Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '11

 
Kategori
Kitap
 

Serenad Zülfü Livaneli

Serenad Zülfü Livaneli
 

Eyyy Zülfü Livaneli! İstanbul belediye başkanlığı seçimleri sırasında, sana karşı yapılan saldırılarda kendi geçmişini inkar noktasına geldiğinde ve CHP genel başkanlığı için yaptığın ağlamaklı konuşmalarında epey silmiştim gönlümden seni. Sevgili dostum Nihat Yıldız’ın tavsiyesi ile okudum Seranad’ı . İyi ki de okumuşum… Bir sanatçı asla politikaya girmemeli… Elbet siyasi görüşü olmalı. Siyaseti etkilemeli… Ancak politik yaşamı olmamalı… Kendisi düşünceleri ile politikayı etkilemeli… 

Şimdiye kadar bölük pörçük bildiğim çok şey bu kitap sayesinde bütünleşti… Bakış açımı test etmemi, geliştirmemi sağladı… Yakın tarihimizde o kadar trajedi var ki ülkemizin adının karıştığı ve halkımızın hiçbir şey bilmediği. İşte onlardan en önemli bazılarına yakından bakabildim… Zaten kitap romandan çok titiz araştırmaların öyküleştirilmesi… 

Kitapta anlatılan asıl büyük trajediler; Ermeni olayları (?), Mavi Alay, Struma’nın batırılışı… Ancak bunların yanı sıra, Alman faşizminin, Yahudi soykırımının kişiler üzerindeki yıkıcı etkisi anlatılıyor… Aslında burada kitabın yaptığı harika tartışmaları ulusal gündeme taşımak lazım... Kitaptaki kahramanlardan her biri ayrı uluslardan… Alman, Yahudi, Ermeni, Kırımlı (İhtimal Türk) ve Türk… Her biri epey dindar ve üç dine mensuplar… Olaya çok sayıda devlet karışıyor… Türkiye, İngiltere, Almanya, Rusya, Romanya, İtalya vs vs… Her bir olayda asıl suçluyu aramaya kalkmak anlamsız… Çünkü her birinin suçu ötekinin suçundan hafif değil… Çünkü her biri istese, bu trajediler yaşanmazdı. Ortak suçlular demem bundan. Türkiye, İngiltere, Almanya ve Rusya’dan her birisi istese bu olaylar yaşanmazdı. Bu olaylar Türk topraklarında yaşandı diye en suçlu onlar değil… Ancak ötekilerden daha masum da değiller… Türk toprakları savaş alanı değildi ancak çok sayıda kirli savaşa alet edildi… 

İnsanlık onuruna yakışmadığı için hep gizli tutuldu bunlar. Şu olay hep yanıltıyor bizi… Suçları, cinayetleri, soykırımları halklar yapmıyor. Bunları yapan iktidarlar… Ve bu iktidarların çok farklı olmadığı, oyunun kuralının bu olduğunu bilmek lazım… Bana göre Türk halkı öyküdeki iki DEDE’dir… Gerektiğinde sevdiği için canını ortaya koyar. 

Sonuç olarak bu cinayetleri ulusal savunma refleksi ile bize yapılmış saldırı olarak düşünmekten vazgeçip, iktidarların bir suçu olarak görüp tartışabilmeliyiz… Olayları bilse hiçbir ulusun bu cinayetlere sessiz kalmayacağına inanıyorum ben… 

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..