Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

Seken mermiler değil keskin nişancılar öldürüyor

Seken mermiler değil keskin nişancılar öldürüyor
 

silahların basitçe gelişimi


Kaçan bir avın peşinden yerden aldığı taşı fırlatan ilk avcı taşın avda işe yaradığını keşfettikten epey sonra taşı daha uzağa atmak işin çeşitli araçlar kullanmaya başladı.

Daha sonra taş yerine kurşun gibi daha ağır parçaların fırlatılması için ateşli silahlar denilen tüfeği icat etti ama bunların mermisi yuvarlak olduğu için fazla uzağa gidemiyordu. Merminin ulaştığı mesafeyi ve etkisini arttırmak için, mermi kütlesini arttırmak gerekiyordu. Mermi kütlesi artınca da bu sefer mermiyi hareket ettiren barut miktarını arttırmak gerekiyordu. Barut artınca da, tüfeklerin namluları fazla barutun yarattığı yüksek basınca dayanamadığı için namluları daha kalın yapmak gerekiyordu. Namlu kalın olunca da diğer aksamlar da ona göre daha büyük ve ağır oluyordu. Böylece savaşların kaderini değiştiren toplar icat edilmiş oldu.

Derken bilim ilerledikçe mermilerin küre şeklinde değil de, ucu sivri olarak yapılması ve namludan çıkarken kendi ekseni etrafında dönmesiyle hem daha uzağa gidebildiği, hem de delici etkisinin çok fazla arttığı keşfedildi. Böylece modern silahlar türemiş oldu.

Çoğumuz tecrübelerimizden biliriz ki; bir cismi delmek için mutlaka ince bir uç ve bir miktar da kuvvet gerekir. Delici uç ne kadar inceyse o kadar da az kuvvet gerektiğini yine biliriz. Dikiş iğnelerinin ucunun sivri olması bu yüzdendir.

Diğer yandan sadece fizikçilerin ve mühendislerin bildiği bir başka kural daha vardır. Kendi ekseni etrafında dönerek atılan cisimler her zaman posizyonlarını koruyacak şekilde hareket ederler. Daha basit bir anlatımla bir sopayı bir ucundan sallayarak savurursanız, o sopa takla atarak havada uçar gider, yani çubuğun başı ve sonu devamlı olarak yer değiştirir. Aynı çubuğu, tüfek namlusundan çıkan mermi gibi, kendi ekseni etrafında döndürerek atabilirseniz, uçuş süresinde ön tarafı hep önde, arka tarafı hep arkada olacaktır. Bir de ucunu sivri  yapmışsanız, hava sürtünmesi en aza indiği için çok daha uzağa gidecektir.

Modern bir silahtan atılan bir mermi çekirdeği, ister bir piyade tüfeği mermisi olsun isterse bir obüs topu mermisi, kendi ekseni etrafında döndüğü için hep sivri ucu önde olduğu halde ilerler. Bu sayede hem daha uzağa gidebilir hem de vurduğu herşeyi daha kolay delebilir. Yerden seken böyle bir mermi çekirdeği ise yukarıdaki örnekteki sopa parçası gibi döne döne gittiği için bu özelliklerini büyük ölçüde kaybeder.

Son günlerde haberlerde sıkça verildiği gibi Suriye’den gelen ve seken mermiler yüzünden 4 vatandaşımızın ölmesi, birçoğunun da yaralanması sonucunda bu açıklamayı gerekli görmekteyim.

Bir fizikçi olarak seken bir tüfek mermisinin bir insanı öldürebilmesi için tek şartın çok yakından ateşlenmiş olması gerektiğini söyleyebilirim. Yani; beş-on metre uzağınızda ateşlenen bir tüfekten çıkan mermi herhangi bir yerden sekip size gelirse öldürebilir.

Mermiler namludan çıkarken kazandıkları ilk hız ile hareket ettikleri için havada kaldıkları süre, uçuş süresi, uzadıkça daha uzağa (atış menzili) giderler ama bu sırada hızlarını da, kinetik enerjilerini, kaybederler. Onun için her tüfeğin bir atış menzili, bir de etkili mesafesi vardır. Örneğin günümüzde en yaygın olarak kullanılan Rus yapımı AK47 piyade tüfeğinden atılan bir mermi çekirdeğinin menzili kabaca 800 metre iken etkili mesafesi 300 metredir.  Daha basitçe söylersek bir AK 47 den ateşlenen bir mermi yaklaşık 800 metre mesafeye kadar gidebilir ama 300 metreden sonra etkisi zayıflar. Mesafe daha da uzarsa size çarpsa bile yaralanmayabilirsiniz bile.

Bunun yanı sıra aynı tüfekten çıkan bir merminin, bir yere çarptıktan sonra sekmesi halinde ise hem sahip olduğu enerjini büyük bir kısmını kaybettiğini, böylece de hızının azaldığını, hem de dengesi bozulduğu için pozisyonun bozulduğunu biliyoruz. Pozisyonu bozulduğu için takla atarak giden mermi çekirdeğine etki eden hava sürtünme kuvveti de artacağından böylesine seken bir merminin gidebileceği mesafe birkaç on metreyi geçemeyecektir. Havada kaldığı her saniyede artan hava sürtünmesinden dolayı enerjisi de hızla tükendiği için ve takla atarak gittiği için çarptığı yeri artık eskisi gibi kolayca delemeyecektir.

Bu bilgiler ışığında diyorum ki; Ceylanpınar gibi sınıra yakın bölgelerdeki insanlarımız sınırın ötesinden ateşlenen silahlardan kazara bu tarafa geçip seken kurşunlardan ölmüyorlar. Bu insanlarımız doğrudan doğruya keskin nişancılar tarafından bilerek ve kasıtlı olarak hedef alınıp öldürülüyor ve birileri hala bizi “SEKEN KURŞUNLARDAN ÖLEN VATANDAŞLARIMIZ” diye kandırmaya çalışıyor. 

 
Toplam blog
: 65
: 1039
Kayıt tarihi
: 26.11.11
 
 

Yüksek nükleer fizikçi ( İ.T.Ü.) En son Ankarada bir devlet üniversitesinde BİLGİSAYAR dersin..