Ser(!)ok A(h)med kızmış!

Bazen insan kendi ilkelerini kendi elleri ile çiğniyor. Ben Diyarbakır’a PKK diliyle Amed demeyi hem sevmem hem de kurduğum cümle içinde hiç kullanmam.

Bu gün istisnai bir gün!

Bilirsiniz, bizim istisnalar kaideyi bozmaz diyen atasözümüz var.

İşte bu atasözünün arkasına sığınarak yazı başlığında istemediğim o kelimeye yer verdim.

Tarih beni affetsin.

Osmanlı imparatorluğunun kuruluş yıllarında Padişah Beyazid, Bursa’dan Trakya’ya doğru ilerlerken, Karakoyunlu Beyliği Türkistan’dan Fırat ve Dicle nehirlerinin yukarı vadilerine yerleşmiş, kış aylarında da Diyarbakır’ı yurt edinmişlerdi.

Diyarbakır’ı az çok tanıyanlar bu bölgede hala kara koyun yetiştirildiğini bilir ve şahittir.

Her neyse zaten konumuz da bu değil! Yazı başlığına yerleştirdiğim bir sözcükten geldik buraya.

Anlatmak istediğim Diyarbakır asırlardır Türk'lerin egemenliğinde bir İl/bir kent!
Şimdi asıl değinmek istediğimiz, değerlendireceğimiz esas konuya geçebiliriz.
Salı günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu, partisinin grup toplantısında; iktidara gelirse, emekliye ramazan ve kurban bayramlarında birer maaş ikramiye vereceğini duyurdu. 

Bu vaadini ya da taahhüdünü noterde 4 madde halinde onaylatmış ve ekranlardan sözünü tutamazsa Başbakanlıktan, parti genel Başkanlığından istifa edeceğini ve de siyaseti bırakacağını açıkladı.

Vay efendim emekliye ikramiye vermeyi vadeden sen misin diyen: Vezir-i Azam Ser(!)ok Am(h)ed “EMEKLİYE İKRAMİYE ÜLKEYİ BATIRIR”  diyor! Ve CHP’nin noter onaylı vaadine karşı çıkıyor...

Gelin hafızalarımız biraz tazeleyelim.

Biliyorsunuz, CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu bir soru önergesi vermiş ve Türkiye’ye sığınan Suriyeli mültecilere ne kadar harcama yapıldığını sormuştu.

CHP’li Milletvekili Mevlüt’ün soru önergesine cevaben, Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş; 10 ilde kurulan 23 geçici barınma merkezinde barınan Suriyeliler için 5,2 milyar dolar harcandığını açıklamak zorunda kaldı.

Şimdi geriye dönüp bir bakın!

Suriye’de yaşanan iç savaşın ilk gününden şu ana kadar siyasi iktidar Allah için hiç doğru politika üretmiş mi?

Körü körüne AKP taraftarı olanların dışında sağduyulu evet diyecek samimi bir babayiğit arıyorum. Hiçbir vicdan sahibi evet demez/diyemez.

Öyleyse yanlış dış politikanın bedelini, emekliye, işçiye, memura ya da genel anlamıyla Türk milletine ödetenlerin  “EMEKLİYE İKRAMİYE ÜLKEYİ BATIRIR”   demeye hakkı var mı?

Olmaz olmamalı.

Bugün sata sata bitiremedikleri her ne varsa dişi ile tırnağı ile çalışarak kazanan emekli, işçi, memur ve tüm çalışanların alın teri desem kaş kişi Yanlış der?

Bazen haklı olmak yetmiyor aklımızı başımız toplamanın tam da zamanı şimdi…