Serbest meslek sahiplerinin verdikleri vergi ve bütçe

Türkiye’de bordro mahkûmları dışında, kendisi beyan ederek vergi veren işadamları, doktorlar, eczacılar, mühendisler ve diğer meslek sahiplerinden alınan yıllık vergi tahsilatının ne kadar olduğunu biliyor musunuz?

Evet, bu kadar geniş bir kesimden tahsil edilen vergi 1.8 milyar lira.

Bu tahsilâtın bütçe içindeki yüzdesini biliyor musunuz?

Ben söyleyeyim. Bu gelirler; bütçe'nin yüzde 1 i bile değil!

Oysa Doğan Yayın Holding gibi birkaç kuruluşa daha ceza yazılsa, bütçe açığı kapanacak ve o zaman yukarıdaki 1.8 milyar Liralık vergiyi verenlere hiç gerek kalmayacak!

Bu meslek grupları ve iş adamları da vergi vermeden, istedikleri gibi lüks içinde yaşayıp, çevrelerine hava atarak, daha rahat mal mülk yarıştırabilecekler!

Bir asgari ücretlinin maaşından kesilen vergi ve sigorta pirimi maaşın yüzde 70 i kadar. Yani bir asgari ücretlinin verdiği vergi ve sigorta pirimi 480 TL civarında.

Hani kızlarını anlatmak isteyen veya damadına laf sokuşturmak isteyen kaynanalar “Kızımı ne doktorlar, ne mühendisler istedi de vermedim” derler ya, haklılarmış. Baksanıza bu meslek mensuplarının verdikleri vergilere! Vergi vermeden kazanılan ve her haliyle kutsal(!) olan bu kazançların zenginlik için biçilmiş kaftan olduğunu söylemeye gerek var mı?

Ülkemizde bilindiği gibi birçok kurum kendi mevzuatına göre para toplar. Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Gümrükler gibi… Ancak bu kurumların çalışma sistemleri, bulabildiklerinden, alabildiklerinden para almak üzerine kuruludur. Bu kurumlar görevlerini yaparken, bazen siyasilere yağ çekmek için şantaj bile yaparlar!

Bu ülkede en güzel vergi toplamanın yolu, çalışanlardan vergi almaktır. Hele çalışanlar Devlet Memurları ise!

Şimdi Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan’ın, orta vadeli programdan sonra yeni devreye sokacağı ve program için Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın desteği ile aşağıdaki uygulamaları yapacaklarmış.

1.Anlaşılır mevzuat.
2.Makul vergi oranları.
3.Şeffaf uygulama.
4. Denetim ve özellikle de yaptırımların uluslararası standartlara yükseltilmesi.

İyi de siz 7 yıldan beri bu ülkeyi yönetmiyor musunuz? Bu zamana kadar nerdeydiniz?

Yukarıda sayılan meslek grupları ve iş adamlarının yaşamları bu zamana kadar niye mercek altına alınmadı? Bu grupta bulunan insanlar için önce otoların, sonra evlerin, daha sonra da Yat ve benzeri lüks araçların ÖTV ve KDV’sini indirmediniz mi? Ayrıca Pırlanta ve Elmas gibi ziynet eşyalarından alınan vergileri siz sıfırlamadınız mı? Asgari ücretten bile yüzde 70 lere varan vergi alınırken, Pırlanta ve Elmas’tan vergi alınmaması nasıl bir yönetim anlayışı?

İktidarın makul seviyelerde olduğunu iddia ettiği vergilerin tahsilat oranlarını biliyor musunuz? Futbolcuların milyon Dolar veya Avro’ları cebe indirirken, ne kadar vergi verdiklerini biliyor musunuz? O futbolcu adına vergiyi üslenen kulüplerimizin, ne kadar vergi borçlarının olduğunu ve kaç yılda bir bu vergilerin “spora katkı” gerekçesiyle affa uğradığını biliyor musunuz?

Çığ gibi büyüyen Faizsiz Bankacılık veya Finans sistemlerinin ülke ekonomisine ne gibi katkı yaptıklarını, ne kadar vergi verdiklerini biliyor musunuz? Bu sistemle çalışan kurumların, kazanç üzerinden kar payı ile çalıştıkları bahanesiyle her yıl zararla(!) kapatıp vergi vermeye, hatta paralarını bu sistemde değerlendiren vatandaşlara bile kar payı(!) ödemediklerini biliyor musunuz?

Vur abalıya misali, çalışanlara yüklen, sonra da şeffaflıktan bahset!

Şeffaflığın bu kadarı biraz fazla değil mi?

Vergiyi tabana yayıyoruz diye, iğneden ipliğe zam yap, bütçe açığını yaptığın elektrik, benzin, doğal gaz zamları ile kapat, sonra da lüks yatlardan alınan vergi oranlarını sıfırla.

Şeker Bayramınız Kutlu olsun...