Sevdiğinizin farkında değil misiniz?

Evli çiftler arasında yıllar sonra gelen kavgaların ardından konuşulanlara bakınız?

Sen beni hiç anlamadın.

Ya sen. Sen de beni anlamadın.

Ne yaptıysam sana yaranamadım.

Beni eskisi gibi sevmiyorsun.

Biz ayrı dünyaların insanlarıyız.

***

İlk tanıştığınız günü hatırlıyor musunuz?

Söz kestiğiniz, nişanlandığınız günleri…

Onun elinde ilk kahveyi yudumladığınız anı…

Kavga yapacağınız hiç aklınıza gelir miydi?

Eğer kavgaların nedenini bilmiyorsanız,

Her kavgadan sonra keşke diyorsanız…

Siz birbirinize sırılsıklam âşıksınız demektir.

Elinizden tek küreğini düşürdüğünüz bir sandaldaymış gibisiniz.

Yapacağınız şey ikincisini tekrar bulmaktır.

Hâlbuki siz tek kürekle ilerlemek istiyorsunuz

Yerinizde dönüyorsunuz.

***

“Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa da, evlenmeden önce sık sık birbirlerini çok sevdiklerine dair ne kadar da dil dökmüşlerdi. Ama şimdilerde, küçük bir söz, ufak bir hadise aralarında orta çaplı bir kavganın çıkmasına yetiyordu.
Bir akşam oturup, ilişkilerini gözden geçirmeye karar verdiler. Her ikisi de, boşanmayı istememekle beraber, işlerin böyle gitmeyeceğinin farkındaydılar.
Erkek, “Aklıma bir fikir geldi” dedi. “Bahçeye bir ağaç dikelim ve eğer bu ağaç üç ay içinde kurursa boşanalım. Kurumaz da büyürse bunu bir daha aklımızdan geçirmeyelim. Bu süre içinde de ayrı ayrı odalarda kalalım.”
Bu ilginç fikir hanımının da hoşuna gitti. Ertesi gün gidip bir meyve fidanı aldılar ve birlikte bahçeye diktiler.
Aradan bir ay geçti. Bir gece bahçede karşılaştılar. Her ikisinin de elinde içi su dolu birer bidon vardı”

***

Yoo inkar etmeye kalkışmayın.

Bu hikâyeyi bugün yaşasanız siz de aynı şeyleri yapardınız.

Üstelik her an gerekebilir diye bidonları da sakladığınızı unutmayın.

Evlilikte sevgilerde güzel kavgalarda güzeldir.

Fakat o kavgaları bir havuz olarak düşünün.

Her gün oraya bir kova su dökerseniz sonunda havuz derinleşir.

Derinleştikçe de boğulmanız daha kolay olur.

Biriniz oraya su dökerse diğeriniz de farkına vardırmadan bir kova su alıp dışarı atmalıdır.

Bakınız öfke sizin peşinizden koşar.

Sizin onun peşinden koşmamanıza gerek yoktur.

Ancak sevginin peşinden siz koşmalısınız.

Var mısınız?