Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Nisan '07

 
Kategori
Sinema
 

Sinema tarihini ikiye bölen başyapıt!

Sinema tarihini ikiye bölen başyapıt!
 

Tüm bu nitelikleri ona çağın en güçlü sanatı sinemanın kapılarını açacak, RKO şirketiyle anlaşma yapacaktır. Sinemayı, "bir çocuğun sahip olabileceği en güzel oyuncak" olarak tanımlayan Welles, ekranın kendisine sunacağı imkanların sınırsız olduğunu anlamıştır. Bir taraftan radyo şovu için her hafta New York'a giden Welles, Hollywood'daki ilk prodüksiyonuna başlamadan önce kameramanlardan ışıkçılara kadar film stüdyosunda görev alan herkesten ders alır.

1941'deki ilk filmi "Yurttaş Kane" ileride çok büyük ün yapacak olmasına rağmen, o sıralar Welles'e yüklüce bir para kaybettirir. Film büyük beğeni uyandırmasına rağmen yeterli gişe hasılatı gösteremez. Orson Welles, her ne kadar, ele aldığı kişiliğin birçok karakterin toplamı olduğunu dile getirse de dönemin medya imparatoru William Randolph Hearts, Yurttaş Kane’de kendi yaşamı ile ilgili paralellikler bulmuş ve film henüz gösterime girmeden kampanyalar başlatmış, filmin gösterime girmesini engellemeye çalışmıştır. Sahip olduğu medya organlarında filmi protesto etmiştir.

Daha bu ilk filmiyle, Welles o zamana kadar ki sinema gelişimine yepyeni bir yön vermiş ve yenilikler getirmiştir. Özellikle, sinemanın anlatım potansiyelini ve yollarını farklı bir kompozisyonda kullandığı için önemlidir. Bu nedenlerden ki, "Yurttaş Kane" filmi birçokları tarafından "bugüne kadar yapılmış en iyi film" görülmüş, ilk filmindeki oyunculuk performansıyla da beğeni toplamıştır.

Welles’in ilk filmi olan "Yurttaş Kane"de yaptığı, sinemanın o zamana dek geliştirdiği anlatım olanaklarını, kamera hareketlerini, özel mercek kullanımlarını, ışıklandırma yöntemlerini, açı kullanımı ve çerçevelemeleri iyice özümlenmiş bir tavırla filminde yeniden kullanmaktır. "Yurttaş Kane", sinema tarihinin belki en ünlü ve en iyi filmi olarak anılmayı gerçekten de hak ediyor.

1941 yılı Oscar ödüllerinde, (En İyi Film Oscarı’nı "Vadim O Kadar Yeşildi Ki" adlı film kazanırken, En İyi Yönetmen ödülünü de filmin yönetmeni John Ford alır. Yurttaş Kane, dokuz dalda aday olmasına karşın sadece En İyi Senaryo dalında ödül kazanırken, İngiltere’de yayımlanan Sight and Sound dergisinin 1952’den beri her 10 yılda bir yaptığı soruşturmalarda "gelmiş geçmiş en iyi film" seçilmeye devam etmiştir.

Jean Cocteau’nun dediği gibi "Orson Welles çocuk yüzlü bir dev, dalları kuşlarla dolu büyük bir ağaç, ipini koparıp gül bahçesinde yatan bir köpek, çalışkan bir haylaz, akıllı bir soytarı, insandan kaçan bir hümanist, sınıfta dalga geçen üstün bir öğrenci, işine geldiği zaman sarhoş gibi davranan bir taktik ustasıdır."

Yurttaş Kane’in sinemaya kazandırdığı olanakları, sinematografi, ses, öykü anlatımı gibi sinemanın temel öğelerini nasıl dönüştürüp biçimlendirdiği, Welles’in teknik ekiple birlikte giriştiği çığır açıcı deneyleri, bugün çok daha iyi anlaşılmakta.

Yönetmen Robert Wise şöyle demiştir: "Yurttaş Kane’in büyüklüğünün tam olarak farkında değildik. Ama iyi ve farklı bir film olduğunun bilincindeydik. Ve Welles’le tam bir işbirliği halinde çalıştık." Robert Wise, Orson Welles’in önerileri doğrultusunda Yurttaş Kane’in kurgusunu yapmış, Şahane Ambersonlar’ı ise stüdyo yöneticilerinin direktifleri doğrultusunda makaslamıştır...

Welles, gerçek bir sinema dahisinin, zamanın ilerisinde olan bir sanatçının yazgısını yaşamış, yığınlara pek sevimli gelmeyen, içerdiği yeniliklerle seyirciyi de, yapımcıyı da şaşkına çeviren filmleriyle sistemin içinde kendine yer bulamamış ve ilk fırsatta dışlanmıştır.

Arkadaşları ile iki bin dolarına bahse girerek Rita Hayworth'u tavlayacağını iddia etmiş, bunu için özellikle Hayworth’un o zamanki gizli sevgilisi olan Anthony Quinn’den aylarca telefon numarasını istemiştir. Sonunda iki bin doları kazanmakla yetinmez, beş yıl boyunca da "Gilda"yla evli kalır. Bu aşktan geriye Orson Welles’e sıkça sorulan Rita ve 1948’de Orson Welles’in yönetip Rita Haywordla başrolü paylaştığı "Şangaylı Kadın" (The Lady from Shanghai) kalır. Anthony Quinn’in çok önce dediği gibi Rita’nın ona göre olmadığını anlamıştır.

26 yaşında sinema sanatını derinden etkileyen bir başyapıt yaratan sanatçı, sonraları birkaç önemli filmine karşın, 1950'lerin ilk yarısında daha özgürlükçü bulduğu Avrupa'ya giderek düşük bütçeli bağımsız filmler çeker. Gerçekleştiremediği çeşitli projeleriyle ülkeden ülkeye dolaşan çağdaş bir sinema gezginine dönüşür.

Her ne kadar sonraki filmleri de Amerika söz konusu olduğunda pek başarılı olamamış olsalar da, en azından ticari açıdan, özellikle Avrupa'da çok tutulmuş ve birçok ödül almıştır.

Atilla Dorsay’ın sözleriyle, "Sinema tarihinde kuşkusuz bir YKÖ ve YKS, yani Yurttaş Kane’den Önce, Yurttaş Kane’den Sonra olmuştur ve hep olacaktır."

Yurttaş Kane’i en sevdikleri ilk 10 film arasına alan yönetmenler arasında Sydney Pollack, Michael Mann, Stanley Kubrick, Theo Angelopoulos, Sam Mendes, Iain Softley, Gillian Armstrong ve daha onlarca isim vardır.

Welles, tüm hayatı boyunca, üretmeye aksatmadan devam eder. 10 Ekim 1985'te öldüğünde, tamamlanmamış yüzlerce projesi olduğu söylenir. Bazıları tamamlanmaya çalışılır.

Sinemanın bu dahi çocuğu, içinde ressamdan müzisyene, yönetmenden sihirbaza, oyuncudan tiyatrocuya bir çok sanatçıyı barındırmıştır.

Welles bir gün New York'ta deneysel tiyatro üzerine gerçekleştirilen bir söyleşide katılımcıların çok az olduğunu fark ederek sahneden şunları söyler: "Sevgili dostlar, ben beş yaşımda piyano çalmayı öğrendim, dokuz yaşımda ilk profesyonel piyano resitalimi verdim, on yedi yaşında ilk kitabım basıldı, yirmi bir yaşında sinema oyuncusu oldum, yirmi beş yaşımda ilk filmimi yönettim. Sevgili baylar ve bayanlar, ben bu kadar kalabalıkken, siz neden bu kadar az sayıdasınız?"

Kuşkusuz bunun yanıtı Welles’in zekası ve dahilik ve yaratıcılığıdır.

Bir dostunun dediği gibi, "Bir Orson Welles yeterlidir. İkincisi kuşkusuz uygarlığın sonunu getirir!"...

Filmlerinden:

- "Dünya'da iki tür insan vardı; verenler ve isteyenler, verip vermemek umurlarında bile olmayanlar ve isteme yürekliliğini gösteremeyenler. Belki de istemeye cüret edip ne istediğinden asla emin olmayanlar..." ('Bay Arkadin' filminden)

- "Kabil'den bu yana binlerce yıl geçti dostum ve cinayet hala genellikle amatörlerin elinde olan bir iş. Hayatta kaybedenler gece avına çıkmaya başlıyor." ('Bay Arkadin' filminden)

- "İtalya'da 30 yıl boyunca Borjiyalar vardı. Yani savaş, kıyım, cinayet... Ama Mikelanjelo, Leonardo ve Rönesans da aynı dönemde var oldular. İsviçre, 500 yıl boyunca demokrasi ve barışı yaşadı. Ne yaratabildiler? Sadece guguklu saat!" ('Üçüncü Adam' filminden)

Filmografi:

YÖNETMEN / DIRECTOR
1993: It's All True
1992: Don Quixote
1984: The Spirit of Charles Lindbergh
1978: Filming 'Othello'
1975: Vérités et mensonges / F for Fake
1972: The Other Side of the Wind
1971: London
1970: The Deep
1969: The Southern Star
1968: The Immortal Story
1968: Vienna
1965: Campanadas a medianoche / Chimes at Midnight
1963: Le Procès / The Trial / Dava
1962: No Exit / Sinners Go to Hell
1961: David e Golia / David and Goliath
1958: Touch of Evil
1955: Mr. Arkadin
1952: The Tragedy of Othello: The Moor of Venice
1949: Black Magic
1948: Macbeth
1948: The Lady from Shanghai / Şangaylı Kadın
1946: Stranger
1942: Journey Into Fear
1942: The Magnificent Ambersons / Muhteşem Ambersonlar
1941: Citizen Kane / Yurttaş Kane
1938: Too Much Johnson
1934: Hearts of Age

YAPIMCI / PRODUCER
1970: The Deep
1955: Mr. Arkadin
1952: The Tragedy of Othello: The Moor of Venice
1948: Macbeth
1948: The Lady from Shanghai / Şangaylı Kadın
1944: Jane Eyre
1942: Journey Into Fear
1942: The Magnificent Ambersons / Muhteşem Ambersonlar
1941: Citizen Kane / Yurttaş Kane
1938: Too Much Johnson

SENARİST / WRİTER
1984: The Spirit of Charles Lindbergh
1978: Filming 'Othello'
1975: Vérités et mensonges / F for Fake
1972: The Other Side of the Wind
1972: Die Schatzinsel
1972: Treasure Island
1971: London
1970: The Deep
1968: The Immortal Story
1968: Targets
1966: La Bibbia / The Bible
1965: Campanadas a medianoche / Chimes at Midnight
1963: Le Procès / The Trial / Dava
1958: Touch of Evil
1955: Mr. Arkadin
1952: The Tragedy of Othello: The Moor of Venice
1949: The Third Man / Üçüncü Adam
1948: Macbeth
1948: The Lady from Shanghai / Şangaylı Kadın
1947: Monsieur Verdoux
1946: The Stranger
1942: Journey Into Fear
1942: The Magnificent Ambersons / Muhteşem Ambersonlar
1941: Citizen Kane / Yurttaş Kane
1938: Too Much Johnson
1934: Hearts of Age

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..