Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '16

 
Kategori
İnançlar
 

Seni kim davet etti hacca?

Seni kim davet etti hacca?
 

Hac…

İsteyenin değil, çağırılanın gidebildiği yer.

Müslüman olduğuna, şükür eden her insanın, gördüğü anda, mutlak surette etkilendiği, kutsal topraklar.

Muhteşem bir atmosfer. Yeniden doğuş. Anlatılmaya kalkıldığında, kelime hazinesi en geniş hatipleri bile, yutkunduran bir hikâye.

Bizzât, Yüce kitâbımıza sûre olarak konu olmuş, âyetlerle süslenmiş, bir İbâdet şekli.

Muazzâm Kâbe...

En taş kalplilerin bile, ilk gördüklerinde, gözyaşlarını tutamadığı ve neden ağladığına cevap veremediği, belki de dünyadaki tek bina. Bizzat Yüce Râbb’imizin, ”Evim” diye bahşettiği yer.

Ve Medine-i Münevvere…

Hem Yüce Allah’ın, hem de milyarlarca Müslümanın, aşkının-sevgilisinin istirahatgâhı olan, o kutsal belde.

Sırf o yüce Râsul’ün mübarek eli dokunduğu için, 1400 yıldır miskler gibi kokan taşlar-kayalar.

Ha deyince, anlatılır mı sizce?

Hazır Hac mevsimindeyken, aklıma gelen bir kıssayı sizlerle paylaşmak istedim.

Rivâyet odur ki;

Allah c.c. Hz. İbrahim’e Kâbe'yi yapma görevini veriyor. Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail, Kâbe'yi yeniden inşâ ediyor. (Normalde, ilk Hz.Adem tarafından yapılmıştır Kâbe. Fakat zamanla, fırtınalarla-sellerle yıkılmış, yeri dâhi kaybolmuştur.)

Hz. İbrahim’e de, Kâbe’nin şu anki yerini Cebrâil A.s. göstermiştir.

İnşaat bittikten sonra Hz.İbrahim, Râbb’ine şöyle sesleniyor:

-Râbb’im, senin emrinle bu Kâbe'yi buraya inşâ ettim ama, burası kuş uçmaz-kervan geçmez bir çölün ortası. Kim görecek, kim bilecek burada böyle bir yapı olduğunu? Nasıl ziyarete gelecek?

Ve Rabb’imizden, şöyle bir buyruk alıyor.

-Andolsun ki, gece-gündüz demeden, kıyamete kadar kendisine izin verilen bütün kullarım, gelip burayı ziyaret edecekler. Ve onları, sen davet edeceksin.

Hz.İbrahim yüksekçe bir tepeye çıkarak, sesleniyor. Henüz bir bedene giydirilmemiş olan ruhlar bile, “Lebbeyk” (Buyur) diyerek, Hz.İbrahim’e cevap veriyor.

İblis bunu duyunca, dönüp Rabb’ine diyor ki;

-Ey Râbb’im;

Madem İbrâhim’in davetine izin verdin verdin. Bana da izin ver, ben de peşimden gelenleri dâvet edeyim.

Ona da izin veriliyor. Ve o da çağırıyor.

Onun çağrısına da “Lebbeyk” diyerek cevap verenler oluyor.

Bu ikisinin durumlarını gören Cebrâil A.s.’da, davette bulunmak için Râbb’ine yalvarıyor.

İzin veriliyor. O da çağırıyor ve çağrısı “Lebbeyk” denilerek cevaplanıyor.

Ve bugün;

Sadece Rabb'inin rızâsını kazanmak için, kutsal topraklara gidenler.

Hz.İbrâhim A.s.’ın davetine “Buyur” diyenler.

Gidip, kutsal topraklarda ölenler.

Cebrâil A.s.’ın davetine icabet edenler.

Hacca yada Umre’ye gidipte, daha dönüş yolunda free shoplardan içki alan veya döndüğünde, eski yaşamına olduğu gibi devam edenler ise, şeytanın davetine “Buyur” diyenler imiş.

Cenâb-ı Hakk, bütün gitmek isteyenleri;

Ya peygamberinin ya da meleğinin davet ettiği kullarından eylesin inşaAllah.

Saygılarımla.

{Veliaht} 

 
Toplam blog
: 4
: 639
Kayıt tarihi
: 02.10.15
 
 

Mesleğimin, aldığım eğitimin, ilgi duyduğum alanın,kim olduğumun ne önemi var? İnsanım herşeyden ..