Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '09

 
Kategori
Öğretmenler Günü
 

Seninle her mevsim bahar öğretmenim

Seninle her mevsim bahar öğretmenim
 

Seninle Her Mevsim Bahar Öğretmenim


Bugünlere gelmemizde büyük emeği olan ve yarınlarımızı da bugünden hazırlayan öğretmenime bir gül de benden olsun istedim…

Bütün zor koşullara rağmen en ücra mevkide görev yapıp, geleceğin pırıl pırıl yönetici ve insanını yetiştirmek için kendi yaşantısını da sekteye uğratan öğretmenlerin günü bugün.

Peki, 24 Kasım Öğretmenler Gününü nasıl okumalıyız?

Öğretmenlerimiz istenilen seviyede mi?

Ve insan yetiştirici değerlerin verdiği emek karşılık bulmuş mu?

Mesleğin kutsal olduğu yıllarca söylendi durdu…

Mesleğe olan özen ve talep gün geçtikçe arttı.

Bir dönemlerde en küçük çocuk bile büyüyünce hayalini doktor olmakla süslerken, son yıllarda öğretmenlik mesleği en cazip meslekler arasında..

Evlerimizin, sokakların, ülkenin huzursuzlukları ve olası sıkıntıları Cehalete bağlanınca, Öğretmenlik mesleği küçüklerimizin hiç şüphesiz rağbet gören mesleği oldu.

Anne babaların olağan kavgalarından tutun da, Hükümet – muhalefet polemiklerin altında da bu Cehalet sebebini aramış olmalı bu körpe dimağlar..

Aramış olmalı ki, öğretmenlik mesleği bu kadar rağbet bulmuş.

Öğretmenlerimizin bu güzel gününde karamsar bir tablo çizmek içimden gelmiyor nedense..

Ancak bazı hakikatleri atlarsam da öğretmenlerime hakaret etmiş olurum.

Bugün Salı ve öğretmenlerimiz daha öncelerinde olduğu gibi öğrencilerinden, yavrularından çiçek alacaklar, çeşitli hediyelerle onure edileceklerdir.

Bu öğretmenler için mutlaka çok anlamlıdır…

Ve yine kutladığımız gün münasebetiyle övücü ve yüceltici ama bir o kadar da yapmacık sözlerle öğretmenlerimizi motive eden sözler sarf edilecektir.

Anılmak, anımsanmak ve kutlanmak, hiç şüphesiz güzel bir duygu.

Ama sadece o kadar..

Zorlaşan hayat şartlarına kafa tutmaya yeter mi dersiniz?

Hayır!

Ailesini, memleketini, yuvasını terk edip kilometrelerce uzaklarda yarınlarımızın genç yeteneklerine kucak açan öğretmenlerimiz hak ettikleri konumdalar mı?

Meslekleri İnsan yetiştirmek olan bu güzel insanların hayat standartlarına yenilmemesi için üzerimize düşen görevi yapabildik mi?

Fert olarak biz, Toplum, Sivil Toplum Kuruluşları, Hükümet ve Bakanlık üzerine düşen görevi yapmış olduğuna inanıyorsa kutlayalım öğretmenimizi ve Öğretmenimizin Gününü..

“Öğretmenimle her mevsim bahar,

Öğretmenler geleceğe mimar yetiştirici,

Etrafına ışık saçan cefakar insanlar,

Bir harf öğrettiği için kölesi olduğumuz” gibi cıvalı bir yazı yazarak gönüllerini okşamayı çok isterdim.

Zira bugün 24 Kasım.

Öğretmenlerin günü.

Fert olarak beni, fertleri meydana getiren toplum olarak sizleri yetiştiren öğretmenlerin günü.

Biliyorum ki sarf edeceğim hiçbir güzel cümle bu değerli yetiştiricilerin sorunlarını çözmeyecektir.

Her yılın bu gününde minnetle, şükranla yâd ettiğimiz öğretmenlerimizin içinde bulunduğu zor şartlara merhem olmayacaktır.

İyisi mi cıvalı sözcüklerle ruhlarına hitap edip,

Bu günü kurtarmaktansa,

Sorunlarını dile getirip,

Katkı sunmayı evla gördüm..

Aslında yazacaklarımı öğretmenler günü etkinliklerinde mikrofonu eline alan herkes söylüyor.

Ancak öğretmen, geçim sıkıntısı çeken fakrı fukara grubunu oluşturan büyük bir grup olarak da sunulmaktan hayâ ediyor.

Zira üstlendiği fedakârlık misyonu bunu kendisine zül görür.

Yedirmez kendisine yani.

Ama o yedirmiyor diye sefil bir hayat sürmesine göz mü yumulacak?

O bu sorunların tartışılmasını çirkin görüyor diye içinde bulundukları durum iyileştirilmeyecek mi?

Sefalet Edebiyatı’nın malzemesi olmaktan bıkan öğretmen sesini çıkarmıyor diye,

Başöğretmen diye bilinen baştaki ağalar (hanım ağalar) bu sorunları görmezden mi gelecek.

Fakir fukara istismarına soyunmuş olanların malzemesi olmayı içine sindiremiyor bu belli.

Zira bu yaklaşım, acındırma duygusu dışında öğretmene bir şey kazandırmıyor.

Belki de aksine saygınlığını bile azaltabilir.

Ancak var olan çıbana neşter vurulmazsa eğer,

Cerahat bütün bir vücudu sarar.

İyisi mi öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği icra edenlerin yetiştiricileri olarak bizler üzerimize düşeni yapmalıyız.

Öğretmen her şeyden önce sürekli değişim içinde olan asrın ilmine adapte olmalı,

Kendisini yenilemeli ve değişime ayak uydurmalıdır.

Ki öğrencisine istediğini verebilsin.

Öğretmen sadece öğrencisini ve öğreteceği müfredatı düşünmeli.

Yani aybaşı, geçim derdi gibi bir sorunu olmamalı öğretmenimin.

Bu kadarı da hakkı olsun yani.

Her türlü fedakârlığı, ahde vefayı gösteren insan tımarcılarının sorunları da görülmelidir.

İkinci bir mesleği yapmaya, aybaşını getirmek için didinme gibi bir dertleri olmamalı.

Hayatını insana adamış öğretmenlik mesleğinin statüsü, toplumdaki yeri ve değeri yükseltilmelidir.

Bugün 24 Kasım.

Öğretmenler Günü.

Ve öğretmenler bugünü mesajlarında cıvalı içi boş sözlerle değil,

Somut adımları olan gerçekler duymak istiyorlar.

Sorunları çözülmüş, somut adımların atıldığı gün,

Hep birlikte kutlayacağız bu önemli günü.

“Bir gün dersem ki ben öğretmenim
Sen güneş kadar uzakta bile olsan
Her bakışımda gülümseyişini görürüm
Işıksız açmazmış çiçek, gelmezmiş bahar
İnan seninle her mevsim bahar öğretmenim”

24 Kasım Öğretmenler Günü kutluyoruz.

http://www.servetbeki.com/

 
Toplam blog
: 77
: 765
Kayıt tarihi
: 03.05.09
 
 

1968 Bingöl Merkez Ilıcalar Içpınar Köyünde doğdu. Aslen Bingöl Merkez Çukurca köyündendir. İlk v..