Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '08

 
Kategori
Deneme
 

Senden başkasına yoksam

Senden başkasına yoksam
 

Günlerdir bir şiirin dizeleriyle, dizelerinin çağrıştırdığı kuvvetli, tutkulu, beklentisiz, kırılmış, incinmiş buna rağmen gönülden vefalı ve güçlü aşkın yansımaları üzerinde bakıyorum sudan akseden berrak yüzüne.


Yürek; vurgun yemişse sevdiğinin gözlerinde alev almışsa bir kere, tutulmuşsa en kuvvetli rüzgara yangın büyür içinde , alev yayılır heryere, yakar gözleri de göremez olur sonra. Ve aşkın da gözü kör olur böylece, işte o an “senden gayrısına yoksam” olur.


Birgün “ senden gayrısına yoksam “ diyebileceğiniz bir kadın ya da bir adam girmiş miydi hayatınıza diye düşünür insan sonra. Sahi zamanın hızla öğüttüğü insanımızın bunu, bu şekliyle hissedip, dile getirebildiği “bir kadın “ ve “ bir adam “ oluyor mudur insan hayatında bugünlerde.


“Bir kadın” ya da “bir adam” sevildiğinde değil midir yaşanan, yaşanan an’a ve zamana atfedilen değil midir anlatılan ya da anlatılmaya çalışılan.


Anımsadıkça; küllenmiş hangi ateşin rengi yakar ki insanın tekrar yüreğini. Fitillenirken ki ateşidir gözleri kör eden, alevlenipte düşlerinizi yangın yerine dönüştüren.


Alevi sönümlendikçe fitilin; herneyse artık uğrunda kanayan, kanatılan, ağır ağır , yavaş yavaş söndürmeye başlar içinizdeki yangını. Yangın ; sönmeye başlarken; bir şeyleri de alıp götürür sizden yerine başka şeyleri bırakarak.


Yare-bere içinde kalmışta olsanız, yaralarınız-bereleriniz de küllenir geçen zaman içinde. Belki de bu yüzden yaşadığınız an’ın, zamanın değerini bilin deriz hep . Çünkü ; güzel anların paylaşıldığı zamanlardır hep anlatımları tetikleyen arkasından küllenmiş yarasını-beresini de sürükleyen. İşte böyle düşünülen an’larda da “ senden gayrısına yoksam “ dediğinizi anımsarsınız, belki de “ senden gayrısına yoksam “ diyebildiğiniz başka bir kadın ve başka bir adam için daha. Belki de aslolan budur da insan kaç kadına ya da kaç adama “ senden gayrısına yoksam “ diyebilir ki ? Kaç kez bu kadar yürekten sevebilir ? Bir yürek kaç sevdayı bu kadar içten isteyebilir ve yaşayabilir ? Acıtan satırlar, cümleler, kelimeler ve bunlarla ifade edilen kanatan sorular. Sahi sorular mı acıtan yoksa yanıtları mı sizi kanatan .


Belki de, insan; ilk ve sona der “ senden gayrısına yoksam “ diye J


İnsan uğruna adayabileceği şeyleri olana der “ senden gayrısına yoksam “ diye


Yürek durmuşsa beyin işlemez, yüreğin içinde olmadığı bir beyinde işlevsel olmaz.


Yürek hala atıyorsa deli deli, gülümsetiyorsa yüzünüzü mahzun mahzun, gözleriniz açıkken bile hala rüya görebilmeyi başarabiliyorsanız siz de yaşadığı an’ların ve zamanın değerini bilenlerdensinizdir belki J


Ve sizde herşeye rağmen tıpkı şiirdeki gibi yaralı, vurgun, durgun, su gibi , vefalı ve gönülden sevenlerden ve sevilenlerdensiniz zamana yenilmeyip üstüne birde kafa tutanlardansınız. İşte aklımızı bu aralar benim aklımı çalmış şiir:


Maviye/Maviye çalar gözlerin

Yangın mavisine/Rüzgarda asi

Körsem/ Senden gayrısına yoksam

Bozuksam, can benim, düş benim

Vurgun ve bela/Gelip durmuşsam kapına

En leylim gecede ölesim tutmuş

Etme gel

Ay karanlık…………..


Ahmed Arif

“Şairler; şiirlerini yaşadıklarına yazmazmış, yaşananlara yazarmış, zaten yaşadıklarına yazsalarmış o zaman yaşanan olmazmış “ Bu şunun gibi ; yazılanı mı yaşıyoruz, yaşananı mı yazıyoruz “ oldu. Bazen birini, bazen diğerini de sahi şiirdeki gibi yaşanıyor mudur bir yerlerde hala ……………


En leylim gecede ölesim tutmuş

Etme gel

Ay karanlık…………..


Kaçımız böylesine derin yaşabilmek üzere acımayı, kanamayı, acıtan olmayı, bunca yürekli sevmeyi göze alır ki egolarını eşiğinde bırakarak, beklentisiz, ümitle, vurgun yemiş gibi suda çırpına çırpına varolabilmek yaşamak üzere çabalayarak, emekle, akıl ile fikir ile yürek ile. Kaçımız acaba ?


Bugün bu şiirin dizeleriyle arşınlayın yolları, aheste aheste denizin kenarında balıklara yem atın, denizi çekin içinize, balıkçıların , sevgililerin, anne-babaların, dostların, akrabaların, çocukların gözlerine bakın, bakabildiğiniz kadar. Ve şunu düşünün “ senden gayrısına yoksam “ diyebilmiş kaç kadın ya da kaç adam girmişti hayatınıza ? ya da sizin için kaç adam ya da kaç kadın olmuştu “ senden gayrısına yoksam “ dediğiniz.


Düşündünüz mü ? Düşünün………. Şimdi, şu anda uğruna adayacak şeylerinizin olduğu bir kadın ya da bir adam var mı yanınızda kendisine “ Vurgun ve bela gelip durmuşsam kapına , En leylim gecede ölesim gelir, etme gel, ay karanlık “ diyebileceğiniz.


Bugün deniz kenarında arşınladım yolları, oturdum bankın üzerine seyrettim insanları, gözlerinin içlerine baktım göz göze gelmek istediklerimin. Göz göze geldiklerimiz ile sohbet ettik, havadan, sudan, bir de aşktan. Sonra kahvaltı ettik arkadaşımla bir tavada bir domates iki yumurta menemene simitlerimizi bana bana anında sol yanağımın üzerinde çıkıverdi sivilcenin pembesi . İki lafın arasında işten-güçten havadan, sudan ve aşktan yana yana.


Yine ufuk çizgisine takıldı gözlerim.

*******************************************************************************

Şiir'in tamamamını da aşağıda sevgilerimle paylaşmak istiyorum .

AHMED ARIF
(HASRETINDEN PRANGALAR ESKITTIM
Maviye
Maviye calar gozlerin,
Yangin mavisine
Ruzgarda asi,
Korsem,
Senden gayrisina yoksam,
Bozuksam,
Can benim, dus benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlik...

Itten ac,
Yilandan ciplak,
Vurgun ve bela
Gelip durmussam kapina
Var mi ki doymazligim?
Ille de ille
Sevmelerim,
Sevmelerim gibisi?
Oturmus yazicilar
Fermanim yazar
N'olur gel,
Ay karanlik...

Dort yanim pust zulasi,
Dost yuzlu,
Dost gulucuklu
Cigaramdan yanar.
Alnim operler,
Suskun, hayIn, ciyansi.
Dort yanim pust zulasi,
Donerim donerim cikmaz.
En leylim gecede olesim tutmus,
Etme gel,
Ay karanlik...


 
Toplam blog
: 43
: 1843
Kayıt tarihi
: 24.06.07
 
 

72 istanbul doğumluyum.  Yağmur yüklü buluttan pamuk şekeri, Yağmurdan sonraki gökkuşağı, to..