Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sıradaki açılım: Cumhuriyet!

Sıradaki açılım: Cumhuriyet!
 

Kaynak:İnternet


Açıla saçıla bir haller oluyoruz, açılıyoruz açılmasına da açtığımızı toplayamıyoruz!

Başbakan “Cumhuriyeti böyle dar kalıplar içerisine sığdırmak suretiyle, bir metrekarelik başörtüsüne takıp sallamak suretiyle Cumhuriyetçilik olmaz!” demiş!

Bir de bunu açalım, saçalım bakalım; adım adım Atatürk açılımına hazır olmak lazım : “Denize girerken çekilmiş fotoğrafları ahlaka uygun mudur?”, mesela…

Tabii, diktatör olarak algılayan ve bu mealde yazılar yazanlar da var; garip tabii ki, cumhuriyetin sunduğu haklardan yararlan, sonra da “Atatürk diktatördü” de…

Ya benim mantık örgümde bir hata var, ya da bazı kişilerin!

Zira aklım almıyor!

Yani, etinden, kılından, sütünden yararlan, sonra da tu kaka de!

Neyse…

Dellenmeyeyim ben yine; yoksa yazının sonu bir türlü gelmiyor!

******

İnsanın siniri zıplayınca kolay kolay yelkenleri suya indirmiyor ya, benimki de o hesap; bilmiyorum hiç rast geldiniz mi, Atatürk’ü eleştiren yazılar yazanlar özellikle mayolu resmini kullanıyorlar, artık kendilerince neyi ispatlamaya çalışıyorlarsa…

******

Hazır sinirlerim zıplamışken, aklımdaki bir projeden bahsedeyim!

Bundan sonra yanımda post-it adı verilen yapışkanlı not kağıtlarından taşıyacağım; engelli rampalarının önüne park eden her bir aracın ön camına “Engellileri bir de siz engellemeyiniz!” yazıp, yapıştıracağım!..

Başka çare bulamadım!

İzmir’de tüm yollarda rampalar var, lakin rampaların tam da önünde park etmiş araçlar var!

Sizin yaşadığınız yerde durum nasıldır, bilemiyorum, lakin rampalar yapılmışken engellenmesini anlamıyorum!

******

Bir post-it’e rastlarsanız aracın ön camına yapıştırılmış, üzerinde “Engellileri bir de siz engellemeyiniz!” yazan, bilin ki onu yazan benimdir!

Tescilim altında değildir, arzu ederseniz siz de aynı eylemde bulunabilirsiniz!

******

Toplum bilinci başına gelmeden bir şeyleri anlamaktır diye düşünüyorum; güzel şeyleri hep insan kendisi hak eder diye düşünür de, kötü şeyler için ya başkalarını suçlar, ya da kaderdir der…

Bencilliğimiz kaderimiz olmamalı…

Bunu her konuya uyarlayabildiğimizde ancak pişmiş oluruz; yoksa laf olsun diye Mevlana’nın, Pir Sultan Abdal’ın, Yunus Emre’nin, Atatürk’ün sözlerini tekrarlamakla değil!

******

Kendi gönül hoşluğunuzda bir Pazar günü geçirmenizi dilerim…

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..