Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '07

 
Kategori
Güncel
 

Sıcacık anne çorbası

Sıcacık anne çorbası
 

Yağmur...yağmur sonrası Bodrum...sonbahar sadece yağmurları ile burada. Her taraf yeşile durdu. Yazın kavrulan otların altından mucize gibi nereye saklandı ise onca tohum onca çekirdek birer birer çıktılar dışarı.
Çıkıyorum dışarı havada toprak kokusu, mandalin çiçeği, yasemin kokuları birbirine karılıyor. adını bilmediğim kuşlar sanki birbirlerine serenat yapıyor.
Alelacele çıkıyorum dışarı dua ile (duaların gücüne inanıyorum) greyfurt ağacımın üzeri meyveleri ile dopdolu. Yağan yağmurla ağırlaşmış aklıma çılgınca bir fikir geliyor, çocuk iken yağmur sonrası ağaçları sallar altında dururduk, muhteşem bir duygu kahkakalar atar annemizin kızacağını bile bile bunu hep yapardık.
Yağmur da bir de küçük gölcüklerin göbeğine göbeğine basmak ne keyiftir öyle...Ne keyif alır çocuklar anneler kızar "kıyıdan git, ıslanacaksın" der sanki bunu hiç duymamış gibi hem kaçar hemde sular sıçratarak katmerlerler keyiflerini.

Gün boyu yağdı yağmur.
Akşam yavaş yavaş ağırlığını koydu güne...Koşar adımlarla çıktık işyerinden, hepimizevimize koşuyoruz, iri iri atıyor yağmur damlalarını. Şemsiyemi açtım...hırkama biraz daha sarındım, birden burnuma annemin pirinç çorbasının kokusu doldu adeta. yakınlarım da evde yok ama yağmurlu havalarda hangimizin aklından geçmez değil mi eve gidince bizim için hazırlanmış bir tas sıcacık çorba. hayali bile hoş...

İneceksin dolmuştan acelen varmış gibi ya da pencereden senin gelişini sabırsızlıkla bekleyen birileri varmışcasına koşar adımlarla evine gideceksin mutfağın ışığını farkedeceksin içinde dolaşan o tombiş kadının gölgesini görüp içinde bir şeyler çiçeğe duracak kuşlar havalanacak hatta bir şarkı mırıldanacaksın en sevgilisinden.

Pencereyi hafif aralamış. Sardunyaların boynu bükülmüş yağan yağmurdan ama kokusunu almış dağıtmış havada sardunya kokusu. Usul usul bir şarkı mırıldanmakta "seni sesini gözlerinin rengini unutabilsem ahhh unutabilsem"

Derken hafif buğu yapmış pencereden dışarı doğru o sıcacık kokuyu duyacaksın fareli köyünün kavalcısının ardına takılan çocuklar gibi sende kokuya gideceksin.
Ne kadar güzel yapardı canım annem. Koştururdu bizi kasabaönce az da olsa kıyma alırdım. Domatesleri küçük küçük doğrardı, biraz sana yağını bakır tencerede eritip önce kıymayı kavurur üzerine domatesleri ilave eder domatesler tüm tadını verdiği anda kendi elleri ile yaptığı mis kokulu salçadan bir kaşıkta salça ilave edip suyunu koyar tencerenin kapağını kapardı.
Su göbeğinden kaynayınca iki avuç pirinci katar, tuzunu ilave eder varsa evde bir avuç haşlanmış nohutu da bu harika çorbaya dahil ederdi. Çorba piştikten sonra kendi imalatımız naneleri elleri ile çorbaya ilave edip yağmurlu günlere, üşütüp hasta olan aile fertlerine annemin pişirdiği o tadı bir daha bulamadığım o sıcacık anne çorbasını yapardı.

Ve bugun bende kendime anne çorbası yaptım. Sıcacıktı...anne kokuyordu ve usuldan bir şarkı mırıldanıyordum bende...Akşam oldu hüzünlendim ben yine hasret kaldımmmm....Sevgi ile kalın sevgi ile anımsayın...gülümseyin.

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..