Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '09

 
Kategori
Sinema
 

Sinemanın arka bahçesi:II.Dünya Savaşı

Sinemanın arka bahçesi:II.Dünya Savaşı
 

II.Dünya Savaşı ve Filmleri


İnsanlık tarihinin en büyük dramlarından birisi şüphesiz 2.Dünya Savaşıdır. Milyonlarca insanın ölümüyle ve milyonlarcasının da yaralanmasıyla sonuçlanan bu savaş, bugün hala geçmişin utanç lekesini taşımaktadır. Bu denli büyük olayların cereyan ettiği 2. Dünya Savaşı, aynı zamanda barındırdığı birçok hikayeyle beyazperdenin de vazgeçilmez temalarından birisi olmuştur. Üzerine en çok film yapılan olay olsa gerek. Hemen hemen her yıl sinemada bu alanda bir film görmek mümkün. Bu tür filmlerin en büyük artılarından biri filmin sağladığı akıcılık yanında tarihe ışık tutmasıdır. Ama hemen belirtmek gerekir ki bazı filmler malesef projektörlerini hep aynı tarafa tutuyorlar, yani tarihe taraflı bir yaklaşım sergilemiş oluyorlar. Çoğunun da Hollywood yapımı olması neticesinde abartı derecede olmasa da Amerikan propagandasını işlemeyi ihmal etmiyolar.

Aslında böylesine acı bir olayın neden sıcak tutulmaya çalışıldığına da bir türlü anlam veremem. Tarihi olaylara değinmesi bir noktaya kadar tamam denilebilecek bir olay ama bu denli sömürülmesi de hoş bir durum değil. Güzel yanı ise şüphesiz çekilen acıların bir ders niteliğinde aktarılması ve bir daha yaşanmamasının temenni edilmesi. Sanırım bu noktada klasik arz talep yaklaşımını görmekteyiz. Bunun neticesinde bu tür filmler gündemden hiç bir zaman inmiyorlar. İnsanların şiddete merakı belki de bu durumun sonucudur. Amerika'nın Irak'ı işgal etmesi 20 Mart tarihi ile 6. senesine girerken bu zaman diliminde dahi bu konuyla ilgili bir çok film çekilmiştir. Tabi çoğunun yanlı bir bakış açısı içerdiğine değinmeme gerek yok sanırsam, hepinizin malumu. Neyse biz 2. Dünya Savaşı filmlerine göz atmaya geri dönelim. "Yiğidi öldür, hakkını ver." demiş atalarımız. Sonuçta bazı filmler o denli ön plana çıkıyor ki dilim varmasa da iyi ki bu tarz bir film izleyebildik diyebiliyoruz.(Keşke o olaylar olmasaydı da biz bu filmleri izlemek zorunda kalmasaydık.)

En çarpıcı örneği 1998 yapımı Tom Hanks'in baş rolünde bulunduğu Er Ryan'ı Kurtarmak filmidir. 1993 yapımı Liam Neeson'ın baş rolünde bulunduğu Schindler'in Listesi filmi de çok ses getirmişti. Dönemle ilgili çarpıcı filmlerin kısa bir listesini yapacak olursak:

*Piyanist(The Pianiste-2002)

*Hayat Güzeldir(Vita e Bella, La-1997)

*Iwo Jima'dan Mektuplar(Letters From Iwo Jima-2006)

*Çöküş(Der Untergang-2004)

*Güneş İmparatorluğu(Empire Of The Sun-1987)

*Pearl Harbor(2001)

*Kapıdaki Düşman(Enemy At The Gates-2001)

*Casablanca(1942)

*12 Kahraman Haydut(The Dirty Dozen-1967)

*Das Boot(1981)

*U 571(2000)

Tabi bu yazdıklarım dönemle ilgili filmlerden sadece bir kaçı. Dün 94. yılını kutladığımız Çanakkale Zaferinin en azından dönemi belgesel tadında anlatarak gelecek kuşaklara aktaracak bir yapım olmaması da üzücü bir konu. Dönemle ilgili filmlerin, yaşanan sıkıntıları, çekilen acıların ne sonuçlar doğurduğunu göstermesi bakımından sinema tarihinde önemli bir yeri vardır. Ama yine de insanlar bir daha böyle acılar yaşamamalı. Son yazdığım malesef çok inandırıcı gelmese de umut her zaman var olmalı.

 
Toplam blog
: 92
: 2632
Kayıt tarihi
: 28.01.09
 
 

Parliament Sinema Klübü'nde yayınlanan filmleri izlemek için çocuk halimle uykudan feragat ettiği..