Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '12

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Sempozyum bahane memleket şahane

Sempozyum bahane memleket şahane
 

"Zeynep' in Yeri"nden aldığım bu kare için (her ne kadar izni sonradan alsam da), Zeynep'e teşekkürler...Merak edenler http://www.zeynepinyeri.com/hosgeldiniz/dogu_karadeniz/ sayfasına göz atmalılar


"Kahve bahane muhabbet şahane " sözünün "seyyahname"deki versiyonunu size sunmaktan onur duyarım sevgili okurlar... Başlıktan da anlaşılacağı üzere bu hafta sonu, hatta şöyle söylesem daha yerinde bir tabir olacak, geçen hafta salı gününden itibaren (22 Mayıs 2012) Karadeniz topraklarındaydım... Aslında gidişim- görünüşte- bir sempozyumda kısa bir sunum yapma amacı taşısa da özünde tabi ki de memlekete kavuşma, efendime söyleyim hasret giderme, anneye sarılma, yemeklerine yumulma vb türde çeşitlendirebileceğimiz önemli eylemleri gerçekleştirmeyi hedef almıştı... Ne çok uzattım, çok uzak kalmamak gerekiyormuş memleketten bu anlaşıldı... Geçen 5 gün öyle güzeldi ki yazmadan yapamazdım... Kısa kısa özetlemeler yapmak istedim..

***

USOS 2012 sempozyumu Sınıf öğretmenleri için- bir oscar ödül töreni kadar olmasa da - önemli bir etkinlik... Türkiye'nin dört bir yanından akademisyenler yaptıkları çalışmaları sunar, üst düzey hocalar yeni araştırma konuları önerir... Kısaca bir bilim şenliği de diyebiliriz bu sempozyum için.. Sempozyum geçen yıl Sivas'ta yapılmıştı bu yıl da Rize'de yapılması planlanıyordu. Aslında ben o fakültenin bir mezunu olarak eski halini bildiğim için "nasıl yapacaklar, bir çok insanı nasıl ağırlayacaklar o tek göz fakültede" diye endişe içerisindeydim.. Bilmiyorum daha önce bir bilginiz var mıydı ama genelde eğitim fakülteleri üniversitelerin en ücra köşelerinde, merkez kampüsten çoook uzaklara yerleştirilir (ya da öyleydi diyelim). Bizim fakülte de aynı bu tabirde bir yerdeydi. Üstelik lise binaları bile bizim fakülte binası yanında üst düzey bürokratik binalar gibi kalırdı.. Fakülte elemanlarımız da sınırlıydı.. Çoğu ya çevre ilçelerden gelirdi, ya il dışından.. Anlayacağınız biz hocaları sadece derste görürdük, onlar da bizi derste gördükleri kadar tanırlardı... Ben zatan yaklaşık 8 aydır fakültenin son halinden bihaberdim.. Çalışmalar olduğunu, yeni elemanlar alındığını duyuyordum ama kafamda hayal ettiğim yapı hiç de öyle üst düzey bir şey olamiyordu.. Ne olabilirdi ki? Zaten şartlar elvermezdi... (bunlar benim fakir düşüncelerim tabi)... Sempozyumun olduğu gün fakülte binasını uzaktan görmem yeterli oldu zaten bu düşüncelerimin ne kadar kıt, ne kadar hayal yoksunu olduğunu anlamama... O fakülte.. Benim 4 yılımın geçtiği mekan gitmiş, yerine en büyük üniversitelerin kampüslerine taş çıkartacak harikulade bir şaheser gelmiş... Ben hala şoklardayım... Kendime gelmem için yanımdaki arkadaşımın beni dürtmesi gerekti.. Ben hala "amaa.. amaaa nasıl olur yaa?? Ne yaptılar 1 milyon insan birlikte mi çalıştı..?Bu kadar kısa zamanda nasıl bu hale geldi buralar??" türünde sorularla fakülte binasından içeri girerken her önüme gelen yeniliğe şaşırmakla meşguldüm... Hadi bunu geçtim, organizasyon konusunda da beni şaşırttılar.. Rize'nin en lüks yerleri ayarlanmış, en önemli mekanları sempozyum davetlileri için özel olarak ayırtılmış..Kısaca fakültem kendini aşmış... Emeği geçen herkese tekrar teşekkür etmekten hiç gocunmuyorum, ben dahil herkese küçücük bir fakültenin böyle harikulade bir organizasyondan alnı ak şekilde çıkabileceğini kanıtladınız...

***

Bülbülü altın kafese koysalar diye başlayan şu meşhur cümle var ya aynen o hesap benimkisi.. Sen onca yıl tek başına yaşama hayali kur, sonra da bu hayalin gerçek olsun ama iki ayda "özlediiiiiimmm" diye ağla... "Tam sopalıksın" derdi babaannem duysa... Ama napalım, özledim işte.. Denizini de, yağmurunu da, insanını da... Her şeyini özledim memleketimin... Karadeniz... Tuz kokusunu içime çekmeyeli ne kadar uzun zaman geçmiş.. Ayder yolu üzerine bir Atmaca heykeli bile dikmişler... Geç bile kaldılar ya, neyse. Yemyeşil doğası yetiyor zaten, kendimi memlekete değil de cennete gelmiş gibi hissettirdi bana... Yaz gelmiş çoktan, çay hasadı başlamış her yerde.. Fabrikaların tüten bacalarından mis gibi çay kokusu yükseliyordu... Biri bana bu kokuyu özleyeceksin dese, "git en yakın doktor iki durak sonra" deyip başımdan savardım ama özledim, onu bile özledim.... Bu insanoğlu tuhaf bi mahlukat...

***

Annem... Ne kadar uzun olmuş görüşmeyeli.... Güneş biraz yakmış tenini, mavi mi yeşil mi olduğuna hala karar veremediğim gözleri mutlu parıltılar taşıyordu ama yorgundu, biliyordum. Sarıldım doya doya... İmkanım olsa da yanımda götürebilsem kokunu, sıcaklığını...."hiç korkma, her gece dua ediyorum senin için yavrum, yolun açık olsun..." deyip uğurladı sonra... Bakamadım bile uzun uzun, aptal gözlerim oyun bozanlık yapmakta birebir...

***

O kadar çok insan vardı ki görmek istediğim ama zaman... Kısıtlı zamana çok fazla şeyler sığdırmakla eskitiyorum ömrümü, bunu fark ettim.. Zamanımı daha fazla şeyle doldurma telaşı ile geçip gidiyor günler.. Sitem değil bu, aslında iyi de oluyor ama yetmiyor işte... Öğrencilerimi göremedim, çalışma arkadaşlarımı da göremedim.. Aile ön plana çıktı biraz ama yapacak bir şey yoktu... Çok zorladım şartları ama bu kadar oldu... Başka baharlara... Başka zamanlara...

***

Heyecan... son zamanlarda bu kelimeyi çok kullandım... Her yerde de bu cümleyi yazdım, buraya yazmasam çatlarım... Heyecan diyorum, tuhaf duygudur.. Göklere uçurduğu gibi, kör kuyuların dibine de götürebiliyor seni..Ama insan ondan daha da tuhaf... Heyacanını yitirince ne gökleri hatırlıyor, ne kör kuyuları... Unutulup gidiyorsun işte... Son beş aya bakınca çok şey söyleyebilirim bunun ispatı için.., Aslında herkes söyler.. Sanırım bazen sadece bazı hayatlara "konuk oyuncu" olabilirsin.. Ufacık bir görevin vardır ama sen kendince abartırsın.. Görevin biter, sen hala kendini o abarttığın rolde sanarsın.. Öyle işte... Hayat tuhaf... Ama dediğim gibi, insanoğlu daha tuhaf...

 
Toplam blog
: 9
: 524
Kayıt tarihi
: 01.05.12
 
 

Küçükken Ay Savaşçısı Usagi gibi olmak isterdim. Biraz büyüyünce Linkin Park'ın asi yanı çok cezb..