Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Temmuz '11

 
Kategori
Futbol
 

Şike ve çile

Şike ve çile
 

Gündem malum. Şike operasyonunun ortasındaki Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım. Herkes bir yerlerden duyumlar, haberler bulup önüğmüze yığıyor. Ortada sadece az önce emniyetin yaptığı "19 maçta şike olduğunun tespit edildiği" ile ilgili bir resmi açıklama olduğu halde; herkes bazılarını suçlu ilan etmek için düşünmüyor bile. 

Genel kanaatim ortada suç olup olmadığının tespitinin beklenmesi yönünde elbette. Her ne kadar zaman zaman hepimiz gibi ben de bu tür şeyler olduğunu düşünüp, dost meclislerinde dillendirsem de; olayın bu vahim boyutunu hiç birimiz düşünemedik. Çünkü düşündüklerimiz doğru olsa bile; bu operasyonda "alınan"ların hepsi suçlu bile olsalar; birgün bunları yaşayacağımızı söyleseler kabul edelim ki hepimiz gülüp geçerdik. Öyle ya; bu adamlara kimlerin gücü yeterdi ki? 

Şimdi futbolu sevmeyen taraftarların bir kısmı peşin hükümlerini vermiş; kimisi asıp kesmiş; kimisi "ezelvari" bir komploya inandırmış kendini. Evet futbolu sevmeyenler; çünkü futbolu seven taraflı tarafsız herkes farklı düşünür onlardan, farklı tepkiler verir. Evet, emniyet sağlam delillerden bahsediyor ama; bir insanın suçlu olabilmesi için günümüzde mahkeme kararı şart. Öyleyse bu "alınan" insanların hiçbirisi henüz suçlu değil. Dolayısıyla asıp kesmeye; Fenerbahçeyi şimdiden küme düşürmeye, Aziz Yıldırımı idam etmeye, vs vs. başlamak ancak cahil insanların tutumları olabilir! Şunu da söyleyeyim; ben Aziz Yıldırım ve Bülent Uygun'u günahım kadar sevmem. Hatta başkasının günahı kadar da sevmem. Ancak o ayrı bu ayrı. Burada asıl zararı görecek olan Aziz Yıldırım değil Fenerbahçe olacak. Dolayısıyla milyonlarca taraftarı olan bir takımın eğer iddialar doğru çıkarsa büyük zararlara uğraması; ister taraftarı olun ister olmayın herkesi üzmesi gerekir. 

Bir diğer grup da tüm bu olanları "komplo" ile açıklamaya çalışıp; Aziz Yıldırımdan bir "Ramiz Dayı" çıkmasını bekliyor. Çünkü onlara göre kendileri dışındaki herkes "Fenerbahçe Düşmanı". Yine onlara göre "onlar kendilerine yeterler". Yıllar önce uydurulan ve benim aşırı faşizan bulduğum "Türk'ün Türk'ten başka dostu yok" söyleminin Fenerbahçeye uyarlanmış hali. Oysa ortada bu kadar ciddi iddialar olaylar varken herşeyin bir anda "hiç birşey olmamış gibi" bitmesini beklemek kadar ahmakça bir davranış göremiyorum. 

Olayın asıl üzücü boyutu daha başka halbuki.. Fenerbahçesiz bir lig nasıl olacak? Ben bir Galatasaraylı olarak nasıl her sene olduğu gibi bu sene de Fenerbahçeyi yenme umuduyla izleyeceğim ligi? Bakın samimi söylüyorum; o umudu taşımak bile güzel duygu! Ya da bir Anadolu takımının artık puan almak için can atacağı "4 büyüklerden" biri eksik kalacak! Ne kadar kötü. Bunlar kara mizah falan değil. Örneğin Avrupa'dan sıfır çekip geldi diye arayamayacağım artık Fenerli arkadaşları. Ya da "yine yenemediniz lan" demek için beni aradığında telefonumu sessize almayacağım. Çünkü öyle bir arama yapamayacak Fenerli arkadaşım. 

İddiaların bir kısmı ya da hepsi doğru çıkabilir. Fenerbahçe ligden düşürülebilir -ki görüntü bu ihtimali kuvvetlendiriyor bence- ama ben bu sonuca hiç sevinmeyecek bir Galatasaraylıyım. Milyonlarca taraftarı olan Fenerbahçe'yi bu hale düşürmeye kimsenin hakkı yoktu. Yeri gelmişken; bazı yorumlarda Fenerbahçelilerin "eski maçlar da incelensin; falan seneki de incelensin " diye yazabilmesini mantığım almıyor! Evet mümkünse incelensin tabi ki ama; bu ifade "Ben suçluysam onlar da suçlu" saçmalığının bir başka ifadesidir! Ne yazık ki bu arkadaşlar suçu peşinen kabullenmişler! 

Sonuç olarak olan Fenerbahçe'ye ve vefakar taraftarına olacak. Belki ülke futbolunda bir devrimin başlangıcı olacak bu olanlar ama yine de insan üzülüyor. Keşke bunlar olmasaydı! 

 
Toplam blog
: 93
: 585
Kayıt tarihi
: 27.01.09
 
 

Elektronik ve haberleşme mühendisiyim. Galatasaray taraftarı; evli; 1 erkek çocuk babasıyım. ..