Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '17

 
Kategori
Deneme
 

Sen ve İçindeki...

Sen ve İçindeki...
 

"Yemyeşil gülüşler/ Nasıl da yaratırsa Mersin yaprağını/ Neşeyle/ Lotus'u Bataklıklar / Sert ve rüzgarlı yamaçlar da/ Sisal'ı öyle.../ Ve kendiliğinden büyütürler/ Mesele/ İnadına "yaşama aşkı" ise...

Önce gelecekleri çalınan, ne zamandır da gurur duydukları geçmişlerine göz dikilen ama her şeye rağmen dünü unutup yeni bir neşe ve umutla uyanmak istedikleri her sabah, eskisinden, bildiklerinden çok farklı, yeniden yazılan bir geçmişle, yalanlarla yüzleşe yüzleşe uyanırken... Etrafta yaşanan endişe ve ıstıraplarla sarsıla sarsıla... Gündelik çıkarlar, haz ve kâr dışında hiç ama hiçbir şeyin yeterince önemsenmediği... İyileri iyi, hak edenleri değerli yapan tüm ortamların karardığı bir noktada -tuhaf bir çekip gitme isteği otururken- burkulan yüreklere...  

Bir yandan tüm önemli, aydınlık. çağdaş gerçeklere gözleri, zihinleri kapalı önemli bir kesiminde hayat, ahiretin hazırlık, ticaretin ise doktora sınıfı mahiyetinde, öte yandan popüler magazin dünyasının seyir teraslarında sözde huzur tangolarının telâşlı adımları sürerken...
 
 Şu hayatta geçip de giden onca yıllar boyunca eksik kalan şeyler varsa dünyanda, çocukluk oyunları, özlem ve sevdalarından ya da işinden, gücünden, hele de toplumsal hayâllerinden yana... Kimin olmaz ki! Geçmişinin nemli ve ıssız avlularında, gece gündüz nöbetçi ve tek başlarına öylece bekleşen...

Tamamına ermese de hiç bir şey, hayatın(ın) o kocaman, yarım kalmış eserler atölyesinde. Alıkoymuş olabilir seni bazen arzularından, bazı şansızlıklar, olamayışlar... Uzunca bir yaşamın sarp ve dar patikalarında.

Zorlu yollardan, geçit vermez ormanlardan, bazen de balçıklı  tarlalardan geçip hayat limanına erkenden demirlendiysen... Göğsünün sol yanı kır(l)ık olan adam ve kadın sözüm sizlere... Biraz gülden, biraz dikenden...

Bu nedenle, direncin önce bükülmüş sonra da kırılmış olabilir ama sen sen ol kesme umudunu yine de... Düşün, sen belki de bataklıkta yetişen enfes bir Lotus ya da sert ve rüzgarlı, dik yamaçların bir sisalısın.

Rahat, korunaklı ortamları sevmeyen ama lâcivert geceli kışlara, gelincik kırmızısı ilkbahara, ateş kızılı yaza ve yaprak kurusu sonbaharlara uzaktan uzağa selam duran bir Lotus ya da sisal

Bir mahşeri andıran bu zor günlerde bunu göremiyorsan da bekle ve asla vazgeçme! 

Belki de içinde seni var eden ya da sana vaat edilmiş böylesi bir güç, böylesi bir çiçek var

Bilsen de bilmesen de,

Yoksa da olmalı...

İ. Ersin KABAOĞLU,

6 Aralık 2017, Ankara  

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..