Seviyorum seni, yaşıyoruz çok şükür der gibi

"akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlik icindesin akrep gibi.
serce gibisin kardeşim,
sercenin telaşi icindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapali, rahat.
ve sonmuş bir yanardag agzi gibi korkuncsun, kardeşim.
bir degil,
beş degil,
yuz milyonlarlasin maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldirinca sopasini
suruye katiliverirsin hemen
ve adeta magrur, koşarsin salhaneye.
dunyanin en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya icre olup
deryayi bilmeyen baliktan da tuhaf.
ve bu dunyada, bu zulüm
senin sayende.
ve acsak, yorgunsak, alkan icindeysek eger
ve hala Şarabimizi vermek için uzum gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demege de dilim varmıyor ama—
kabahatin cogu senin, canim kardeşim!
"
(1947)

***

İstanbul'dan mektup

Sen elmayı seviyorsun diye

elmanın da seni sevmesi şart mı?

***

Birçok şiirin, cümlenin, duygunun, düşüncenin insanı Nazım Hikmet. Şiirlerine bakıp, iyi şair yada kötü şair denilebilir. Hayatta yaptıklarına bakıp, asker kaçağıydı denilebilir, özel hayatında ki kadınlara bakıp belki de onları kullanıyordu dahi denilebilir. Ama yazdıklarını okuyup, söylediklerini işitince yaşadığı ülkenin toprağına aşık olduğunu inkar edebilirmisiniz?

***

Şüphe yok ki Nazım Hikmet bizden biriydi. Bu toprakların yetiştirdiği vatanseverlerdendi. Pablo Neruda'nın ''biz onun yanında şair bile sayılmayız''dediği, hakkında ağıtlar yazdığı şair'di.

niçin öldün nazim?
ne yapariz simdi biz
sarkilarindan yoksun?

nerde buluruz baska bir pinar ki
orda bizi karsiladigin gülümseme olsun?

seninki gibi atesle su karisik
aciyla sevinç dolu
gerçege çagiran bakisi nerde
bulalim?

kardesim,
öyle yeni duygular, düsünceler yarattin ki
bende,
denizden esen aci rüzgâr
kapacak olsa bunlari
bulut gibi, yaprak gibi sürüklenir
yasarken seçtigin
ve ölümünden sonra sana barinak olan
oraya, uzak topraga düserler.

***

Hissetmiş, bize de hissettirmişti, duygularını. O kadar çok sevmişti ki sen daha onun sevdasını , sevdiğini bilmeden, tek satır bile okumadan belki emin olursun. Her şair aşıktır biraz, ama Nazım Hikmet 'in tek gayesi aşktı. Yazdıklarıyla öldükten sonra bile yeşerecek aşklara sızmak ister gibiydi. O öldükten sonra onun gibi aşk şiirleri yazan olmamıştır, bana göre. Aşk'a dair milyonlarca bir çift sözü olan şair..

***

Etkisi git gide artan şair.

***

ne ben sezarım,
ne de sen brütüssün...
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün..
artık seninle biz,
düşman bile değiliz..

***

3 haziran 1963 sabahı saat 06:30'da gazetesini almak üzere 2. kattaki dairesinden apartman kapısına yürümüş ve tam gazetesine uzanırken geçirdiği kalp krizi sonucunda yaşama veda etmiştir. ölümü üzerine sovyet yazarlar birliği salonunda yapılan törene yerli yabancı yüzlerce sanatçı iştirak etmiş ve tören siyah beyaz olarak kaydedilmiştir. ünlü novo-deviçye mezarlığı'nda gömülüdür. mezar taşı siyah bir granitten olup meşhur şiirlerinden biri olan rüzgâra karşı yürüyen adam figürü taş üzerinde ebedileştirilmiştir.

***

"seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
istanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi,

seviyorum seni, yaşıyoruz çok şükür der gibi''