Yüksek Sadakat'li Türkiye Eurovision Finalinde Yok

Almanya’da düzenlenen 56.Eurovision Şarkı Yarışması’nın ilk yarı finalinde sahneye çıkan temsilcimiz Yüksek Sadakat büyük bir hayal kırıklığı yaşaya(ta)rak finale çıkamadı.

19 ülkenin yarıştığı ilk yarı finalden önce yapılan değerlendirme ve yorumlarda finale çıkmaya en yakın ülkeler arasında gösterilen temsilcimiz rakiplerinin arasından sıyrılmayı başaramadı maalesef.

Sırbistan, Litvanya, Yunanistan, Azerbaycan, Gürcistan, İsviçre, Macaristan, Finlandiya, Rusya ve İzlanda 14 Mayıs Cumartesi günü ilk yarı finalden finale yükselen ülkeler olarak finalde yarışacaklar. Bizler finale adını yazdıran 10 ülke tek tek açıklanırken Türkiye adını göreceğimizden o kadar emindik ki Türkiye ismi telaffuz edilmeyince şoka girdik adeta.

TRT’nin geçtiğimiz senelere göre açıklamakta fazlaca geç kaldığı Eurovision temsilcisi bu başarısızlığın ardından başını fena ağrıtacağa benziyor. Teklif götürülen diğer şarkıcıların bir türlü teklifleri kabul etmemesi, pahalı olması gibi bahanelerden dolayı son anda Yüksek Sadakat’in dahi beklemediği bir şekilde TRT tarafından Türkiye’yi Eurovision’da temsil edeceği açıklanan grup, Eurovision takipçileri tarafından büyük tepki ve şaşkınlıkla karşılanmıştı.

Grup bu sürpriz haberle yapmakta olduğu albüm çalışmasını yarıda kesip enerjisini Eurovision’a verse de sonuç değişmedi. Türkiye 1994 yılından itibaren ilk kez bir Eurovision finalinde yarışamayacak. Almanya gibi Türklerin yoğun yaşadığı bir ülkede gerçekleştirilecek yarışmada Türkiye’nin olmaması büyük bir kayıp. Eurovision heyecanını yaşayanlar için de büyük bir eziyet.

Neden Finale Çıkamadık?

Geçtiğimiz yıllara göre bu sene ciddiye almıyor olarak gördüğümüz Eurovision’da finale çıkamamamızın en büyük sebebi Yüksek Sadakat’in halkla ilişkiler ve tanıtım faaliyetlerine önem vermemesi. TRT’nin baskıları ve taleplerine rağmen grup kendini ifade edeceği, şarkısını tanıtacağı platformlarda bulunmamayı tercih etti. Geçmişte ülke ülke gezip, tüm ülke televizyonlarına radyolarına çıkan temsilcilerin aksine Yüksek Sadakat kendi halinde sessizlikle bekledi yarışmayı. Türkiye’de bile şarkıyı bilmeyen, hiç duymayan, grubun yarışmada olacağını bilmeyen büyük bir kalabalık vardı.

Şarkının Türkiye ve Türk kültürü ile yakından uzaktan ilgisi de yoktu. Live It Up daha çok 80’ler Amerikasından esintiler sunarken şarkının sahnede icrası da oldukça vasattı.

Hazırlanan koreografi ve seçilen renklerin kötülüğünden öte Türkiye adına yarışan bir şarkıda Türkiye’ye dair hiçbir şey görememek hepimizi şaşırttı. Oysa bizler arada bir kıvırtmaya, bir bel kıvırmaya ya da darbukaya alışkındık. Avrupa’yı da öyle alıştırmıştık. Silik bir ifade ile bizden olmayan bir şeyler izledik sahnede.

Yunanistan’ı izlerken Türk milliyetçilerinin Yunan şarkısını izlemelerini dua ettim. Bir ülkenin böyle bir platformda ne yapması gerektiğinin en büyük örneği Yunanistan. Kültürlerini, mesajlarını o üç dakikalık şarkıyla, hem de rap müzikle harmanladıkları o süper Yunan müziğiyle öyle coşkulu verdiler ki; Yunanistan’a oy vermek istedim o anda.

Yüksek Sadakat ve Türkiye ise coğrafyası belli olmayan, sıradan bir formda vasatı aşamayan bir şeyler gösterdi bizlere.Yüksek Sadakat bu süreçten itibaren kara bir leke olarak anılıp çok büyük bir hüsranla hatırlanacaktır Türk halkı tarafından. Çetin Alp’i 1983’den beri dilimizden düşüremedik daha.

Bizler için Eurovision bir gurur meselesi, milli mücadele destanıdır tam anlamıyla. Bu yüzden TRT’nin aklını başına alıp Eurovision’u eski günlere döndürmesi, biraz da Türkiye olduğumuzu hissettirecek yapımların çıkması için mücadele etmesi gerekli.

Rock formatından vazgeçip İngilizce de olsa bizi hissettiren şarkılarla katılalım. Çünkü bu yılı unutmak çok kolay olmayacak…

A.Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com