Sessize Al Hayatı

Çayı kilise çanı gibi dıngırık dıngırık dıngırık diye karıştıran arkadaşa sesleniyorum.

Dikkatimizi sana mı vermemiz gerekiyor?

Önemli bir konuşmamı yapacaksın?

Bak tarif ediyorum kaşığı cama değdirmeden nazikçe çalkalayacaksın suyu, ses etmeden, naif.

Yani o camlara vurunca şeker daha çabuk erimiyor.

Eğer öyle bir şey olsaydı çorbayı karıştırırken tencereye de vururduk accık düşün..

Çalışma arkadaşım telefonunu masasın da bıraktı ve cehenneme gitti sanırım.

Telefonu zarıl zarıl çalıyor ve bir de müzik atamış berivanım çalıyor.

İçimdeki thoru zor tutuyorum şimdi çakacağım çekici  telefona..

Aynı arkadaş sürekli kendine birinin çiçek gönderdiğini iddia ediyordu,

Herhalde diğer kızlardan kıskanmış olacak ki, bir öğrendik  kızcaaz kendine çiçek gönderiyormuş.

Allah kimseyi kendine çiçek gönderecek kadar yalnız bırakmasın len, ne diyim :(

Thor çak oğlum çekici yan masaya doğru..

Hadi telefonla yüksek sesle konuşuyorsun anladık da ortada niye geziniyorsun,

Hadi geziniyorsun tamam ulen.

O ayakkabından çıkan yumurta topuklu ayakkabı sesi bizi ne kadar gıcık ettiğinin farkında mısın ?

Adam bundan haz alıyor bide gerine gerine yürüyo.. taaak…. Tuuuukk ..eller cepte..

 (biz kadınlara diyoruz tak tuk geziniyor diye, ama bir adama nasıl denir ki yahu.)

Ya Hüsamettin abi şu senin topukların altına bir lastik yapıştırtalım mı ?

Hayır abi her seferinde güzel biri geldi sanıyoruz kafamızı kaldırıyoruz ‘sen’.

Yaşadığımız şoka mı üzülelim yoksa dikkatimiz dağıldığına mı bilemiyoruz.

Sen en iyisi  bir lastik yapıştırt abi..

Yoksa yemin ediyorum ofiste gezinirken kanasla indiricem seni bir gün haberin olsun..

Hayatı sessize alacaksın işte bazen.

Kapatacaksın sesini ortamın..

Geçeceksin uçuş moduna..

Takacaksın kulaklığı..

Ne çay, ne Berivan, ne de topuklu ayakkabı sesi ne de tırıvırı.

Haftaya.. haftaya..

Oldu..

Görüşürüz..