Şike var veya yok... Nasıl olsa kanıtlanır!

Türkiye, pazar sabahına uzun bir süre konuşulacak ve takip edilecek bir soruşturmayla uyandı. "Futbolda şike soruşturması" adı altında, ünlü spor adamları gözaltına alındı. Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım'dan, Eskişehirspor teknik direktörü Bülent Uygun'a kadar birçok spor adamı, şike suçlamasıyla emniyetin yolunu tuttu. Hepimiz gelişmeleri yakından takip ediyoruz, sokakta yürüyen insanlar mecliste ne olup bittiğinden, memleketten haberdar değilken bundan haberdar.

Doğal olarak basının üstüne fazlasıyla düştüğü bu konuda, polis elinde sağlam kanıtlar olduğunu belirterek hareket ediyor. Fenerbahçeliler isyanda... "Biz hakkımızla şampiyon olduk, haksızlık ediliyor bize. Kişilerin yaptığı koskoca kulübe mal edilemez. Şampiyonluk elimizden alınamaz. Küme düşürülemeyiz." gibi cümleleri bol bol kurmakla beraber, rakiplerinin de araştırılmasını istiyorlar. Diğer takım taraftarları, hem kendi kulüpleriyle ilgili olayları takip etmeye çalışıyor, herkesin aklında "Acaba bizimkiler de işin içinde mi" sorusu var, bununla beraber "Fenerbahçe yapmıştır, diğerleri de yapmıştır, kupayı onlardan alın" şeklinde kendi kendine yargısı var. Memleketimizde de herkes yargıçtır ya, herkes işin en iyisini bilir ya, herkes yorumunu yapıyor. Tabii herkes kendi formasıyla yapıyor yorumunu, karşı tarafı düşünüp empati yapan hiç kimse yok.

Şimdi gerçekleri konuşalım... Türkiye Futbol Federasyonu'nun büyük bir sorumluluğu var öncelikle. 15 Temmuz'a kadar Avrupa'ya gönderecekleri takımı UEFA'ya bildirmek zorundalar. Ligi tarihinde başlatmak, fikstürü çekmek zorundalar. Yani yargılama sürecini beklemeden bir karar vermek zorundalar. İşleri gerçekten zor... Çiçeği burnunda federasyon başkanı Mehmet Ali Aydınlar, savcıyla görüşüp belgeleri istemiş karar vermek için. Ne diyeyim, Allah yardımcıları olsun, her şartta onlar suçlu olacaklar.

Eğer iddialar gerçekse, herkese o kadar para dağıtılmışsa, Fenerbahçe şike yapmışsa, maçların sonucunu değiştirmişse, cezasını çekmelidir. Hani açıklamalar geliyor ya, "Kişilerin yaptığı kulübe mal edilmemeli" diye, öyle bir şey yok. Gazetelerde okuduklarımız doğruysa eğer, kulüp başkanı maçları ayarlamıştır ve kulübe haksız avantaj sağlamıştır. Bunu kim inkar edebilir? Hiç kimse! Bunlar kanıtlanırsa, Fenerbahçe'nin başı büyük belada... Sadece Aziz Yıldırım'a ceza verilsin, Fenerbahçe kurtulsun diye bir şey yok. Ya hep beraber kurtulurlar ya da hep beraber batarlar.

Fenerbahçe'nin özellikle sezonun ikinci yarısındaki maçlarını takip ettim. Gerçekten zevk veren bir futbol oynadılar. Aykut Kocaman'ın sahadaki duruşu ve teknik anlayışı, futbolcuların hırsı ve mücadelesi beni etkiledi ve kendilerini alkışlatmayı başardılar. Şike olayları doğruysa eğer, bütün bu emeklere yazık edilmiş olacak. Ama derler ya "Kurunun yanında yaş da yanar" diye. O futbolculara, büyük saygı duyduğum Aykut Hoca'ya haksızlık etmiş olacak Aziz Başkan...

Fenerbahçelileri çok iyi anlamakla beraber, onları da biraz karşı tarafı anlamaya ve olaylara objektif bakmaya davet ediyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü, 104 yıllık büyük bir kulüptür ve Türk sporuna çok şey katmıştır. Böyle olaylarda adı geçmesi bile bir rezalettir. Fakat benim kızdığım son bir nokta daha var, bu kulübün yöneticilerine yakıştıramadığım...

Türkiye Futbol Federasyonu'na gidip, "Bizi küme düşüremezsiniz. Yayıncı kuruluş bizim sayemizde para kazanıyor. Ekonominiz çöker." gibi tehditlerde bulunması hiç hoş değildir ve tamamen federasyonu etkilemeye yöneliktir. Hiç hoş değildir ve kendilerini haksız çıkarabilecek bir şeydir. Merak etmesinler, zaten öyle bir olay yoksa kimse Fenerbahçe'yi küme düşürmez. Eğer öyle bir olay varsa, kendi harcadıkları paraları düşünsünler onları düşünene kadar. Yediği hakları düşünsünler. Dediğim gibi, tekrar altını çiziyorum, iddialar gerçekse ve kanıtlanırsa...

Olayın bir an önce sonuçlanmasını ve herkesin hak ettiğini almasını diliyorum. Bunun olacağına da inanmak istiyorum. Atıp tutmak kolay oturduğumuz yerden, neler olduğunu, o insanların neler yaşadığını hiçbirimiz gerçekten bilemeyiz ve anlayamayız. Bu sebepten herkesi sakin olmaya davet ediyorum. Bütün taraftarları, formalarını bir yana çıkarıp objektif bir şekilde bakmaya ve adil olmaya davet ediyorum... Sadece taraftarları değil, basınından yöneticilerine kadar herkesi...