Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Senkronize kadınlar...

Senkronize kadınlar...
 

Adam ne söylerse söylesin "kafasını sallıyor". Emme basma tulumba gibi... Bir aşağı - bir yukarı.

Gözlerinde, onaylayan... Adama hayran bakışlar.

Arada sırada ağzından "kelimemsi" bir şeyler çıkıyor... "Kem küm" gibi.

Adam ne derse desin "onaylıyor" görüntü olarak... İç dünyasını bilemeyiz tabii ki. Bir gün, bir duygu patlaması yaşar mı... Yoksa "hiç kendini ifade edemeden mi" yaşamı sonlanır... Bilinmez.

Belki de "kendini ifade etmek isteği" yoktur... "Kendine ait fikirleri" demek istemiyorum, ağır olur. Onaylamak istedikleri, belki de sadece "erkeğinin söyledikleridir". Kim bilebilir? Sorulmaz da.

Sorsanız... En büyük, en kutsal değerine "küfür edilmiş" davranışı sergiler. Belki de gider, akşam kocasına şikayet eder... Yakınır "isyankâr, uzlaşmaz kadınlardan". Ona "bağlılığını sunar" mırıl mırıl konuşarak. Ona göre "ortalık arsız kadından geçilmiyordur". Hatta "zaman da çok bozulmuştur canım".

Bu arada "senkronize kadınlar"ın yanlış bir tanım olduğunu düşünenler için, bir açıklama yapma gereği duyuyorum.

Aslında "senkronize" eşzamanlı demek... En çok da, su balesi için kullanılan bir kelime. Hani şu, sizi bilmem ama, benim keyifle izlediğim, senkronize yüzme dedikleri muhteşem gösteri.

Ama ne zaman beraber olduğu (kocası-sevgilisi-her neyiyse artık) erkeği "sürekli onaylayan" bir kadın görsem, tuhaf bulur... Şaşırarak seyrederim. Ve bu kadınlara genel olarak da "senkronize kadınlar" derim. Bu ad, benim uydurmam yani.

Yanlış anlaşılmasın, uyumlu çiftlerden bahsetmiyorum. Onların bakışlarında sevgi var, anlayış var. Zaten onaylamak değil onlarınki... Aynı fikirde olmak.

Bahsettiğim farklı bir durum. Bir örnekle anlatayım;

Bir çift var tanıdığım (aslında daha çok var da, bunların örneği inanılmaz ve dayanılamaz durumda). Adam dominant, yani baskın karakter. Bakışlarıyla idare ediyor kadını. Mümkün olsa tüm dünyayı idare edecek de... Gücü (!) ancak karısına yetiyor.

Adam ne zaman ağzını açsa bir şey söylemek için, kadın direkt başını sallayıp... Uysal bakışlarıyla onaylamaya başlıyor, kafası sürekli bir aşağı-bir yukarı hareket ediyor. Gözleri kocasından bir saniye bile ayrılmıyor bu sırada.

Birkaç kez gizlice, ama aleyhinde konuşmadan... Kendini "haksız çıkarırmış gibi yaparak" yakındığını duydum ablama. Ben de "onaylamayın o zaman durmadan, siz de düşüncenizi söyleyin" dedim... Demez olsaydım keşke. Öyle bir kınayan bakışlarla baktı ki, "sen anlamazsın karı-koca işlerinden (!) demeye getirdi ki... Sustum, kaldım.

Sustum ama, vücut dilini ve mimiklerini de incelemeye aldım. Hani bir test yapmışlar, ne söylenirse "evet" diyecekmiş denekler. Ama düşüncelerine aykırı bir cümlede, dilleri "evet" dese de, başları "hayır" anlamında yukarı kalkıyor ve vücut dilleri de "itiraz modunda" söylediğini yalanlıyordu bu testte.

İşte bu kadında da aynı davranışları gördüm... Başı "evet" diyordu... Dili de onaylıyormuş gibi kem-küm "onay kelimeleri" söylüyordu. Ama bakışlarında, gözlerinin taa içinde "acı vardı". Söyleyemedikleri "tik halinde" sık aralıklarla ortaya çıkıyordu... Sürekli gözlerini kırpıştırıyor, omuzlarını yukarı kaldırıp-indiriyordu. Konuşurken ise sesinde "haykıramadığı çığlığının bastırılmışlığı". Olur olmaz kişilere-nesnelere kızıyor... Örneğin; sandalye ile dövüşüyor, kediye kızıyor. İçindeki öfkeyi, başka şeylere yöneltiyor. Bunu da yapmasa "çatlar" her halde.

En kötüsü de belli aralıklarla "adamın sevdiği şeylere" aşırı tutkunluk göstermesi. Ama, sadece görüntüde. Adam kedileri seviyor, kadın nefret ediyor. Kaç kere gördüm adam görmezken tekmelerken, kızarken. Adeta kocasına kızgınlığını, onun sevdiklerine kötü davranarak dile getiriyor... Ama dedim ya, kocasının görmediği zamanlarda. Yoksa onun yanında "kedilerle bir muhabbet, bir muhabbet".

Bekliyorum sabırla... Umarım ve dilerim bir gün "kendi düşüncelerini" ifade edebime fırsatını -belki de cesaretini demek lazım- bulur...

O ve diğer "senkronize kadınlar".

 
Toplam blog
: 139
: 1916
Kayıt tarihi
: 12.04.07
 
 

Bana biri kendini anlat dese, susar kalırım. Her konuda çılgın bir istekle konuşan ben, işte o anda ..