Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '07

 
Kategori
Kitap
 

Sevdalinka -Aşk Şarkıları / Ayşe Kulin

Sevdalinka -Aşk Şarkıları / Ayşe Kulin
 

Alıntıdır


Adı Aylin ile başlayan Ayşe Kulin kitapları okuma yolculuğum, en son Nefes Nefese romanına kadar sürdü. Yıl 2002 , aradan 5 yıl geçmiş. Yazarın kitapları bir dönem bestseller olmuştu. Okuyucuyu en çok etkileyen pomanı "Adı Aylin" olmakla birlikte (Adı Aylin, kitap okuma alışkanlığının az olduğu bir dönemde patlama yapmıştı ve hiç kitapla haşır neşir olmayan birçok kişi kitabı satın almıştı.) Daha sonradan gelen Füreyya, Nefes Nefese veya Köprü o kadar ses getirmedi. Bugünlerde Geniş Zamanlar isimli kitabından senaryolaştırılan dizisi gündemde ve izleyicileri beğeniyorlar.

Olaylar ve anlatım açısından okuyucuyu yormayan bir dili ve yazım tarzı var Ayşe Kulin'in. Başlayana kadar iş, bir bakmışsınız kitap bitivermiş... Bu nedenledir ki, özellikle kadınlar tarafından sevilen, sayılan ve beğenilen bir yazardır.

Yazarın kitaplarının içinde benim en çok beğendiğim ve farklı bulduğum Sevdalinka'dır. Aşk Şarkıları anlamına gelen Sevdalinka romanında Boşnak, Hırvat ve Sırpların arasında yüzyıllardır süregelen ilişkiler ve öykülere yer verilmiştir.

Bu kitaptan birkaç yıl önce yayınlanan "Zlata'nın Günlüğü" isimli romanı okumuştum; 11 yaşında bir çocuğun "Mimmy" adını verdiği günlüğüne yazdıkları ve onun gözüyle savaşın panoraması. Ayşe Kulin Sevdalinka'da o günlükten, o küçük kızdan ve hatta onun komşularından bahsediyor. Okurken o kitabı okumuşluğun verdiği duyguyla, ben bu konuları biliyordum havasına girmedim desem yalan olur. Zlata'nın Günlüğü özellikle çocukların okuması gereken bir kitap. Hüzünlü olmasına karşın, savaşın ne olup ne olmadığını, en masum ağızdan, en çıkarsız ve yalın olarak anlatıyor.

Yayınevinin Arkakapak Notu:

Postane binasının yanı sıra, Milli Tiyatro Hukuk Fakültesi ve civardaki binalar da yanıyor, yeni patlamalarla bu ateş dansına eşlik ediyorlardı. Rüzgârda uçuşan kızıl saçlar gibi savrulan alevleriyle har har yanıyorlardı. Yandıkça, kırmızı bir fona çizilmiş, simsiyah iskeletlere dönüşüyorlardı. Nimeta, taş kesilmiş, geçmişini seyrediyordu alazların ötesinde. Çocukluğu, gençliği, anıları, sevinçleri, kederleri incelip uzayarak, bükülerek alevlerin arasında göğe yükseliyor, Saraybosna külleriyle birlikte sağa sola savruluyordu.

Bosnalı bir gazeteci olan Nimeta, dünya tarihinin en acımasız soykırımlarından birinin yaşandığı Bosna savaşının ortasında kendisi ve ailesi için yaşam mücadelesi verirken, içinde kıyasıya süren bambaşka bir savaşla da başetmek zorundaydı...

Kitapla İlgili Alıntı:

Bu kitap, Osmanlı öncesinde dinî nedenlerle Haçlı Orduları tarafından, 1. Dünya Savaşı ve 2. Dünya Savaşı sonrasında ve 1992 Savaşı'nda ise Sırplar ve Hırvatlar tarafından sürekli soykırıma tabi tutulan ama asla yok edilemeyen Boşnak halkının acılarını, Türk halkına biraz olsun tanıtabilmek amacıyla yazılmıştır.

Roman, savaş öncesinde Tito'nun kurduğu altı federe devletten oluşan Yugoslavya Federativ Cumhuriyeti'nde, aşırı milliyetçiliği azdırarak savaşı tırmandıran ve sonuçta Yugoslavya'yı alevler içinde bırakan günleri anlatmakta, savaşın ilk üç yılında yaşananları okura aktarmaktadır.

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..