Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sevgi ihtiyaçtan değil, paylaşıp büyütülmek adına yaşanmalı !

Sevgi ihtiyaçtan değil, paylaşıp büyütülmek adına yaşanmalı !
 

Resim : Philippe Loubat


Isınan hava ve yüzünü gösteren güneşle öğlen tatilinde kendimi dışarı attım.

Bir kaç mağaza gezdim. Bir şey alacağımdan değil, amacım sadece biraz kafa dağıtmaktı. Bir kaç gündür iş yerinde yoruldum ve gerildim, iyi geldi vitrinlere bakmak. Kafamdakileri dağıttım.

Yeni çıkan sezon kıyafetlere baktım. Biraz dolaştım.

Tam ofise geri dönmek üzereyken gördüğüm bir manzara, işte bu yazımın konusu.

İşyerime bir kaç apartman mesafede ünlü bir tatlıcının şubesi açıldı.

Epey uğraştılar görüntü için. Çok hoş oldu. Yeşillendirdiler, çiçeklendirdiler, son derece şık oturma grupları getirdiler. Oldukça güzel bir bahçe yaptılar.

İşte tam bu tatlıcının önünden geçerken oturan bir çift dikkatimi çekti.

Sarışın 20-25 yaşlarında bir kız ile yine aynı yaşlarda bir genç erkek oturuyorlardı masanın birinde.

Erkek son derece kendine güvenli ve dimdik oturuyor. Kız ise tam tersi, kendine olan güvensizliği hal hareket ve oturuşuna yansımış, omurgası düşmüştü.

Erkek kendini ondan uzaklaştırmaya çalıştıkça, kız gence devamlı sokulup elin tutmaya ve onunla yakınlaşmaya çalışıyordu. Arada bir de kafasını, erkeğin omuzuna yaslamaya çalışıyordu.

Durum öyle bir hal almıştı ki, genç çocuk nerdeyse oturduğu koltuktan düşmek üzereydi !

Biraz kızdım, biraz üzüldüm.

Kızın kendine olan güvensizliğini, değersizlik duygusunu ve eğer o genç ona sevgi ve ilgi göstermezse öleceğini sanmasını anlamaya çalıştım.

Gence bağımlı olduğu o kadar belliydi ki. Hayatındaki tüm mutluluğu onda bulmaya çalışıyordu. Bağımlı bir ilişki yaşıyordu. Oysa kendine güvenen kadınlar / erkekler bağımlı değil, bağlı ilişkiler yaşamayı tercih ederler.

Yanlarına gidip, kızla konuşup, onu sarsıp kendine getirmek ve ona bunları anlatmak bilmesini sağlamak istedim.

Sanırım kadınların büyük bir bölümünün problemi bu.

Kendine güvenen, kendini seven ve değer veren bir kadın mutludur ve mutluluğu bir erkekte, bir ilişkide veya evlilikte aramaz. Zaten ilişkilerde mutlu olmanın da ilk şartı kişisel mutluluğunuzu yakalamış olma zorunluluğunuzdur.

Kendi başına mutlu olamayan kadın / erkek, bir ilişki içinde de mutlu olamaz. Kişisel mutluluğunu sağlayamadığı için mutluluğu partnerinin üzerinden elde etmeye çalışır daima.

Bu da sonun başlangıcıdır.

Ne yazık ki bu kızcağızın durumu tam olarak buydu.

Bağımlı ilişkilerin üstesinden gelmek için bazı stratejiler var.

Robin Norwood’un, "Women Who Love Too Much" (Fazla Seven Kadınlar) adlı kitabında bağımlı ilişkilerin üstesinden gelmek için on aşamalı bir plandan söz eder.


1. Bağımlı ilişki biçiminden kurtulmayı hayatınızdaki en öncelikli konu olarak görün.

2. "Bencil" olun, yani kendi ihtiyaçlarınızın karşılanmasını daha etkin bir biçimde sağlamaya çalışın.

3. Kişisel sorunlarınızla ve yetersizliklerinizle cesaretle yüzleşin. (Korkularınızın üzerine gidin)

4. Kendinizle ilgili ihtiyaçlarınızın üzerine eğilin ve önem verin.

5. Başkalarını yönetmekten ve kontrol etmekten vazgeçin; kendi ihtiyaçlarınız üzerine eğilmekle, başkalarını değiştirmeye çalışmak yoluyla güven duygusunu aramayı bırakabileceksiniz.

6. Ruhsal dünyanızı geliştirin, örneğin size neyin huzur getirdiğini bulun ve ona belli bir zaman dilimini ayırın.

7. İlişki oyunlarında "takılı" kalmamayı öğrenin; kendinizi içinde bulabileceğiniz tehlikeli rollerden kaçının, ör: "kurtarıcı" (yardımcı), "takipçi" (suçlayıcı), "kurban" (çaresiz).

8. Sizi anlayacak ve size destek olacak bir destek grubu bulun.

9. Kendi tecrübelerinizi ve öğrendiklerinizi başkalarıyla paylaşın.

10. Profesyonel yardım almayı düşünün.

<><><><>

Kendi özünü, kendi ruhunu, tam olarak korkmadan, çekinmeden ifade edebilen şanslı erkek / kadın, artık başkalarının kendilerini severek onay vermesine ihtiyaç duymamaya başlar. Sevgiyi ihtiyaçtan değil, sadece bunu paylaşıp büyütebilmek adına yaşar.

Böyle insanlar, karşılarına çıkan ilk kişiye, ya da kendilerine çok az sevgi verebilecek birisine kapılmazlar.

Sevgi kâselerini doldurabilmek uğruna, kendilerine olan saygı ve sevgilerini yitirecek noktaya hiçbir zaman gelmezler.

Özetle, illa ki bir ilişki içinde olmaları gerekmediği için, doğru kişiyi seçebilme lüksleri olur.

Bu lüksü lütfen kendinizden esirgemeyin.

Saygılarımla,

 
Toplam blog
: 563
: 8587
Kayıt tarihi
: 30.03.10
 
 

Kişisel gelişim uzmanıyım. Yaşam Koçu, İlişki Koçu, NLP Uzmanı ve Eğitmeni, Kuantum Yaşam Koç..