Seçim Mitinglerinin Modası Geçmedi Mi?

Seçim döneminde propagandanın en önemli mecralarından biri teknoloji dünyası oldu.

Teknolojiden yararlanan milletvekili adayları ve partiler seçmenlere bir adım daha yakınlaşabilmek adına yaratıcı çalışmalar yapıyorlar. Bu anlamda sosyal medya, özelikle Facebook ve Twitter önemli mesajların verildiği alanlar oluyor.

Teknolojiyi kullanan ve yaygın olarak teknolojiyle iç içe olan gençlere ulaşabilmenin en önemli koşulu teknolojinin içine sızabilmek.

Dünyada yaşanan gelişmelerle hemen hemen paralel bir biçimde ilerleyen Türkiye, internet ve bilişim sektörü ile örnek gösterilecek bir şekilde gelişimini sürdürüyor. Bu gelişime ve teknolojik aygıtlara rağmen ülkemizdeki liderlerin seçim meydanlarına inmelerinin önü bir türlü kesilmiyor maalesef.

Seçimlerde iddialı konumda olan 3-4 büyük siyasi partinin yoğun olarak kullandıkları internet ve kitle iletişim araçları yanında gelişmiş ülkelere nazaran “ilkel” olarak adlandırılan ve gereksiz bir masraf görünümünde olan meydanlara inme huyumuzdan kurtulamıyoruz bir türlü.

Geçtiğimiz günlerde Başbakan Erdoğan’ın Kastamonu mitingi için yapılan hazırlıklar çerçevesinde alınan güvenlik önlemlerinin ne derece büyük çapta olduğunu hep birlikte izledik. Binlerce polis, yüzlerce kara aracı ve makam araçları, trafiği felç olan bir şehir, anlamsız parti bayrakları, çevre ve gürültü kirliliği…

Erdoğan mitingden helikopterle ayrıldıktan sonra parti mitinginde görevini yapan ve boş seçim otobüsüne eskortluk eden polislere pusu kurularak polislerimizden biri şehit edilmişti. Ülke genelinde asayişi sağlaması gereken polislerimizin Adalet ve Kalkınma Partisi’nin boş seçim otobüsü peşindeyken uğradığı saldırının izahı olamaz. Ancak bir meydan mitingi uğruna bozulan tüm düzen ve yapılan masrafın izahını kim yapacak?

Aynı durum Başbakan Erdoğan ile beraber diğer liderler için de geçerli. Herhangi bir lider; gerek Kılıçdaroğlu, gerekse Bahçeli herhangi bir yerde miting yapıp millete seslenirken yüzlerce polisimiz diken üstünde, yine taşıma insanlarla dolan meydanlar, bir ton gürültü ve çevre kirliliği yaşanıyor.

Gelişmiş ülkelerde meydanlara inip vatandaşla buluşma gibi bir kültür yok. Kaldı ki meydana gelen liderle beraber o partiye oy vermeyi düşünen seçmenin olduğunu da sanmıyorum. Bu yüzden bu gereksiz, maddi külfetli, çevre ve gürültü kirliliği yaratan eylemden vazgeçmemiz gerekiyor bir an önce.

Gelişmiş ülkelerde siyasi parti temsilcileri televizyonlarda, radyo stüdyolarında, sosyal medyada buluşup tartışıyor ve aynı anda çok daha fazla seçmene ulaşabiliyor.

Liderlerin, adayların vatandaşla buluşması hoş ancak bu şekliyle aşırılıklar ülkesi Türkiye’de göze batıyor.

Çarşıda, pazarda, kahvede, sahilde yürüyen liderler görmek istiyor insanlar. Kendileri gibi olan, kendilerini temsil edecek adaylar. Şu gereksiz, bir o kadar da anlamsız mitingleri bırakıp insanları tatmin edecek birkaç adım atsanız fena olmaz hani.

A.Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com