Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '11

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Sıkan kaset skandalı

Sıkan kaset skandalı
 

Kendi filmini kendi çeken kadın yönetmen.


Bir kaset skandalıdır gidiyor. Kasedi olduğu iddia edilenlerden hiç kimse de çıkıp ''Yok öyle bir şey'' demediğine göre sanırım muhtelif vukuatlar da sözkonusu.  

Ülkenin, aldığı oy oranına ve TBMM'deki Milletvekili sayısına göre 3. büyük Partisinin Yönetici kadrosundaki istifalar da durdurak bilmiyor.  

Devlet Bahçeli'nin daha sonradan 'Babam ve Oğlum'daki Baba'nın durumuna düşüp ''Önüne geçip gitme deseydim, niye dur kal demedim?'' pişmanlığı yaşamamak için yöneticilere ''İstifa etmenizi istemiyorum'' demesine rağmen herkes ardı ardına istifalarını verdiler ve 12 Hazirandaki seçimlerde de adaylıklarını geri aldıklarını açıkladılar.  

Başbakan, ''MHP barajı aşamayacak'' diye diye adamları sanırım baraj altında bırakacak gibi görünüyor. Eğer aslında hep arzuladığı bu sonuca ulaşırsa fazladan kazanacağı 35-40 Milletvekili ile yeni Meclis'te daha rahat hareket edeceğini, istediği yasaları daha kolay çıkartabileceğini çok iyi biliyor.  

Vallahi ben olayları gözümle görmedim, filmlerin çekildiği stüdyo benzeri ortamlarda da bulunmadım, montajsız filmlere de hiç bir internet sitesinde rastlamadım ama istifa edenlerin teker teker değil de ikişer üçer istifa etmeleri, bir lokomotifin arkasına takılı vagonlar misali peşi sıra istifalarını sunmaları sanki trencilik oynandığının, ortada bir grup faaliyetinin bulunduğunun kanıtı gibi.  

Hani televizyonlarımızda oynayan dizilerin senaristlerinden oyuncularına, ışıkçısından, personel servisi şoförüne kadar herkes çalışma koşullarından, bir haftada bu kadar uzunlukta diziler çekmenin zorluklarından bahsediyor ya kimbilir bu seks kasetlerini hazırlayanların da ne biçim dertleri vardır.  

Kızlar oradan oraya koşturmaktan bir ilik bir kemiğe dönmüşler, kameramanlar da sırtlarında o ağırlıklarla hiç bir pozisyonu kaçırmayacağız diye ayna arkasında, dolap içinde ne hallere girmişlerdir. Ham kasetlerin montajlarını yapanların da işi çok zor tabi, onu kes öbürüne ekle, ağız hareketleri ile sesler uymalı yani senkron tam olmalı falan. Sonra bir de bunları medyaya servis edip internet üzerinden her yere yayılmasını sağlamak gerek. Malum internet ülkelerde devrimler yaptırıyor, bir partiyi seçimde baraj altında bırakmak işten bile olmasa gerek. Neyse, emekçiler herhalde emeklerinin karşılığını, talimatı aldıkları makamlardan alacaklardır. O zaman da tüm bu sıkıntılar unutulur gider.  

Bu arada bazı MHP Yöneticilerinin ''Sayın Başbakan'a inanmakla hata yaptık, bizi Başbakan yaktı'' gibi beyanatlar verdikleri kulağımıza geliyor. Neymiş efendim, Başbakan ''Herkes mutlaka 3 çocuk yapmalı demişmiş de işte o amaçla çalışıyorlarmış'' bir de hızla artan Kürt nüfusunu dengelemek ve çoğunluğu kaybetmemek için ellerinden geleni yapıyorlarmış. Bakalım bu açıklamalar halk üzerinde nasıl bir etki yapacak, oyları nasıl etkileyecek göreceğiz.  

Son olarak da şunu söylemek gerekir ki bu durum mutlaka AKP ve bir miktar da BDP'nin işine yarayacaktır. Seçimlerde daha çok Milletvekili elde etme olasılığı artan AKP bu durumdan kazançlı çıkacak, orta vadede de karşısında tepki koyabilecek Milliyetçi bir hareketin tasfiyesi de BDP'ye fayda sağlayacaktır.  

Eskiden Beyoğlu'nda karate filmi oynatan sinemalardan sokağa fırlayanlar birbirlerine 'hayt huyt' yaparak hareket çekerler, seks filmleri oynatan sinemalardan çıkanlar da sokakta gördükleri her karşı cinsi, seks objesi olarak görüp soluğu Yüksek Kaldırım Sokağı'nda alırlardı. Bir de evlerde televizyonlarda izlenen 40 yıllık Türk filmlerine hala göz yaşı akıtan bir halkımın olduğunu biliyorum. Yani izlediklerinden maalesef fazlasıyla etkileniyor daha da kötüsü her gördüklerini gerçek sanıp ona göre davranmaya başlıyorlar.  

Amerikalılar Rambo filmleri ile Sovyetler Birliği'ni yıktılar, 2 seks filmiyle üstelik de Türk Yapımcı Ortaklarıyla Milliyetçi bir Parti'yi mi baraja takamayacaklar?  

Bakalım 13 Haziran'da hep beraber göreceğiz.  

 
Toplam blog
: 344
: 1122
Kayıt tarihi
: 22.07.09
 
 

Okur yazarım. Okur yazarlıktan kastım, okuduklarımı yazmamdır ki, bu yazılarımı genellikle 'kitap..