Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '07

 
Kategori
Bayramlar
 

Sessiz gemiler... Sessiz bayramlar...

Sessiz gemiler... Sessiz bayramlar...
 

- Bayramda nereye gidiyorsun?...

(Şayet soru sorulan kişi bir yere gitmiyorsa üzgün bir ifadeyle)

- Hiiç … Bir yere gidemiyorum, buradayım…

Son yıllarda bayram denince akla tatil geliyor, bulunulan yerden başka bir yere gidilip de gezme, eğlenme, dinlenme amaçlı aktiviteler anlamına geliyor. Bayram bu yılki gibi Cumartesi Pazara rastlarsa hiç makbul olmuyor, çalışan bir insan olarak benim de hoşuma gider hafta sonu ile birleşmesi ama bu yıl böyle olmamasına çok sevindim neden mi, Amerika’da yaşayan oğlum için… Bayramın hafta içine rastladığı dönemlerde buruk oluyor, arkadaşları yakın değil çünkü, işi bittikten sonra gidip dönmesi de zor, velhasıl yurt dışında yaşayan ve çalışan kişiler için en ideali hafta sonuna denk gelmesi, arada bir böyle olsun da onların da gönlü olsun değil mi

Evet maalesef bayramlar artık amaçlarını değiştirdi, gitgide ananelerimizden iyice uzaklaşır olduk. Zaten eskiye oranla çalışan kişi sayısı arttı, eskisi gibi ziyaretler sıkça yapılamıyor, bari bayramları tatil amaçlı değerlendirmeyip büyüklerimizi, arkadaşlarımızı ziyaret amaçlı değerlendirerek bu açığı kapatsak daha iyi olmaz mı?...

Sessiz gemiler adlı dizinin ilk bölümünü izleyenler bu konunun dizide ne güzel işlendiğini görmüşlerdir… Üçü erkek ikisi kız evladı bulunan yaşlı bir çift Bozcaada’da yaşamakta ama beşi de yanlarında değil, hepsi bir şekilde yuvadan uçup gitmişler… Erkeklerden birisi Amerika’da yaşamaktayken ölüyor ama bunu o dönemde hasta olan babaya söyleyemiyorlar ve en küçük erkek arada babayı sanki o arıyormuş gibi arayıp konuşuyor…

Bayram geliyor dördünün de farklı sebeplerle işi çıkıyor ve gelemiyorlar baba evine, müthiş güzel işlenmiş bu konu, konuşmalar, mimikler, tam hayatın içinden bir konu seçilmiş, hıçkıra hıçkıra ağladım bu bölümü izlerken… Vee bayramın ilk gününün gecesi anne oturduğu koltukta ölüyor, çocuklar mecbur kalıyorlar gelmeye… Orada babanın söylediği bir cümle çok yerindeydi: “Anneniz hayatı pahasına sizi buraya getirmeyi başardı” dedi… İzleyemeyenler henüz iki bölüm yayınlanmışken başlayabilirler izlemeye, tavsiye ederim böyle hayatın içinden konular olunca daha bir izlenmeye değer oluyor bence…

Ben Silivri’ye geldim can arkadaşımın annesiyle bayramlaşmak için, nasıl mutlu oldu anlatamam… Bir kızı ve oğluyla aynı binada yaşamakta, diğer dört kızı da farklı illerdeler… Geleceğimi haber aldığı andan itibaren dilinden düşürmemiş Sema ziyaretime gelecek diye, geldiğimde de o mutlulukla evimi şenlendirdin diye öpüp durdu beni… Ben zaten onu ziyaret etmekten çok hoşnuttum bir de onu böyle mutlu ettiğimi görünce iyi ki gelmişim dedim kendi kendime… Döndüğümde de umrede bulunan ağabey ve yengemi karşılayıp diğer yakınlarımı ziyaret edeceğim, bu beni çok mutlu edecek… Bayramda ne yaptın diyenlere de özlediğim kişilerle görüşme imkanı buldum, çok güzel bir bayram geçirdim diyeceğim…

Tüm Milliyetblog çalışanları ve yazar arkadaşlarım... Bayramınızı en sıcak duygularımla kutluyor eski bayramlar tadında bayramlar geçirmenizi diliyorum… Vee bayramlarınız sessiz olmasın diyorum…

Sevgilerimle...

 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..