Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '15

 
Kategori
Sosyoloji
 

Şiddet şiddet

KARA

Bu gün yine şiddet üstünde durmak istiyorum. Çünkü, son günlerde medyada da geniş yer alan bazı aile içi şiddet olaylarına tanık oldum. Bu olayları tek tek açıklamak da istemiyorum.

Onları tekrar duymak da, duyurmak da zoruma gidiyor.

Daha önce kaç kere yazdım. Devlet, içeriği hep kavga, dövüş, silah ve kanla dolu film ve dizilere Kültür ve Turizm Bakanlığı kanalıyla destek veriyor. Nerdeyse TV dizilerinin % 90’ı böyle… Yapımcılar ve diğerleri böyle olmazsa dizileri kimse izlemez sanıyorlar. Oysa ki, az sayıda da olsa; içinde hiçbir şiddet olmayan çok güzel diziler de var ve fazlaca da izleyicisi bulunuyor.

Öte yandan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, aile içi şiddet başta olmak üzere her türlü şiddeti önleme gayretinde… Çelişen bir durum var ortada ve bu duruma son verilmesi gerekmekte. Bu nasıl olur?

Kültür ve Turizm Bakanlığı (Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürlüğü) ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın müşterek çalışması ile olur. Destek istenen film ve dizileri Kültür ve Turizm Bakanlığı değerlendirme komisyonunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkililerinin de görev alması, ya da bu bakanlığın da görüşünün alınması gibi çözümler veya daha değişik çareler getirilebilir.

Millete izlettirilen şiddet dolu film ve dizi filmler çığ gibi artarken, söz konusu şiddetin önüne ne Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı geçebilir ne de bir başka kuruluş.

Öte yandan insanların kolayca silah temin etmesinin de önüne geçilmesi gerekir bence… Ülkemizde, gelişmiş ülkelere göre eğitim ve kültür seviyesi düşük. İnsanlar bazı durumlarda hiç beklenmedik tepkiler verebiliyor. Silahına sarılıp başkalarını öldürebiliyor. Bu, karşısındaki kişi veya kişilerin aileden olma özelliği bulunsa da değişmiyor.

Aklıma bir atasözümüz geldi şimdi; “Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır” demiş atalarımız.

Kaba kuvvetle meseleleri halletmeye kalkışmak, zaten ilkelcedir. Medeni insanlarsa sorunları konuşarak, anlaşarak çözmeye çalışır.

En küçük bir olayda şiddetle tepki vermek, yangına körükle gitmektir.

Konumuzla ilgili bazı veciz sözlerle yazımı bitiriyorum.

“Şiddet cahillik göstergesinin en üst sınırıdır”.

“Şiddetle güç kanıtlayan barışa hasret kalır”.

“Hoşgörünün olduğu yere şiddetin gölgesi bile düşmez”.

“Sopaya uzanan elin, küfüre dolanan dilin sahibi olmaz”.

İsmail         

 

 
Toplam blog
: 14
: 191
Kayıt tarihi
: 17.11.08
 
 

1944'de Kastamonu, Araç ilçesi Akıncılar köyünde doğdum. Ankara Maliye Okulu'nu bitirip memur old..