Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '19

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Sessiz, Sakin ve Umutla

Nefes almak istersin alamazsın. Oksijen değildir havadan gelen. Aşk dır Bakarsın, baktığın yerde o vardır. Aslında hayatından çıkartmak istedikçe bakarsın ki daha çok karışmış hayatının içine.

Başkalarına akıl verirken, kadın, erkek, aşk, seks hakkında  aslında kendinin hiçbir şey bilmediğini öğrenirsin.  Bu seni korkutur biraz.  Aşkın doğal hallerini yaşarken, daha önce hiç yaşamamış gibi hissedersin. Daha önce hiç aşık olmamış gibi.

Arada kilometrelerce yol olsa da, onu içinde hissedersin. Rüyanda gördüğünde korkarsın başına bir şey mi geldi, diye. Yarım yaşarsın, bilirsin  o da yarım yaşıyor. Seksin aranızda sadece bir ayrıntı olduğunu da bilirsin. Olmazsa da olur durumu değildir, olmak zorunda  olarak düşünmezsin, olunca dağların taşların yerinden oynayacağını bilirsin.  Sorgulamazsın niye olduğunu. Yaparsın. Onu içinde tutabilmenin bir yoludur bu.  Telefon elinde uyursun, gecenin bir yarısı kalkarsın telefona bakarsın.  Aramış mı diye , biraz utanarak. Orada saatin kaç olduğunu hesaplarken bulursun, kendini.

Kendini kısıtlanmış hissetmezsin, seni özgürlüğe götürür bu sevda.  Yaşını düşünmezsin, yaşını başını almış bir sevda değildir bu. Yaşsız bir sevdadır.  Bir özgürlük türküsü gibidir, Saatlerce mırıldanmak istersin. Birbirlerinin hayatlarında neler olduğunu en ince ayrıntısına kadar bilirsin ama,  yolun aşılmaz bir engel olduğunu  da bilirsin. Bazen sevdiği ile  simit yiyen bir insanı sebepsiz yere kıskanırsın. Elin telefonda ‘ ne zaman simit yiyeceğiz’ diye mesaj çekersin. O mesajın ne zaman cevaplanacağını bilemezsin. Arada sırada İstanbul’a geldiğinde, özlem bizim için elimizi kolumuzu bağlayan beter bir duruma geldiğinde  tuvaletlere harcanan zamanlar bile kötü gelir sana. Anneler, babalar kıskanılır. Başkalarına harcanan zamanlar sorgulanır. Bunu ya sen yaparsın, ya sevdiğin sana yapar hesapsızca. Kaybolalım dediğimiz her gün kaybolmayı becerememiş bulursun kendini.  Bulduğun  ve onu hayal ettiğin her yerde onunla vakit geçirmek istersin, yada onun hayallerine ortak olmak istersin. Her şey kısacık ve sıkış, tepişdir. Aynı anda sağa dönersin, ya da sola dönersin. Beraber hareket edersin, fark etmeden. Evrene karşı gelirsin. Herşeye karşı gelmek istersin.  Bir tarafın isyan halindedir, bir tarafın kabul etmiştir bilmeden. Varlık sebebin, çıplak kolların birbirine değme anlarıdır. Böyle deli bir şey bu.

Bazen hiç beklemediğin bir anda karşında görmek istersin, hayal kurarsın gerçek olsa diye,  isteğinin yerine geldiğini gördüğünün gerçek mi bilinçaltının bir oyununu mu olduğunu kestiremezsin. Midendeki o garip kasılma başlar.  Gördüğüne inananamazsın.  Özlemin seni tükettiğini o zaman anlarsın.  Her şey birbirine karışır. Elin ayağına dolaşır. Sıcaklık bütün vücuduna yayılır. Adının aşk olduğunu bildiğin bir şeyi ifade edemezsin o an. Sadece doymak vardır.

Yüreğimi buran bir çaresizlik bu. İnsanlar aşık oldum dediklerinde bunu merak ediyorum bunlarımı hissediyorlar. Hiç hesap kitap bilmedim aşk konusunda.  Saklanma gereği duymuyoruz, ama insanların gözüne de sokmuyoruz. Öylesine, sessiz, sakin ve umutla bekliyoruz,

Sevgilerimle Ayrık Otum.
 

 
Toplam blog
: 96
: 369
Kayıt tarihi
: 05.09.07
 
 

Size hikayeler anlatmamı beklemeyin, halen büyümek istemeyen birisiyim. Daha çocuk, daha yaramaz ..