Şehit

Şehit… Bugün 8 dün 3 yarın 5, bu savaş değil, bu kahpelik. Değerli arkadaşlar, rica ederim, az sonra yazacaklarımdan itibaren, bu işleri yürüten, bu duruma sessiz kalarak, vay efendim demokrasi, vay efendim devlet elden gitti, 15 temmuz hikayesi tribinde olanlara söyleyeceklerimi 16+ yaş sınırı altındaki henüz birey ehliyeti almamış kardeşlerimize okutmayınız. Affedin dostlar, söz gelirse; Bre dallamalar, bre soysuz, bre hainler! En ufak kuyruk acısında ortalığı kasıp kavuran, kimi siyasetçi, kimi hukukçu olduğunu, kimi basın olduğunu söyleyen gamsız, vicdansız herifler!

Ağabey ben 1996’tan bu yana kendimi bildim bileli, çöp değerinde olmayacak bir zihniyeti besleye besleye, koca ülkenin kanayan bir yarası haline getirdiniz, yok mu kardeşim 10 tane kafası çalışan, 2 bin, 3 bin, 5 bin bu yolda baş koyacak eli silah tutan adam, beni yazın… kafamda elimde çalışır evvelallah. İş haylazlığa, iş facebooktan karı kız peşinde koşmaya gelince, twit atmaya gelince aslan kesilen adamlar..! Bakıyorum listemde kaç bin kusur kişi var milletvekilinden, askerine, belediye başkanına. Bırakın ya 2 gün her şeyi bir kenara, kazıyalım atalım yahu şu laneti. Böyle şey mi olur, bilimde gerisin, irfanda kendini beğenmişsin, wallahi de billahi de, verin gönlünüzü elinizi, 15er metre arayla bir girelim o dağlara, tarumar edelim çıkalım. Benim anlamadığım siyaset yapmaları, la neyin siyaseti. Oturup efendim o da bir ideoloji, la neyin, neyin..

Neyi oturup konuşuyorsunuz anlamadım;

Çoban dedi ki birgün, tarlaya domuz indi, hasılı mahvedecek, birdi ikiydi nohut koymayacak. Biri dedi kapan kuralım, biri dedi ışık yakalım, biri dedi zil çalalım, la ben vurdum, traktörün sırtında bağladım çektim geldim, köpeklerimizin önüne attım. Baktım, bunlar hala kahvede tartışıyor. Ağlatın ulan anayı, ağlatın babayı, eşinin kucağında çocuğuyla, doymayın ulan doymayın.