Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '11

 
Kategori
Deneme
 

Seslenmek serinlenmektir

Seslenmek serinlenmektir
 

Merhaba, size size sesleniyorum. “Aaa, denemeci kendine seslenir, okuyucusuna değil.”demeyin sakın. “Beni sende, seni bende görüyorum da…”. Ne savunma değil mi, dersiniz Hz. Mevlana gibi. 

“Denemeci deneme falan yazdığını da düşünmezmiş.”derler. Buna da bir kılıf bulalım. Ya, ne günlere kaldık. Her şeye bir kılıf hazırlamakla geçiyor zamanımız. Bir de denemeydi değildi üzerinde mi duracağız. Kimin olduğunu hatırlamadığım bir yazıda okumuştum: Sözü ilkin manzum yazı ve düz yazıya ayırmışız, Bu da yetmedi düz yazıları da habire ayırmışız. Masal, öykü roman, fikir yazıları, makale, sohbet, fıkra, eleştiri, deneme … İyi mi yapmışız? Büyükler öyle düşündüklerine göre vardır bunun da bir hikmeti. 

Hiç bir yerde rahat edemiyorum. Ne tv. açıyor beni, ne internet, ne gazete, ne kitap, ne şu ne bu… Yazıyorum ya hiçbir türe, hiçbir kalıba da sığamıyorum. 

Deneme sığınılacak yer mi? Tövbe, tövbe. 

Deneme ustalarının, eleştirmenlerin deneme hakkındaki görüşleri güzel olmasına güzel de. Bazı düşünceleri anlamıyorum. Neymiş denemeci okuyucunun varlığını düşünmezmiş. Peki, tamam da bir blogda yazıyoruz. Az çok birilerinin okuyacağını da biliyoruz. Bu birilerini yok mu kabul edelim. Bu kendi kendimizi kandırmak olmuyor mu? Sözü nereye getiriyorum. Samimiyete tabi. 

Saçmalıyoruz galiba. Saçmalamak yasak değil; ama saçmalamanın yeri deneme olmamalı. Sonra yanlış anlaşılır. İyi örnek olmaz. Örnek olma kaygısı da deneme yazılarında olmamalı değil mi? O halde öğretmenler denemeci de olamazlar. Öyle ya, öğretmenler saçmalarken bile bir ders vermeye, bir ip ucu vermeye çalışmazlar mı? 

İpin ucunu kaçırmamak lazım. Konudan da sapmamak lazım. Güzel de bir konu yoktu zaten. Ah, ne güzel değil mi? Yazı konusuz da olabiliyor. Konuydu, konunun bölümleriydi, ana fikirdi, yardımcı fikirlerdi…İşin yoksa uğraş. Ama böyle konusuz yazarsak, oh ne rahat. 

Rahat dediğime bakmayın, rahat mahat değilim. Böyle, ansızın gündemimizdeki konulara girivermekten zor alıyorum kendimi. Hiç olmazsa bu yazımızda baş ağırtmayalım diyorum. 

“Size size sesleniyorum.”la başlamışken, birkaç dakikanızı da almışken susmanın doğru olmayacağını da biliyorum: ama zararın neresinden dönersek kârdır. 

Bol kârlar dileğiyle yeni güne merhaba. 

 

Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 13. 06. 2011 

 

 

 
Toplam blog
: 181
: 635
Kayıt tarihi
: 29.03.11
 
 

1943'te Trabzonda doğdu. Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen okulunu bitirdikten sonra girdiği Bursa Eğ..