Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '15

 
Kategori
Güncel
 

Silahların bırakılması konuşulurken korucu alımı niye?

Türkiye’nin en önemli sorunu olan Kürt sorununun çözümü için 2 yıl önce kiminin çözüm süreci, kiminin barış süreci, kiminin demokratikleşme süreci dediği bir süreç başladı.

‘Artık kimse ölmesin, analar ağlamasın’ söylemleriyle 2 yılı geride bırakılan süreçte, zaman zaman çalkalanmalı dönemler yaşandı. İnsanlar hayatını kaybetmeye, analar ağlamaya devam etti.

Süreç bitti, bitecek tartışmaları başlarken, HDP ve AKP’nin ortak açıklamasıyla 10 maddelik çözüm taslağı kamuoyu ile paylaşıldı:

1- Demokratik siyaset tanımı ve içeriği.

2- Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması.

3- Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri.

4- Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına yönelik başlıklar.

5- Çözüm sürecinin sosyoekonomik boyutları.

6- Çözüm sürecinde demokrasi, güvenlik ilişkisinin, kamu düzenini ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması.

7- Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri.

8- Kimlik kavramı, tanımı ve tanımlanmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi.

9- Demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması.

10- Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa.

Bu 10 madde ile birlikte PKK’ye, silahların bırakılmasının tartışılması için kongrenin toplanması çağrısı da yapıldı. En çok konuşulan konu bu oldu.

Tam da böyle bir dönemde, PKK’nin silahları bırakmasının konuşulduğu bir dönemde yeni korucu alımları başladı, Kiğı ve Karakoçan’da 300 vatandaşın silahlandırılması çalışmaları devam ediyor.

Barajların korunması amacıyla her ilçeye 150’şer korucu kadrosu verildi. Kiğı İlçesi’nde açılan kadrolarla ilgili çıkılan ilk ilanda, başvuruların 10 Şubat’ta sona ereceği, başvuruda bulunacakların Kiğı sınırları içerisinde ikamet etmesi gerektiği belirtildi. Bu süre içerisinde yeterli sayıda ve şartlarda başvuru olmadı. Başvuru süresi uzatılırken, korucu alımları kapsamı da genişletildi.

Yeterli sayıda başvuru olmayınca Bingöl’ün köylerinden alımlar yapılmaya başlandı, son tarih 20 Mart olarak belirlendi.

Akıllara şöyle bir soru geliyor: çözüm sürecinde, silahların bırakılmasının konuşulduğu bir dönemde vatandaşın korucu yapılarak silahlandırılması niye?

Çözüm süreci Bingöl’de, Bingöl’ün köylerinde işlemiyor mu?

PKK’nin silah bırakmasının tartışılması kadar, korucuların bu süreçte silahlandırılması da tartışılmalıdır.

Koruculuk sisteminin geçmişini anlatmaya gerek yok, herkes biliyor.

Ancak birkaç öngörü paylaşmak mümkün.

Korucu alımları, sadece sosyal, psikolojik, kültürel sorunları değil aynı zamanda ekonomik sorunları da beraberinde getirecektir.

Yıllarca ekmeğini tarımdan, hayvancılıktan çıkaran insanların, korucu yapılarak toprakla olan bağı kesiliyor. 1-2 yıl topraktan uzak kalan kişi artık istese de eski günlerine dönemiyor.

Koruculuk yaptığı için hayvanlarını, tarlalarını bırakanlar aslında en büyük kötülüğü çocuklarına yaptıklarının farkında bile değiller. Bu insanlar birkaç yıllığına devletin koruculuk karşılığında verdiği ücretle geçimini sağlıyor. Bu sürede çocuklar büyüyor. O çocuklar büyüdüklerinde, karşılarında geçimini sağlayabileceği tarlalar, hayvanlar değil, silahlar görüyor.

Dolayısıyla üretimden yoksun olarak geçim derdine düşüyor. Ya o da babası gibi silaha sarılacak ya da toprağını terk ederek şehirde işsizler kervanına dahil olacak.

Hem korucu alımlarını gerçekleştiren devlet kurumlarının hem de korucu olmak için başvuranların; çocukların geleceğini karartmaya, çözüm sürecinde silahlanmaya hakları yoktur. Devletin insanları toprağından koparırken bunun doğurabileceği sonuçları iyi düşünmesi gerekiyor.

İnsanların üretimde kalması, çocukların büyürken evlerinin duvarlarında silah görmemesi için korucu alımlarının derhal durdurulması gerekiyor.

İnsanların silahlandığı değil, silahsızlandığı bir ülkede, ilde, ilçede, köyde, evde yaşamak dileğiyle…

 

 
Toplam blog
: 42
: 273
Kayıt tarihi
: 05.08.09
 
 

15.02.1981 tarihinde Bingöl Merkez'e bağlı Emtağ Köyü'nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Bingöl'de..