Sevgili haftalık

Hem günlüğü herkes tuttuğuna ve bu yaştan sonra ve bu koşuşturma arasında günlük tutamayacağımıza göre ben de istedim ki bari haftalık tutayım...çok sıkışırsam formatı sevgili 15 günlük, sevgili aylık, sevgili 1, 5 aylık formatına da -biçim mi deseydim acaba-çevirebilirim zaten, sevgili yıllık mı ?...yok...o kadar da değil.

Sevgili haftalık, ergenekon vakası sebebiyle artık mideme ağrılar giriyor...ne görmek, ne de duymak istiyorum fakat kaçmak na mümkün, enformasyon saldırısı arasıra hızını kesse de dur durak yok...askerliğimi 20 yıl önce Genelkurmay’da yapmıştım, -tercüman-i asteğmen- kapsama alanına girer miyim acaba?...benim tercümelerin vallahi de billahi de kıytırıktan konulardı sayın büyüklerim?

Obama ziyaretinin yalancı baharında cereyanda kalmamak için tekrar tekrar açık kapı pencere kontrolü olayına girildi.

Yaz geliyor...hala tatile çıkacağım tarihi kesin olarak belirleyemedim, yine sezon ortasında rezervasyon yapıp yine kekleneceğiz hissi periyodik zamanlamasıyla şimdiden ruhumu ve 2-3 ay sonra da cüzdanımı esir almak için pusuda bekliyor..neyse Allahtan Mürvet’le Barış hala Bodrumdalar, yine onların başına bela olacağız gibi görünüyor.

Mail grubunda kavga çıktı, suti’yle, kaplan da yazmasa artık kimse yazmıyor, o kadar sene boyunca birbirine tahammülün sınırına gelen insanları 20 sene sonra keşke bir araya getirmese miydik mi acaba?

Sonunda eve iskan alabilecekmişiz...yönetici söyledi, onun yalancısıyım, siz siz olun ev alırken iskan’ının olup olmadığını dönüp dönüp bidaha dönüp sorun.

Hafta sonunda teke tek programına katılan, Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Gönül Tekin’den tek kelime ile büyülendim fakat, bünyede ciddi bir uykusuzluğa maruz kaldı, o ne tarih , o ne edebiyat, o ne şiir bilgisidir öyle?...allahım çok şükür böyle çok değerli bilim kadınlarımız da varmış, üstelik nasıl sıcak bir kişilik, evimizden biri gibi sanki.

TV dizilerinden gına geldi, yaz programına geçseler de biraz kitap, kültür olayına girsek artık duygusu ağır basmaya başladı, malum yazmak için önce okumak lazım.

Bu sene de terfi yok, patron otur oturduğun yerde şeklinde mesaj sektirdi...üzerinde düşünülecekler arasına not edildi.

Halı saha sezonunu açtık...ilk maçı sakatlanmadan bitirdim fakat, hatun maç sonrası üzerimdekileri çıkarmadan eve almıyor...bu da not edildi.

Göz, Moskova’dan anti-amerikancı mail bombardımanına devam ediyor...sanırım ilaçlarını almayı yine bıraktı.

Çok uzun süredir ilk defa hem de 3 duble rakı içtim - bu arada 3. duble rezil rüsva oldu desem yeridir-...içmesini mi bilmiyoruz nedir?...ölüyorum zannettim... her akşam içenler nasıl bir insandır öyle, bünyeleri kesinlikle incelenmeli.

“Allahım herkes gidecek bir tek ben mi kalacağım Ankara’da acaba” formatındaki büyükşehirden kurtulma sendromunun zirve yolculuğuna ve eylemsizliğine devam edildi....5 yıl daha Melih gerçeği bile eylemsizliğime çare değil netekim...sanki durum umutsuz vaka gibi.

Çok önemli bir devlet kurumunda tebliğ değişikliği teklifim kabul edilecek sanırım...mesleki uzmanlık zirvesi olayı...zembereyim boşaldı, gurur, kibir, bir eda, bir tavır...ne ararsan var yani.

Bülent Hoca’nın Laila benzetme pespayeliği had safhada tahriş etti...Sivas’a verilen gönül desteği emaneti geri çekildi...zaten 46 yıllık Fenerliye bu gizli ihanet yakışmıyordu.

Bodrum’dan İlyas hala bir bk’u beceremedi.

Bankam DASK poliçemi bana ulaştırmayı nihayet başardı ama adresi yanlış yazmış, zeyilname gönderecekmiş...vuslat başka bahara....poliçe manyağı falan değilim, iskan için gerekliymiş de o yüzden vuslat muslat falan diye konu abartıldı.

Bu il-ilçe belediye meclisine giren arkadaşlar ne iş yaparlar, ortalama kaç para maaş alıyorlar ? nedir bu kavga gürültü acep merakı husul etti.

Haftalık takvime “sevgili haftalık” yazısı not edildi.

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=172361 blogunun tavsiyesine karar eylendi.

Olay “sevgili aylık” olmaya ramak kaldığından yazı burada kesildi.

Haftaya görüşmek umudu ile