- Kategori
- Deneme
Şiddetle hayır! O kapı içerden açılır
19ncu yüzyılın büyük İngiliz ressamlarından William Hunt’ın, bir bahçeyi anlatan tablosu Londra Kraliyet Akademisi’nde sergileniyordu. Hunt’ın “Evrenin Işığı” adını verdiği bu tabloda gece elinde fenerle bahçede duran filozof görünüşlü bir adam vardı. Adam tek eliyle bir kapıyı vuruyor, ve içeriden sanki bir yanıt bekliyormuşçasına duruyordu.
Tabloyu inceleyen bir sanat eleştirmeni Hunt’a döner::”Güzel bir tablo doğrusu ama anlamını bir türlü kavrayamadım.” der. “Adamın vurduğu kapı hiç açılmayacak mı? Ona kapı kolu çizmeyi unutmuşsunuz da?” diye sorar.
Ünlü ressam gülümseyerek: “O sıradan bir kapıya vurmuyor ki” der ve tablosunun anlamını açıklar: “Bu kapı insan kalbini simgeliyor. Ancak içeriden açılabildiği için dışarıda kol olması gerekmiyor.”
O kapı size içeriden açılmamışsa giremezsiniz!
Dolayısıyla şiddet hiçbir zaman çözüm değildir. İnsan kalbine giremediğiniz, gönüllere hitap edemediğiniz takdirde saldırganlığın da bir yararı yoktur. Saldırganlık sonucunda sadece huzursuzluk, mutsuzluk ve etrafa verilen zarar kalır.
Bu durumda gönülleri fethetmenin pratik bazı tekniklerini öğrenmek ve geliştirmek gerekir. Bir nevi eskilerin deyimiyle “insan sarrafı” olunmalı ve kendini hep dinlenir kılmalıdır.
Ama her şeyden önce insan önce kendinin fatihi olmalıdır. Kendine hakim, kendini denetlemeyi bilen olmalıdır. Keza kendine değer vermeyi de bilmelidir, kendi özünün farkında olduğundan…
Yanı sıra başkalarına değer vermeyi bilen, her haliyle etrafına “sen değerlisin” mesajı sunabilen insan o kapıyı içerden açabilir.