Seçim sonuçları ve CHP

Bir seçim dönemi daha bitti. İkitdar partisi AKP %50'li oy oranı ile üçüncü kez iktidara geldi. CHP oylarını %5 artırarak ana muhalefetteki yerini sağlamlaştırdı. Kaset meselesi ile gündeme gelen ve meclis dışı kalıp kalmayacağı muallakta olan MHP, barajı geçerek %13'lük oy aldı. Seçimin bir diğer galibi BDP, "Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku" adı altında 36 bağımsız milletvekili ile meclise girdi. 

Yeni meclis nasıl olacak, ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Ancak gündemde en çok "CHP'nin başarılı ya da başarısız mı olduğu" tartışılıyor. Hiziplerin yaşandığı parti içinde sular tekrar kaynamaya başladı. Kılıçdaroğlu sonrası tasfiye edilen ve milletvekili listesine alınmayan ekip, sanki ellerini avuştururmuş gibi, seçimin böyle sonuçlanmasını beklemişler. Sonuçların açıklanmasından sonra farklı medya kanallarında CHP Genel Başkanı ve üst yöentimini yerden yere vurmaya başladılar. 

Milletvekili adayları elbette tartışlır ancak söz konusu iktidara gelmekse eğer kırgınlıklar bir yere bırakalarak daha çok çalışılmalıydı. AKP'yi örnek verecek olursak, birçok eski bakan ve milletvekili liste dışı kaldı ancak ne bir tartışma oldu olsa da dışarı yansımadı. Kimse partiye küsmedi ve örgütlü çalışarak başarılı oldular. 

Herkes İzmir'de neden CHP'nin beklenen oyu alamadığını tartışıyor. Bunun temel nedeni parti içi hesaplaşmanın seçime yansımasıdır. En basit örnek Karabağlar Belediye Başkanının "Aday örgütten olsa daha çok çalışırdım" demesidir. Canan Arıtman'ın seçmin açıklanmasından sonra doğrudan Genel Başkanı ve yönetimi sorumlu tutması bir başka örnek. AKP de birçok yerde rotasyon uyguladı ancak sonuç ortada. 

Kısa bir zamanda yeni bir yapılanma sürecine giren CHP geçen seçimlere göre hem oyunu hem de milletvekili sayısını artırdı. Beklenen oy çıtasına ulaşamadı ancak 4 yıllık bir dönem var. Bu durum aslına bakılırsa önemli bir fırsat. Ancak bu tür kösteklemeler devam ederse hiçbir yere varılamaz. Solun genel anlamda başarısız olmasında en önemli neden bu olsa gerek.