Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '06

 
Kategori
Haber
 

Seçime doğru siyasetçilerimiz ve politikaları - 2

Bugün gazeteyi okuyunca, çok canım sıkıldı. Yazdığım konuların gerçekle ilgisinin olduğu görmek, yaşananların yazdıklarımı teyit etmesi, normalde beni mutlu etmesi gerekirdi ama maalesef canımı sıktı.

Konu şöyle, Mardin AKP milletvekili Sayın Selahattin Dağ'ın, Mardin Valisi ile tartışması ve sayın Valiyi makamının sorumluluklarına davet etmesi. Sayın Valiyi niye mi sorumluluklarına davet etmiş? Mardin il özel idaresi genel sekreterini vali yardımcısına bağlaması...

Aynı vekilimiz 2004 tarihinde de, kimlik soran ve üzerini aramak isteyen bir polis memurunu da dövmüş ve sonrasında da, "polis arkadaş yanlış yaptı ve bizde affettik" şeklinde bir açıklama yapmış.

Ben, bahsi geçen zatların hiç birisini tanımam. İsimlerini de ilk kez duymuşumdur ve şahıslarla işim de olmaz. Benim üzerinde durduğum husus çok farklı.

Bakınız, anayasamızın 7. Maddesi, yasama yetkisini "yasama yetkisi, Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir. Bu yetki devredilemez" şeklinde…

Yine, anayasamızın 87. Maddesi ise, TBMM’nin görev ve yetkilerini tanımlarken 2 başlık halinde ele almıştır.

Buna göre,

A- TBMM'nin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; Bakanlar Kurulu ve bakanları denetlemek; bakanlar kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek; milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, TBMM üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına* karar vermek ve anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.

B- Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi.

TBMM'nin görev ve yetkilerini yerine getirecek olanların da, sayın vekillerimizin olduğu açıktır.

Peki, şimdi sormak isterim. Yukarıdaki ya da benzeri olaylardaki sayın vekillerin tutum ve davranışları yerinde midir?

Sayın Vali, eğer ki sayın genel sekreteri vali yardımcısına bağlamakla yanlış bir uygulama içerisine girmişse ve de sayın genel sekreter bu işten mağdur olmuşsa, bunun çözecek olan, sayın milletvekilimidir? İç işleri bakanlığı,adalet bakanlığı niçin vardır, idare mahkemeleri niçin oluşturulmuştur.

Ülkemizde niçin yetki ve sorumluluk kargaşası yaşanmaktadır? Milletvekilimiz niçin bu işlere karıştırılmaktadır ve de bu işlerle uğraşmaktadır?

Hak, hukuk, adalet, görev anlayışımız bu mu dur?

TBMM'ne yakın oturduğumdan, gelip geçerken görürüm, ziyaretçi kapısındaki yığılmaları. Herkes bir şeyleri yaptırmanın telaşı içerisinde yöre vekilleriyle görüşmek ister.

Sayın vekillerin görevi, şahısların iş takibimidir yoksa toplum için yasal düzenlemeleri yapmak mıdır?

Büyük bir çoğunlukla TBMM'de yer alan AKP'nin bu gibi sorunları çözmesi, oldukça basit, ama olmuyor.

Gönül arzu eder ki, TBMM üyeleri, sadece ve sadece anayasamızda belirtilen yasama ile ilgili görevlerini yapsınlar, bürokrasi içerisindeki ve şahıslara ait sorunları ise, ilgili mercilere bıraksınlar...Aksi takdirde,yani her şeye müdahil olunulursa, mevcut bakanlıkların ve de bağlı kuruluşların, mahkemelerin v.s görevleri ne olacaktır, bunlar ne iş yapacaktır?

Evet, söz vekillerden açılmışken bir konuya da değinmeden geçemeyeceğim. milletvekillerinin ağırlıklı görevi, yasal düzenlemeler ve bütçe ile ilgili olduğuna göre, hukuk ve ekonomi eğitimli kaç vekilimiz vardır? Ben şahsen merak ediyorum meclisteki vekillerimizin tahsil durumlarını.

Yine anayasamızın 76.maddesi, ilk okul mezunlarına vekil olma imkanı sağlıyor. Binlerce üniversite mezunları işsizlikten boş boş gezerken, ilkokul mezunlarına bu hakkın verilmesi doğru mudur? Bu madde de bence tartışılmalı ve değiştirilmeli. 70 milyonluk ülkenin kaderi ilkokul mezunlarına bırakılmamalı.Avrupa da ve Amerika da ilkokul mezunlarına bu yetki verilmişmidir?

Hatta biraz daha ileri gideyim. milletvekili seçilebilmek için, her branşta, yani adalet, insan hakları gibi konularda hukuk mezunu ve belli bir süre hakimlik savcılık yapma koşulu aranarak sınav yapılmalı ve başarılı olan ilk 10 ya da 15 kişi mecliste yer almalıdır. Çünkü, adalet ve insan hakları konusundaki sorunları ve çözüm şekillerini en iyi bu insanlar bilir.

Ekonomi ve Maliye ile ilgili meclise girecek olan vekilin de ekonomi tahsili yapmış olması, belli bir süre konusunda uzmanlaşmış olması şartı aranarak sınava girme şansı verilmelidir.Çünkü, ekonomi konusundaki sorunları ve çözüm şekillerini en iyi onlar bilebilir.

Çevre bakanlığı, tarım ve orman bakanlıkları için, çevre mühendisleri, orman mühendisleri ve ziraat mühendislerinin aynı şekilde meclise girmeleri sağlanabilmelidir.Çünkü, bu insanlar, bu konuların eğitimini almışlardır.

Turizm ve dışişleri için lisan bilgisi esas alınmalıdır.

Milli Eğitimle ilgili konularda mecliste yer alacak insanların, doçent, profösör gibi bu camianın içerisinden gelenler olmalıdır.

Diğer bakanlıklarda da benzer şekilde Meclise Vekil girmelidir.

Böyle olursa ne olur?

1- Meclise, seçim dönemlerinde harcayacak olan parası olanlar ve parti başkanlarına yakın olanlar değil, kariyer sahibi ve işin erbabı olanlar gelebilecektir.Sınav yöntemiyle ve para harcamadan gelecekleri için de, daha düşük ücretle çalışmayı bile kabul edebilecekler ve de devlet ihalelerinde gözleri de olmayabilecektır...

2-Şartları uyan ve kendisine bilgi yönünden güvenen her Türk vatandaşı, milletvekili olabilme hakkını ve de şansını, yapacağı basit bir müracaatla kullanabilecektir...

3- 20-25 branşda bu yöntemle Meclise taşınacak belli kariyerdeki bu insanların Mecliste yapacakları çalışmalarla bugünkü sisteme göre, Halkımıza daha iyi hizmetler vereceği inancındayım.Her branşda yapılacak sınavı kazanacak olan ilk 10 ya da 15 kişi Meclise girmiş olsa, Meclisimiz 350-400 Vekille idare edilebilecek ve de bu da Bütçemize önemli bir maddi katkı sağlayacaktır.

4-Yenilenecek seçim dönemlerinde ise, bu günkü sistemde olduğu gibi kimsenin yeri, benim param var ya da ben başkana yakınım, ben gene seçilirim denilemeyecek , bilgili olanlar meclisde görev almaya devam edebilecek, bilgilerini ve kendilerini yenilemeyenler ise yerlerini kendilerinden daha iyi olanlara bırakacaktır.

Teşbihte hata olmaz, TBMM'ni altında bir delik, ama üstünde ise akan bir musluk bulunan bir havuza benzetirsek, böyle bir sistemde su daima temiz ve berrak kalacaktır.Aksi takdirde, suyumuz yosunlaşacak ve de kirlenecektir.

Yolsuzluklardan arınmış, herkesin görev ve sorumluluk içerisinde hareket edebildiği, ücret adaletinin sağlanarak halkın rahat ve mutlu bir yaşam içerisinde olabildiği, daha güzel bir Türkiye için…

Saygılarımla.....

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..