Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '10

 
Kategori
Güncel
 

Simonlar -1-

Simonlar -1-
 

Siyasete, politikaya, güncel politik olaylara ilgim yoktur. Kafi derecede bilirim, okur ve geçerim. Haberlerde görsem takılmam, gazetelerde ise ayrıntısına girmem. Ancak görevinin başında, mevcut işleyişe başkaldıran ve 'içeride' neler olduğunu aktaran birinin varlığı ve yazılı beyanına ilgisiz kalamadım. Bilirsiniz genelde bu tür kitaplar emeklilik dönemlerinde yazılır sonra ibret olsun diye yayınlanır. Her babayiğit görevi sırasında cesurca kaleme alıp gerçekleri dile getiremez.

Öncelikle şunuda eklemek isterim ki; çok sevdiğim bir kaç yazarın etkisi altında kalarakta bu kitabı aldım. Bunların başında Yılmaz Özdil, Eyüp Can ve Tufan Türenç geliyor. Diğerlerinden ayrı olarak Eyüp Can'ın yazısına kitabı hala okurken bile içerliyor ve kızıyorum. Ayrıntısına gireceğim.

Kitabı hala okuyorum. Neredeyse yarıladım. Hanefi Avcı Emniyet Birimine ciddi katkıda bulunmuş bir adam. Bunu anlatımındaki coşku ve heyecandan bile anlıyorsunuz. Hani bazıları keyif için bazılarıda çalışmak için yaşar ya, işte Hanefi Avcı çalışmak ve buna ilave olarak ülkesi için yaşayan bir adam. Samimiyetle dile getirmiş hayatını. Bir insan ki yaşamını işine, milletine ve adalete adamış. Günümüz Türkiye'si için bu tür insanlar çok ütopik gelsede Hanefi Avcı nesli tükenmek üzere olan büyüklerimizden. Sayfaları çevirdikçe ''yahu hala böyle adamlar hala var mı?'' demekten alamıyorsunuz kendinizi.

1983 doğumlu biri olarak haliyle '80 dönemi Türkiyesini hiç bilmem. Hatta ve hatta ülkenin politik ve siyasal gündemini bile lise zamanlarında fark etmeye başlamıştım. Haliyle PPK, Susurluk, Gizli Devlet, Dış Güçler, Abdullah Öcalan gibi tanımlamaları bizim neslin insanları gibi bana epeyce bir süre yabancı gelmişti. Dolayısıyla bu kitap 80'ler ve sonrasında doğanlar içinde ayrıca ciddi bir öğretici güce sahip.

Anlatılanlar arasında ibret alınacak o kadar şok şey var ki, bazen gerçekten ''Allah'ın sevgili kuluyuz'' dedirtiyor. PKK'nın kurulduğu yıldan 2 - 3 yıl sonra bizi 'ilk uyaran' ülkenin Almanya olmasından tutunda, teröristlerin aslında ne kadar yüksek bilgi ve eğitime sahip olmalarına hatta Emniyet Birimi'nin o dönemlerde inanılmaz derecede bilgisiz ve deneyimsiz insanlar oluştuğuna kadar sizi şaşırtacak çok fazla detay var. Hanefi Avcı'da sormuş, benimde aklımdan çıkmayan bir soru : ''Acaba PPK'yı gerçekten dışarısı mı yoksa içerisi mi besliyor?''

Adam teknolojiye kayıtsız kalmamış hatta merakı sayesinde Emniyet'i bir üst seviyeye taşımış. Uzun uzun anlatmam doğru olmaz. Ancak belli ki bu ülkeyi kalpten harbi seven gerçek bir Atatürk insanı. Çalıştığı kurumu teknik anlamda donatıp gerçek manada bir birim olmak adına Japonya'ya bile gitmiş.

Yukarıda belirtmiştim, Eyüp Can'ın Hanefi Avcı ve kitabı hakkındaki yazısı beni çok kızdırmıştı ve hala da kızdırmakta. Sebebine gelince... bir kere saygı duyulması gerektiğini düşündüğüm bir insanla karşı karşıyayız. Bu ülkede bizlerin bildiği yada tanıdığı bu tür insanlar kalmadı. Varsada iyi kamufle oluyorlar. Hanefi Avcı'nın (daha 230 sayfa gelmiş olsam dahi) iş ve yaşam deneyimleri, çalıştığı kuruma gönülden bağı kesinlikle takdire şayan su götürmez bir gerçek. Kaç insan vardır ki bugün devletin ve kurumlarının ilerlemesini, çağ atlamasını, gelişmiş ülkelerle aynı seviyede olmasını, güçlenmesini, donanım kazanmasını ister? Devletine bu denli geniş çapta yararı olan insanın çok olduğunu düşünmüyorum.

Bir sonraki yazımı kitabı bitirdiğimde yazacağım. Ve öyle görünüyor ki esas canalıcı konular ikinci bölüm yani ''Cemaatler''de...

 
Toplam blog
: 42
: 2022
Kayıt tarihi
: 05.08.10
 
 

1983 İzmir doğumluyum. Doğduğumdan beride bu şehirde yaşıyorum. İlk, orta, lise ve üniversite hay..