Bizim gücümüz yetmezdi güğüm ile eve su taşımaya ama yalağında bir güzel oynamayı bilirdik. Yan tarafında üç yalak daha vardı birbirine bitişik. Hayvanlar oradan su içerlerdi akşam dönüşte. Halen ayakta duruyor durmasına da, eski görkemli halinden eser kalmamış.

Siz şimdi T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Kayseri Rölöve ve Anıtlar Müdürüm…

Başta oturduğunuz ve duvarına kocaman tabela astığınız “Anıt” yapılar olmak üzere, bütün bu çeşmeleri ve diğer tarihi eserleri korumakla görevli iken, size bir soru sorduk, daha cevabını alamadık!...

Ne iş?

Mesela “Sana ne kardeşim, hadi bas git işine…” diyebilirsiniz, bu da bir cevaptır. Ya da bizim gözümüze çarpan ve “Yanlış uygulama” olarak düşündüğümüz görüntünün gerekçesini, makul ve mantıklı bir şekilde açıklarsanız, biz de “Haaaa… Demek ki böyle iken böyleymiş” deriz kapatırız gider…

Bakın Sayın Valim ve Müdürüm…

Bu konuda bizim gerçekten bilmediğimiz ve sizin haklı olduğunuz konu olabilir. Kabulümdür, sadece bilmek istiyorum. Hepsi bu kadar…

Ne zamana kadar takip edeceğimi mi merak ediyorsunuz…

Dediğim gibi, iş inada bindi, ceketimi de çıkardım, bilesiniz diye söylüyorum…

Saygılarımla…

28 ŞUBAT 2013
İBRAHİM PEKBAY

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..